Bazı anlar vardır, bir maçın değil, bir insanın kalbinin hikâyesi olur.
Konyaspor- Samsunspor karşılaşması işte öyle bir gündü.
Tribünlerde dostluk, sahada centilmenlik vardı.
Goller atıldı, tezahüratlar yükseldi ama herkesin kalbinde aynı sıcaklık: sevgi vardı.
Maç bitince iki takım taraftarı Samsunsporlu futbolcuları tribüne çağırdı.
O sırada Zeki Yavru yanında hasta derecede Konyaspor taraftarı olan özel bir gençle belirdi yeşil sahada.
Yiğit Dönmez...
Down Sendromlu...

Babasını iyi tanırım gazeteci dostumuz, TSYD Konya Şube Başkanı. Yiğit'i de çok iyi tanırım.
Hasta Konyaspor taraftarı olduğuna kefilim. Deplasmanlara gidecek kadarda fanatik.
Yiğit'in yüzünde tarifsiz bir gülümseme. Yerinde duramıyor, çok ama çok mutlu.
Zeki kaptan formasını ona hediye etti, sonra elinden tuttu ve birlikte üçlü çektirdiler tribünlere.
O an tribünler alkıştan inledi, ama biz…
Biz bu duygusal durum karşısında sessizce ağladık.
Şaka değil gerçekten ağladık...
Çünkü o anda futbol değil, insanlık oynanıyordu sahada.
Zeki Yavru bunu ilk kez yapmadı.
O, her zaman özel çocukların yanında oldu; bir ağabey, bir dost, bir yürek gibi…
O pazubantı sadece kolunda değil, kalbinde taşıyor.
Belki Samsunspor o gün 3-1 kazandı ama o maçın asıl galibi, iyilikti.
Zeki Yavru, bize bir kez daha hatırlattı ‘Futbolun gerçek anlamı, gönüllere dokunabilmekte saklı olduğunu’…

Helal olsun sana BÜYÜK KAPTAN...
Bu şehir seninle gurur duyuyor.
Samsunspor’un formasını terlettiğin kadar, insanlığın da onurunu terletiyorsun.
Biliyoruz; attığın paslar, verdiğin katkılar, galibiyetler unutulur…
Ama bu yürekle yaptıkların, bu özel anlar, sonsuza kadar hafızalarımızda kalacak.
Ve son söz;
Zeki Yavru sadece bir futbolcu değil, gerçek bir insanlık kaptanı…





















başkan sanada yazdığın bu güzel yazı dolayı çok teşekkür ederim. sende varol