Sadece iki dakika başınız önde sessiz durarak mı? Yoksa Atatürk İlkelerini düşünerek mi?
Bugün 10 Kasım… Aramızdan bedenen ayrılışının yıldönümü...
Sabah saat 09.05’te sirenler çalınıyor. Bu sirenler çalarken başım önde Ata’mı düşüneceğim. O iki dakika içinde aklımdan neler mi geçecek? Ata’mın yaşarken yaptıklarının yanında ilkelerini düşüneceğim.
Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Laiklik, Devrimcilik, Milliyetçilik, Devletçilik ilkelerini hatırlayacağım.
Bir de vatandaşı ile ilişkilerini hatırlayacağım. Vatandaşının yargıya verilmesi üzerine o vatandaşı neden affettiğini anacağım:
* Atatürk'e hakaretten sanık bir köylü hakkında takibat yapılıyordu.
Durumu Atatürk'e arz ettiler.
"Mahkemeye veriyoruz" dediler.
"Size küfür etmiş."
Atatürk sordu:
"Ben ne yapmışım ki ona?"
Evrakı tetkik edenler açıkladılar:
"Gazete kâğıdı ile sardığı sigarayı yakarken kağıt tutuşmuş da ondan."
Atatürk'e bunu söyleyen bir milletvekilidir.
Atatürk sormuş:
"Siz hiç gazete kağıdı ile sigara içtiniz mi?"
"Hayır."
"Ben Trablus'tayken içmiştim, bilirim. Pek berbat şey, köylü bana az küfretmiş. Siz bunun için onu mahkemeye vereceğinize, ona insan gibi sigara içmeyi sağlayınız!"
Yıllar önce İlkokulda 10 Kasım anması sırasında meşale önünde duruyordum. Duman gözlerimden yaşların dökülmesine neden olmuştu. Hiç unutmam o günü, gerçekten dumandan mı gözlerim yaşarmıştı?
Yıllar sonra Anıtkabir’e gittiğimde mozolesinin önünde sessizce dururken yine gözlerim yaşarmıştı.
O zaman anlamıştım o ilkokul çocuğunun gözünden neden yaş aktığını.
O gözyaşları sevgi ve saygı gözyaşlarıymış da ondan.
Yine anacağım bugün Ata’mı saat 09.05’de…
DEVRAN DÖNERSE NE OLACAK?
AK Parti yönetimleri Samsun ile denizi birbirinden uzaklaştırmanın yollarını arıyor ve de buluyor. Bunun sonucu olarak da Samsun halkının denizle ilişkisi kalmıyor. Deniz kenarındaki Samsun halkının deniz ile ilişkisinin kalmamasına neden olan iktidar ve de Samsun Büyükşehir Belediyesi bu konudaki ısrarını sürdürüyor.
Bir zamanlar Samsun’da denizin neredeyse içine bir otel yapılmıştı. Halen de Samsun'un deniz kenarındaki en büyük binası olarak duruyor.
Oraya otel yine AK Parti’li Büyükşehir Belediye Başkanı şimdi Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz döneminde yapılmıştı. Samsun halkının deniz ile ilişkisi o bölgede kesilmişti.
Şimdi benzeri AK Parti’nin bir diğer Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir döneminde yapılmak isteniyor. CHP Parti Meclisi Üyesi ve Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda bir konuşma yapıp bu konuyu gündeme taşıdı.
Şimdi de Meteoroloji 10. Bölge Müdürlüğü’nün Atakum sahilindeki 11 bin 700 metrekarelik arazisinin, imar rantı oluşturacak şekilde satılmasına tepki gösterdi. Samsun Büyükşehir Belediyesi gerçekten ne yapmak istiyor?
Mustafa Demir’in düşünmesi gereken bir konu var. Başını iki elinin arasına alıp “Ben belediye başkanlığından gidersem nasıl anılacağım” diye düşünmeli öncelikle.
Atakum, Karadeniz bölgesinin en güzel sahil noktalarından birisi, neden burayı yok ediyorsun Mustafa Demir?
Mustafa Demir’in bu tutumunu AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğam da görmeli ve biraz 'dur' demeli bu uygulamalara.
Çünkü yarın seçim yapılacak, bugünün AK Parti’nin görevdeki yöneticileri yaşlanmış olacak. Gençlerin bugün denize girmelerini her alanda engellemeye kalkan Samsun Büyükşehir Belediyesi yarın sandıkta bu gençlerden nasıl oy isteyecek?
AK Parti’nin yönetim kadrolarına bakıyorum da Cumhurbaşkanlığı makamından alt kademelere kadar genellikle yaşını almış kişiler var.
Yani gençler azınlıkta. Bugünün gençleri yarın seçmen olacaklar. Mustafa Demir ve kendisini o makama getirenler yarını düşünüyorlar mı acaba?
CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu da bu konuya parmak bastı ve de İktidarın gitmekte olduğunu “giderayak ülkemizin kaynaklarını yağmaladığını” öne sürdü. Sonra da “gün geliyor devran dönüyor” dedi Hancıoğlu. İktidar değişirse neler olacak acaba Türkiye’de?
GÜNÜN SÖZÜ
Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlerin avıdır.(ATATÜRK)