Güzel yurdumun bir bölgesinde terör örgütü militanlarının ellerinde tüfekler, yüzlerinde maalesef artık bez parçası bile yok, yol keserken çektirdikleri fotoğraflar gazetelerde yer aldı.
Yolda arama yapıyorlar, kendilerini güvenlik gücü sanıyorlar…
Araçtan insan çıkarıp kaçırıyorlar, araçların bazılarını ateşe veriyorlar. Bu sırada marka gözetiyorlar mı bilmiyorum.
Sonra da ellerini kollarını sallaya sallaya olay yerinden uzaklaşıp gidiyorlar.
Bunlar olsa da ben yurduma “güzel” demekten vazgeçmeyeceğim.
Bu fotoğraf gazetelerde yer alınca uzun süre baktım.
Sanırım Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti Hükümeti’nin İç İşleri Bakanı İdris Naim Şahin sadece bakmamışladır fotoğrafa…
Gereğini yapmak için harekete geçmişlerdir…
Aksi halde istifa etmeleri gerekirdi değil mi?
Çünkü, adları ülkelerinin sınırları içinde bir başka silahlı gücün bulunduğunu ve bu güçle baş edemediklerini kabul edenler, olarak anılır bundan sonra…
Ve derhal istifa etmeleri gerekir…
Bu da galiba kötü bir örnek olur.
Bundan sonra eline silahı alan, birkaç da yandaş bulanlar, eğer TÜRK değillerse dağa bile çıkmadan karayolunu kesiverirler.
Ey, bu ülkeyi çiftlikleri sananlar, siz tarih okumuyor musunuz?
Türkiye Cumhuriyeti’ni istediği gibi yönetmeye kalkanlar, siz yabancı güçler, TÜRK’ün tokadını yiyeceğiniz günler geliyor…
SAMSUN’DAKİ SEL VE DUVARCI USTASI
Bir süredir Samsun’daki sel ve sonuçları ile bu selin oluşma nedenleriyle önlemlerin yeterli olup olmadığını tartışıyor Samsun…
TOKİ mi haksız yoksa belediyeler mi?
Soruların cevapları aranıyor da suçu kimse üstlenmiyor.
Tutanaklar tutuluyor, Cumhuriyet Savcılığı soruşturuyor…
Konu inşaat olunca ve de iş tutanaklara ve araştırmaya kalınca sonucun nereye varabileceği konusunda bir hüküm yürütmek de zor olmuyor tabi.
Benim aklıma duvarcı ustasının başından geçenler geliyor hep…
Neler mi geçmiş duvarcı ustasının başından?
Buyurun siz de öğrenin…
Bir belediyenin kuruluşlarından birisinin yetkilisine şantiyelerden birinde meydana gelen bir kaza sonunda kazaya maruz kalan duvarcı ustasının yazdığı tutanak:
"İş kazası tutanağına planlama hatası diye yazmıştım..
Bunu yeterli görmeyerek, ayrıntılı anlatmamı istemişsiniz.
Şu anda hastanede yatmama neden olaylar aynen aşağıda anlattığım gibi olmuştur:
Bildiğiniz gibi ben bir duvarcı ustasıyım.
İnşaatın 6. katındaki işimi bitirdiğim zaman biraz tuğla artmıştı, yaklaşık 250 kg. kadar olduğunu tahmin ettiğim bu tuğlaları aşağıya indirmek gerekiyordu.
Aşağıya indim bir varil buldum, ona sağlam bir ip bağladım, 6. kata çıktım, ipi bir çıkrıktan geçirip ucunu aşağıya salladım.
Tekrar aşağıya indim ve ipi çekerek varili 6 kata çıkardım.
İpin ucunu sağlam bir yere bağlayıp tekrar yukarı çıktım.
Bütün tuğlaları varile doldurdum. Aşağı indim, bağladığım ipin ucunu çözdüm.
İpi çözmemle birlikte birden kendimi havada buldum.
Nasıl bulmayayım ben yaklaşık 70 kiloyum. 250 kg. varil süratle aşağıya düşerken beni yukarı çekti. Heyecan ve şaşkınlıktan ipi bırakmayı akıl edemedim.
Yolun yarısında dolu varille çarpıştık.
Sağ iki kaburgamın burada kırıldığını sanıyorum. Tam yukarı çıkınca 2 parmağım iple beraber çıkrığa sıkıştı. Parmaklarım da bu sırada kırıldı.
Bu esnada yere çarpan varilin dibi çıktı ve tuğlalar etrafa saçıldı.
Varil hafifleyince bu sefer ben aşağıya inmeye varil yukarı çıkmaya başladı ve yolun yarısında yine varille çarpıştık.
Sol bacağımın kaval kemiği de bu sırada kırıldı.
Can havli ile ipi bırakmayı akıl ettim.
Başımı yukarı kaldırdığımda boş varilin süratle üzerime geldiğini gördüm.
Kafatasımın da böyle çatladığını sanıyorum.
Bayılmışım, gözümü hastanede açtım.
Cenabı Hak'tan tüm kullarını böyle görünmez kazalardan korumasını diler, hürmetle ellerinizden öperim. Duvarcı Ustanız Yusuf.”
GÜNÜN FIKRASI
Temel Cemal'e anlatıyormuş:
- Bi herif bana çok sempatiksiniz dedi.
- O ne demektir?
- Pek de pilmeyrum ama, her ihtimale karşi furdum oni.
GÜNÜN SÖZÜ
Yanlışı gören ve önlemek için elini uzatmayan insan, yanlışı yapan kadar suçludur.
DUVAR YAZISI
Çiçekleri dalından koparmayın! Kökünden sökün...