Emeklilerin, DİSK'in çağrısıyla İstanbul'daki Kartal meydanında seslerini duyurmaya çalıştıkları gün, bir televizyondaki programa katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, emeklilerin yanında olduklarını söylemiş.
Bu satırların yazarı da sayıları 13 milyonu bulan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi SGK'dan 'Yaşlılık Aylığı' adı altında maaş alan bir emeklidir ama yıllardır hükümetin yanında olduğunu nedense hissedemiyor.
''Emeklilerin durumu perişan'' demenin bir gereği var mı bilmiyorum ama gerçek bu. Emekliler perişan sahiden. Söylemekten dilimde tüy bitti ama sesimi SGK 'ya bir türlü duyuramadım. Duyuramadığım için söylemeye devam edeceğim bu nedenle.
20 yıl önce emekli olurken SGK'nın bana ödemeye başladığı maaş o yılın asgari ücretinin 2.1 katıymış.
Asgari ücret şu sırlara 11 bin 402 lira biliyorsunuz.
Bu nedenle asgari ücretle aynı oranda artmasını beklediğim maaşımın 23 bin 944 lira olması gerekirdi.
Ve fakat.
SGK bana 10 bin 54 lira maaş ödüyor.
Bu hesaba göre her ay 13 bin 890 lira zarardayım.
Kendimden örnek veriyorum diye beni eleştirenler de var biliyorum.
Ve yine biliyorum ki, benden daha kötü durumda olanlar da var.
Sayıları milyonları bulan emeklilerin 7 bin 500 lira maaşla yetinmek zorunda olduklarını da biliyorum.
Hatta dul ve yetim aylığı alanların 7 bin 500 lira bile alamadıkları bir gerçekken kendi halimden söz etmekten utansam da, maaşımın 20 yıllık süreçte geldiği nokta üzerinden örnekleme yapmanın, emekli maaşlarının enflasyon karşısında erime halini en net biçimde anlatan örnek olduğunu düşünüyorum.
Hükümet, memurlara Temmuz atı itibariyle yüzde 60-70 arasında değişen oranlarda zam yaptı biliyorsunuz.
Bunun yanı sıra, seyyanen ödenen 8 bin 77 liralık farkla birlikte en düşük memur maaşı 22 bin liraya yaklaştı.
Ve fakat.
Emeklilere bu süreçte verilen zam ise yüzde 25'te kalmıştı ve bu oran da kök maaşa göre hesaplanmıştı.
Seyyanen ödeme de yapılmayınca emekli maaşları günümüzdeki durumunda
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz katıldığı programda, "İşçi emeklileri, Bağ-Kur emeklileri ve asgari emekli aylığı alanlara ilişkin oransal artışlar ve enflasyon farkı olacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bu kesimlere dönük dengeleyici bir çalışmayı sürdürüyoruz. Çalışmayı yılsonuna kadar tamamlayarak emeklimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Düşük alanları destekleyici mahiyette bir yaklaşımımız olacak." demiş.
Demiş demesine de.
Bu zam ne kadar olacak ve hangi tarihten itibaren ödenmeye başlanacak ve ayrıca öngörülen bu artış bütün emekli maaşlarına yansıtılacak mı?
Merak ediyorum doğrusu.
Zira en düşük emekli maaşlarının iyileştirileceği gibi sözleri işitiyoruz zira.
Bu türden sözler şu anlama mı geliyor:
''7 bin 500 lirayı 10 bin liraya çıkaracağız, 10 bin lira ve üstünde maaş alanlara Ocak ayında enflasyona göre artış yapacağız''.
Bu mudur?
TÜİK, Aralık enflasyonunu yüzde 50-60 gibi bir oranda açıklarsa, emeklilere yapılacak zam da yüzde 25-30 oranında mı kalacak yani.
''Emekliler, Kılıçdaroğlu'nun zorlamasıyla EYT'yi kabul etti diye emekliler cezalandırılıyor'' şeklindeki iddialarına katılmıyorum elbette ama emeklilerin enflasyona ezdirilmesini de anlamakta zorlanıyorum.
Maaşımın asgari ücretle aynı oranda artmasını istemekle ve bunu talep etmekle birlikte, SGK'nın bunu yapmayacağını anladım artık.
Ve fakat.
İnsanca, hakça bir düzeni istemek ve sürekli enflasyona ezdirilmemek hakkımdır diye düşünüyorum.
