Zaman zaman, büyük şehirlerden ilçelere, beldelerden köylere; ana meydanlardan ara sokaklara doğru hummalı bir çalışma, bir kaldırım seferberliği gözlemliyoruz. Birçok meydan, birçok sokak daha son birkaç yıl içerisinde yenilenmiş, inşallah bu son olur demiştik ya… Yerel seçimlere yaklaşıldığında, bu kaldırım seferberliğinin başını-sonunu belirleyin belirleyebilirseniz.
Zenginlikten midir, gereklilikten midir, gösterişten midir; bilinmez?
Bu başka bir seferberlik
Türkiye’de Habitat düzenleniyor diye Taksim Meydanı’ndan döşemeye başladığımız güzelim tuğla döşemeli kaldırımları söküp m2’si bilmem kaç dolar’dan Çin graniti kaplamıştık.. Halbuki, tuğladan önceki arnavut kaldırımları da çok güzeldi. Ama, bu öyle bir seferberlik ki, arnavut kaldırımıymış, tuğla kaldırımmış; meydanmış, ara sokakmış tanımaz, bir başladı mı soluğu nerede alacağı da belli olmaz…
İşin kalitesi, uyup uymadığı, yakın bir gelecekte sökülecek olması hiç önemli değildir. Hatta gelecek birkaç yıl içerisinde yenilenmesi için, işlerin biraz baştan savma yapılması da gerekir, zaten. Yani anlayacağınız, biraz iş olsun birilerinin cebi dolsun ya da dostlar iş yapıyor görsün mukabilinden bir seferberlik, bu seferberlik.
TSE standardı
Bunca ödediğimiz ve ödeyeceğimiz vergiler nerelere gidiyor diye serzenişte bulunanlar! İşte vergilerimiz ayaklarımızın altına kaldırım olarak serilip duruyor. Ancak, çok fazla bu kaldırımlara güvenmeyin, bunlar da öncekiler gibi, kısa bir zaman içerisinde, yağmurlar ve karlarla birlikte yerinden oynar ve de birer bubi tuzağına dönerler.
Peki bu aymazlığa, bu savurganlığa bir dur diyecek, bir düzen getirecek birileri yok mu? TSE her konuda bir standart belirliyor, bir standart ta kaldırımlar için belirlese de her önüne gelen, aklının estiğini yapmasa iyi olmaz mı?
Vurgun mu, hizmet mi?
1550 yılında inşaatına başlanıp 7 yıl gibi kısa bir sürede bitirilen, gelmiş geçmiş en büyük mimar, Mimar Sinan’a ait Süleymaniye Külliyesi; cami ile birlikte, aş evi, medrese gibi yapılar kompleksinden oluşurken, en önemlisi yapılan kaldırımlar, merdivenler geçen 450 yılı aşan dönem içerisinde aşınmış ancak bir milim dahi yerinden oynamamıştır.
Bir yerde, 450-500 yıl önce yapılan kaldırım hala ilk günkü gibi hizmet veriyor, diğer tarafta birkaç yılda bir kaldırımlar değiştiriliyor. Lütfen, birisi, bana ve dişinden tırnağından kesip vergilerini ödeyen 80 milyon insanımıza bu olayı bir açıklasın da biz de işin aslını bilelim. Yoksa, aklıma hiçte hoş olmayan yığınla düşünceler geliyor…