Kozluk’un kirliliği Tekkeköy’ün kirliliğini döver mi?
Döver zehir.
Türkiye’de en çok kirlenen ikinci yer olarak Tekkeköy seçilmiş.
De!
Ne gam.
Umurunda bile değil kimsenin.
Bir ay önce “Şehrim kirleniyor” diye, feryat figan açıklama yapan Tekkeköy Belediye Başkanı Hayati Tekin, Çevre Genel Müdürlüğünün son raporunu “Manüpilasyon yapıyorlar, Başka yerleri göstermemek adına Tekkeköy kurban seçiliyor” gibi raporu reddeden bir açıklama da yapsa.
Tekkeköy kirleniyor.
Yanılmıyorsun birisi Yeşilyurt, bir diğeri ise Cengiz Gurubunun olmak üzere 3 mobil santral bulunuyor. Bildiğim kadarıyla üçü de faaliyetini sürdürüyor.
Tekkeköy’ü kirleten unsurlar arasında, Eti Bakır’ ın bakır izabe tesisleri ve onun bacasını saymıyorum.
Toros Gübrenin Yani bizim eski azot fabrikasının bacasını hiç hesaba katmıyorum bile.
O bacaları hesaba katmazsak, Yeşilyurt ark ocağını hiç saymam.
Ben söylesem de kimin umurunda.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Vedat Durna 3 çeşit denetimden söz etmişti bana yaptığı bir açıklaması sırasında.
Üç denetimden birisinin şikayet üzerine yapıldığını belirtmişti.
Onca zamandır yazıp çiziyoruz.
Bu yazdıklarımızı bir şikayet unsuru kabul edip özel bir denetim yaptılar mı bilmem.
Burada şunu peşinen söylemeliyim.
Ben sermaye düşmanı değilim.
Bacaların tütüyor olması beni çok memnun eder. Baca tütmesi demek orada çalışanların evlerine götürdükleri aş demek bunu gayet iyi bilirim.
Ve fakat
Baca için önlem alınması gerektiğini ve sanayicinin çoğu kere bunu göz ardı ettiğini de bilirim.
Bu minvalde kimse yoğurdunun ekşi olduğunu düşünmüyor.
“Benim bacamdan sızan gazdan ne olur ki. Ben mi kirletiyorum” düşüncesi sanayicide yaygın bir davranış biçimidir.
Bunu da çok iyi bilirim.