Özellikle büyükşehirlerde ucsuz buçaksız kalabalıklar içerisinde insanlar yapayalnızdır. Bir akrabanız bir hemşeriniz çok çok önemlidir. Birazda bunun için olsa gerek gurbetteki akrabalar hemşehriler birbirlerine çok daha fazla tutkun oluyorlar.
Tarihi Miras , Sanat ve Kültür
Göçen insanlar, mevcut değerlerini terkedip gelirken; maalesef geldikleri yerlerde de, herşey yozlaşıp özelliğini yitiriyor. Yoğun göç baskısının yaşandığı bir yerde; ne tarihi miras kalıyor, ne kültür, ne sanat, hepsi yozlaşıp ortadan kalkıyor. Vatandaşımız Anadolu’nun en ücra köşesindeki köyünde dahi, affedersiniz, yola tükürmezken aynı insan geliyor, İstanbul’da yolun ortasına tükürebiliyor. Bu neden kaynaklanıyor? Çevre kontrolü yok. Bu kalabalıkta hiçkimse görüp ayıplamaz, ayıplasa bile tanımadığı birisi ayıplayacak, o da onun için önemli değil. İnsanlarımıza herşeyden önce bir şehir kültürü vermek durumundayız.
Güvenlik, Ahlak ve İnsan Hakları
Gayet doğaldır ki, bu kadar keşmekeşin olduğu bir yerde güvenliği sağlamak, kontrol etmek mümkün değil. Uyuşturucu, hırsızlık , ahlaksızlık her şey çok çabuk bir şekilde yayılabiliyor. Keza insan hakları da o ölçüde korunamaz duruma geliyor.
Türkiye’nin en kalabalık yerlerinden birisi olan Beyoğlu-İstiklal Caddesi, güvenlik açısından en tehlikeli yerlerinden birisidir. Cadde ortasında size bir saldırı olsa, o kalabalıklardan size yardımcı olacak birisini bulamazsanız…
İdari Yapı ve Yerel Yönetimler
Türkiye, mevcut idari yapısıyla adeta kilitlenmiş durumdadır. Cumhurbaşkanlığı Sistemi İdari yapının yenilenmesi yeni baştan gözden geçirilmesi için çok önemli bir fırsattır ve büyük ölcüde yerelleşmeyi de dikkate alan yapılandırmayla problemlerin önemli bölümü yerinde çözülebilecektir.
Merkez; yargı, güvenlik ve dış politika işlerini yürütmelidir. Diğer bütün hizmetler yerel yönetimler tarafından yerine getirilebilir. Bundan, yerel yönetimler kendi başına buyruk olacak anlamı çıkarılmamalıdır. Devlet burada asli bir görev üstlenerek; yönlendirici olmak durumundadır. Devletin yönlendiriciliği; kanunları-kuralları belirlemek-düzenlemek, yerel yönetimlerin çalışmalarını gözetlemek ve en önemlisi yapılanları gereğince denetlemek görevi olmalıdır.
Adalet, hakimin vicdanı ile cuzdanı arasına sıkışmamalıdır…