Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve önderidir. Onun liderliğinde, Türkiye bir dizi çağdaş reformla tanıştı ve bu reformlar arasında engellilere yönelik önemli adımlar da bulunmaktadır.
Atatürk'ün bu konudaki vizyonu, engellilerin topluma tam anlamıyla entegre olmalarını ve eşit haklara sahip olmalarını savunuyordu.
Atatürk'ün öncelikle vurguladığı şey, her bireyin insan haklarına saygı gösterilmesi gerektiği ve bu hakların hiçbir ayrım yapılmadan herkese tanınması gerektiğiydi.
Engellilik, bir kişinin değerini veya potansiyelini azaltan bir özellik olmamalıydı. Bu düşünceyle Atatürk, engellilerin toplumsal hayata tam katılımlarını sağlamak adına önemli adımlar attı.
Cumhuriyet döneminde, engellilere yönelik ilk adımlardan biri, 1930 yılında Beden Terbiyesi Kanunu'nun kabul edilmesi oldu. Bu kanunla birlikte, engellilerin spor ve fiziksel aktivitelere katılma hakları güvence altına alındı. Atatürk, sporun bireylerin bedensel ve zihinsel gelişimine katkı sağlayacağını düşündü ve bu düşünceyle engellilerin de spor yapma hakkını destekledi.
Ayrıca Atatürk'ün öncülüğünde Türkiye'de eğitim alanında da önemli adımlar atıldı. Engellilere yönelik eğitim imkanları genişletildi ve bu bireylerin topluma daha iyi entegre olabilmeleri için gerekli destek sağlandı.
Ancak, günümüzde bile engellilerin karşılaştığı zorluklar ve ayrımcılık devam etmektedir. Engellilere yönelik farkındalık ve destek çalışmalarının artırılması, toplumun bu konuda daha duyarlı olması gerekmektedir. Atatürk'ün mirasına sadık kalarak, engellilere eşit fırsatlar tanımanın ve onları toplumsal hayata tam anlamıyla entegre etmenin yollarını aramak, Türkiye'nin çağdaş ve ilerici bir toplum olma hedefine ulaşmasına katkı sağlayacaktır.
Bu vesileyle Cumhuriyetimizin kurucusu, İstiklâl Harbimizin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 85. yılında saygıyla anıyorum.
Saygılarımla.