AKP Ağrı milletvekili Fatma Salman (Kotan) zalim kocasından boşandı!
Sabık kocası hanımefendiye zulüm uygulamış. Bu zulüm esnasında üçte çocukları olmuş! Muhtemelen taciz sırasında döl tutan bu çocuklara da yazıktır(!)
Fatma Hanım, gözyaşları içinde durumu açıklarken, aileden sorumlu Devlet Bakanı bayanda arkasında olduğunu söyleyerek koruma polisi vermiş.
Boşanma davasının magazin basınına sızdırılması reklamdır. Erkeğin onuru kırılmıştır.
Üstelik boşanma anlaşmalı iken basına verilmiştir.
Fatma Hanım boşanmayı gözyaşları ile açıklamıştır!
Ben dâhil çok kişi “vah, vah” dememiştir.
Bu tipik bir AKP klasiğidir. Duygu sömürüsüdür!
Başbakan Erdoğan; “TOKİ de yolsuzluk yok” demiştir. Bal gibi de vardır. Olduğunu da; ben değil bizzat kendi Bakanı, adaşı Erdoğan Bayraktar açıklamıştır. Erdoğan “AKP yolsuzlukları kapamaz” derken, acaba Deniz Feneri yolsuzluklarını kapatmak için sahte belgeler, çakma savcılar icat ederek davayı zaman aşımına uğratan CHP midir, yoksa MHP midir, belki de Apo dur!
Başbakan Erdoğan’ın Dersim üzerinden CHP ye vurması, bölücü, Kürtçü, İsyancı Said-i Nursi’yi övmesi, sahiplenmesi, tarikatlara olan minnet borcundan ola bilir. Bu borcu öderken İsmet İnönü’ye sataşması da eksik okumasındandır.
Said-i Nursi’ye, Gazze’ye, ağlayıp gözyaşı dökenlerin, niçin birazcık da Kubilay’a, Hasan Tahsin’e, Irak’ta Amerikan Conileri tarafından ırzına geçilen binlerce Müslüman kadına, gözlerinin yaşlanmadığını anlamak kolay değildir.
İnternet Basınında Kubilay’ı; kör testere ile kesenlerin bu günkü mecliste torunları olduğu yazılıyorsa bu da yalan değildir. Çanakkale’deki Şehit askerlerin kahramanlıklarını küçümseyenlerin, işi evliyalara, yeşil sarıklılara havale edenlerin, gözyaşlarının sahteliğini dillendirmeye de gerek yoktur.
Neyse deyip konu atlayalım!
Kasım ayı enflasyonunun inanılmayacak derecede düşük gösterilmesi sahtekârlıktır demem. Bu oyun devleti düşünme ile açıklana bilir. Memurlara verilecek ücret artışının; (3+3) olacağı hesabı içinde olan hükümet, ufak bit kalem oyunu ile bütçeyi en azı ile birkaç milyar dolardan kurtarmıştır.
AKP her durumda “şeytanla maç” yaparken; skor hep lehine oluyorsa bu onların, Şeytanı bile şaşırtan mükemmel becerisidir.
Çakma enflasyonun, erken açıklanmasının bazı kişilere iki yüz trilyona yakın para kazandırdığı söylenmesi doğru olsa da bu soygunu gizlemeyi marifet sayanların suçu olamaz.
Irak ile yaşanan krizle ilgili olarak, prestij kayıp eden Erdoğan hükümetinin, kiralık gazeteciler vasıtası ile aynı gün; Irak Başbakanı Maliki’nin Türkiye’den özür dilediğini açıklaması külliyen yalandır.
Artık sağır sultan bile KP hükümetinin yalanlarına inanmamaktadır. Basın ise korkunç bir saygınlık kayıp etmiştir. Anlı şanlı gazete ve TV kanallarından birçoğu ekonomik zorluk içindedir. Reklam gelirleri düşmüştür. İş adamları korkaklıktan sıyrılarak doğrulara yönelmişlerdir.
Siyasi İktidar “Güneş ufuktan yine doğar” söylemi içinde Atatürk’e sanal olarak da olsa sarılıyorsa; deniz bitti, kara göründü, sis dağılıyor demektir. Şafak sayılırken bir çarpı daha çizmekte hiçbir mahsur yoktur.