Geçtiğimiz günlerde, Samsun Bedensel Engelliler Spor Kulübü’nün bir belediye tarafından düzenlenen iftar programına davet edildiğine şahit olduk. Bu vesileyle, yönetim kurulu üyelerinin belediye başkanına jest olarak forma ve teşekkür sertifikası takdim ettiği anlar, dayanışmanın ve takdirin güzel örneklerindendi. Ancak ne yazık ki, bu pozitif başlangıç, beklenmedik bir tepkiyle gölgelendi.
Tekerlekli sandalye basketbol takımımızın çeyrek final müsabakaları için Hakkari'ye deplasmana gitmesi gerektiğinde, mazot desteği talebinde bulunuldu. Bu, sadece sportif bir ihtiyaç değil, aynı zamanda engelli bireylerin sosyal entegrasyonu ve toplumda aktif roller üstlenmeleri açısından önemli bir adımdı. Ancak belediye başkanının verdiği yanıt, “Hakkari'de maç mı olurmuş, ne işiniz var Hakkari'de?” şeklinde oldu. Bu yanıt, sadece kulübün ve sporcuların hevesini kırmakla kalmadı, aynı zamanda engelli bireylerin ve sporcuların toplumdaki yerine dair üzücü bir bakış açısını da ortaya koydu.
31 Mart yerel seçimlerin arefesinde, bir belediye başkanından beklenen tutum bu olmamalıdır. Engelli bireylerin spor yapmaları, mücadeleleri ve başarıları her türlü destek ve takdiri hak etmektedir. Bu tür bir yaklaşım, ne yazık ki, liderlerimizden beklentimizin çok altında kalmaktadır. Engellilik, zaten birçok zorlukla dolu bir yolda ilerlemek demektir. Bu yolu biraz daha ulaşılabilir ve yaşanabilir kılmak, toplumun ve özellikle de liderlerimizin sorumluluğundadır.
Spor, sadece fiziksel bir aktivite değil, aynı zamanda bireylerin kendilerini ifade etmeleri, topluma katılmaları ve kişisel başarılar elde etmeleri için bir araçtır. Engelli bireylerin spora katılımı, sadece kişisel bir zafer değil, aynı zamanda toplumsal bir ilerlemenin göstergesidir. Bu ilerlemeyi gölgeleyen her türlü söz ve eylem, toplumun bütününe zarar vermektedir.
Bu bağlamda, yarın sandığa gidecek olan engelli bireyler ve tüm Samsunlular, kentimizin yönetiminde kimin yer alacağını değerlendirirken, bu tür tutumları da göz önünde bulunduracaktır. Unutulmamalıdır ki, her koltuk, hizmet etme koltuğudur ve her lider, toplumunun tüm kesimlerine hizmet etmekle yükümlüdür.
31 Mart sonrasında, umarız ki Samsun ve tüm şehirlerimiz, engelli bireylerin hak ettikleri saygıyı, desteği ve fırsatları bulduğu bir döneme tanıklık eder. Çünkü gerçek başarı, en zorlu engelleri birlikte aşmamızda yatar.