Ben de olsam Emin Kar gibi davranırdım.
Adamımı korurdum.
Emin eskilerin dediği gibi ismiyle müsemma, emin adam.
Yakışanı yapmış yani.
Adamını korumuş.
Bu mevzuya döneceğiz. Ama evvela Başkanın Basın toplantısında açıkladığı şu müjdeli haberler üzerine bir kaç kelam etmek isterim.
Önce Galip Öztürk'e, sonra da Kazım Yılmaz'a teşekkür etmek gerektiğini belirtmeliyim.
Temlikte ilk sıraya gelen Galip Beyin bu parayı almayacağına zaten inanıyorduk.
Galip Bey'in, daha önce de çok yardımı olmuştur Samsunspor'a.
Bu jesti ne ilktir, ne de son olaktır.
Kazım Yılmaz Beyi de yanlışta israr etmemesi nedeniyle kutllamak isterim.
Bu konu da çok yazdık, çizdik biliyorsunuz.
Tam da istediğimiz gibi olmuştur.
Neyse aklın yolu birdir.
Kazım Bey de bir kutlamayı hak etmiştir. Bir Samsunlu ve Samsunspor taraftarı olarak kendisine şükran borçluyuz.
Ve fakat
Buraya bir not düşmek isterim.
Umarım verilen bu sözler sonuna kadar tutulur. Şunun bilinmesini isterim ki; biz bu sürecin daima takipçisi olacağız.
Bu teşekkür faslından sonra asıl konumuza dönelim biz.
Dobi mevzuuna yani.
Girizgahta da belirttiğim gibi, Emin Kar kendisine yakışanı yspmıştır.
Daha önce de yazdım biliyorsunuz. Bu mevzu Samsun'u fena halde germiştir.
Emin Kar'a bütün Samsun inanıyor ve güveniyor.
Da
Bu konu yani Dobi meselesi fena halde başını ağrıtacaktır.
Sokaktakiler Başkanı suçlamaya başladılar.
Ki; biz bunun olmasını hiç istemeyiz.
Emin Kar'ın Dobi'yi sevip, ona güvendiği gibi bende kendisini sever ve güvenirim.
Aldığı para da onun hakkıdır. Aldığında zerre kadar gözüm yok, onu söylemek istiyorum.
Ve fakat
Şehrin çoğunluğu ben ve Başkan gibi düşünmüyor.
Çoğunluk Dobi'yi o makamda istemiyor.
İnsanların agzı torba değil, büzülemez.
Taraftar her şeyi söyler.
Biz sana şükran borçluyuz. Zerre kadar üzülmeni istemem.
Sen, sana yakışanı yapmışsın.
Ben inanıyorum. Dobi de kendisine yakışanı yaparak senin elini rahatlatacaktır.