Büyük Kurtarıcı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919 günü Anadolu'ya ayak basmasıyla başlayan Kurtuluş Savaşı sürerken, 23 Nisan 1920 tarihinde Ankara'da Büyük Millet Meclisi kuruldu. Burada Türk Milleti'nin iradesi temsil edilmeye başlandı.
Sonrası malum. Türk milleti Ata'sının etrafında bir bütün oldu ve "Yedi düvele" karşı savaşıp bağımsızlığını kazandı.
Türk insanını bağımsızlık kazanacak savaşa iten nedenler nelerdi?
Bunların tamamını burada sıralayacak değilim. Ancak nedenlerden bir tekini ve belki de en önemlisini şöyle ifade edebilirim:
Kapitülasyonlar, yani insanımızın kanını emen kaynaklarını kurutma noktasına getiren sömürücüler.
Bugün 23 Nisan 2012
Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulalı köprülerin altından çok sular aktı.
O zaman kapitülasyon adı altında benim ülkemi sömürenler bu gün adlarını değiştirdiler.
Yine sömürüyorlar. Yine benim ülkemin bağımsızlığına kast etmek amacını güdüyorlar. Yine ekonomik yönden ülkemi bağımlı duruma getirmeyi amaçlıyorlar.
Hatta o kadar ileri gidiyorlar ki…
Ülkemin insanının ülkemin topraklarında gezerken ülkemin bir kentine vize ile girmesi önerileri zaman zaman tekrarlanıp duruyor.
Bu kutsal yapıda birileri çıkıp “Burayı başınıza yıkarız” deme cesaretini kendisinde buluyor, bir başkaları da buna sesini bile çıkarmıyor.
Birileri benim ülkemi "Yap - boz"a benzetmek mi istiyor acaba?
ATAM, SENİ ÖZLÜYORUM.
ANAYASA’NIN İLK ÜÇ MADDESİ..
“MADDE 1: Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.
MADDE 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
MADDE 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe'dir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara'dır.”
Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Anayasa’nın İlk üç maddesi gerekirse değişebilir” deyince irkiliverdim.
O zaman yürürlükteki Anayasa’nın 4. maddesine aykırı hareket edilmiş olmaz mı?
Ülkenin Anayasa’sının değiştirilmesinin teklif edilmesi suç değil mi?
O Maddede ne deniliyor?
“MADDE 4: – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”
ATAM SENİ ÖZLÜYORUM.
KOLTUKLAR DEVREDİLİNCE İŞ BİTİYOR MU?
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde seçilmiş öğrenciler yetkililerin koltuklarına oturtuldu.
Çocuklar Cicili bicili konuşmalar yapıldı.
Ve iş bitti…
Öyle mi yani?
Çocukların burada söylediklerinin yapılıp yapılmadığı denetleniyor mu?
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı’nın koltuğuna oturan öğrenci çocuk “Kentin pisliğinden” bahsetmiş ve çevre temizliğine dikkat çekmiş.
“Çocuktur ne dediğini bilmez” deyip geçmişlerdir herhalde.
Hey gidi, hey…
Madalyonun bir de başka tarafı var.
23 Nisan günleri hep çocuklar böyle ilgililerin ve de yetkililerin makamlarındaki koltuklara oturtulurlar.
Kimdir bu çocuklar?
Son on yılda Samsun’da kimlerin çocukları o koltuklara oturtulmuştur, birileri bunu açıklayabilir mi?
Hiçbir garibanın çocuğu oturtulmuş mudur o koltuğa?
GÜNÜN FIKRASI
Bakanlardan birinin ölmesiyle başka bir milletvekili onun süresini doldurmak üzere seçilmişti. Adam hemen karısına telefon ederek, bu haberi vermek istedi :
—Bir bakan karısı olmak ister miydin? diye sordu.
Karısı biraz düşündü sonra:
—Hangisinin?
GÜNÜN SÖZÜ
"Küçük hanımlar, küçük beyler!
Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız!
Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz.
Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız.
Sizlerden çok şeyler bekliyoruz." Mustafa Kemal ATATÜRK
DUVAR YAZISI
Haydi, keselim şu ağacı yaşına bakalım.
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSU