Havza Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ile ilgili Havza Belediyesi resmi internet sitesinde şu bilgi yer alıyor:
“Havza OSB’nde, 62 sanayi parseli, 7 sosyal alan olmak üzere toplam 69 parsel bulunuyor.
OSB için 2017 yılında da tahsis kararı alındı.
OSB, tarımsal ürün işleme, tarım makineleri ihtisas OSB’si durumunda.
Bakanlıkla yapılan görüşmeler neticesinde Karma OSB statüsüne dönüştürüldü.
965 dönümlük alana yayılmış olan bölge, 9500 dönünden oluşan genişleme alanına sahip durumda.
OSB’nin içerisinde demiryolu hattı geçmesi de planlanmış.
Şu an faaliyete ve üretime başlayan fabrikalar mevcut olup yeni kurulacak olan fabrikalarla bölgenin daha da gelişmesi, istihdama ve ekonomiye daha fazla katkı sağlaması ivme kazanmaktadır.”
Belediyenin bilgilendirmesi böyle.
Karadeniz’in en büyük OSB olma yolunda ilerleyen Havza OSB, mevcut konumu, ulaşım yolları ile doğal kaynaklara yakınlığı ve topoğrafik yapısıyla yatırımcılar için cazip olanaklar sunuyor.
İç Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan ulaşım güzergahı üzerinde konumlanmakta olup havaalanına 35 dk., limana 60 dk. da erişimin sağlanabildiği bölge demiryolu bağlantısına sahip olan OSB Havza’nın istihdamına katkı sağlıyor.
Havza OSB’ye 10 Ocak’ta yeni müdür atandı.
Havza OSB Müdürü Hasbi Altuntaş, altyapı üstyapı genişleme alanlarıyla ilgili çalışmalar yapacaklarını belirtti.
Altuntaş “Hedeflerimiz büyük şu an Karadeniz’in en büyük Organize Sanayi Bölgesi oldu burası. Bu çok büyük bir başarı hikayesi ilerleyen 10 yıllık süreçte de Türkiye’nin tek kalemde tek alanda en büyük Organize Sanayi Bölgesi olacak” açıklamasında bulundu.
Havza OSB’de çalışan işçiler emekçiler seslerinin duyulmasını, yaşadıkları sorunlara çözüm bulunmasını istiyor.
Bunun için TİP 1. Sıra Belediye Meclis Üyesi Adayı Cemalettin Yiğit’e ulaşmışlar, sesimizi duyurun demişler.
Neymiş işçilerin, emekçilerin yaşadıkları ve sorunları ona bakalım:
1- Haklarımız çok yeniyor.
2- Tatil Günleri çalıştırıldığımız halde, çift maaş yazılmıyor!
3- Cumartesi günleri, yarım gün yerine, tam gün çalıştırıldığımız halde! 1,5 yevmiye yerine 1 günlük ücret yazılıyor!
4- Hiçbir konu sorunlarımızı, patronlara iletemiyoruz, Müdürler bizi ciddiye almıyorlar.
5- Sorunlarımız biraz seslendirdiğimiz zaman, "İşinize gelirse…! Çalışmak istemeyen gitsin!” diyerek mesaileri zorunlu kılıyorlar
6- Buralar zaten ağır sanayi, çok zor koşullarda çalıştığımız halde ve mesai kavramı diye bir şey olmadığı gibi asgari ücrete köle gibi çalışıyoruz! Çalışmamıza karşı bizim aldığımız ücret, hak ettiğimizin kat ve kat altında.
7- İş kazaları olduğu zaman, haliyle Hastaneye götürülüyoruz. Hastane de ilk önce bize yalvarıyorlar "Sakın ha iş kazası demeyin!" Eğer sözlerini dinlemeyeceğimiz hissini kapılırlarsa, ses tonları ve tavırları değişiyor; işten atmakla tehdit ediliyoruz.
8- İş kazası geçiren arkadaşlara "rapor almayın" diyorlar. Rapor almadığımızda bize izin veriyorlar, fakat bu izin kullandığımızda da bu defa, işe gitmediğimiz günlerin parasını vermiyorlar!
9- Bize kimse sahip çıkmıyor. Tehdit ve işten atılma korkusuyla yaşıyor ve çoluk-çocuğumuzun rızkı için susmak zorunda kalıyoruz.
10- Şuan iş yerlerini denetleyen bir kurum yok, derdimizi, sorunlarımız anlatacağımız kimse yok, tüm zamanlar korku ve baskı altında kalıyoruz ve psikolojimiz bozuk ve çok tehlikeli işlerde ister-istemez dikkatsiz çalışıyor, kafamızı işimize veremiyoruz.