Bildiğiniz gibi;
Geçtiğimiz 7 Kasım tarihinde Cengiz Holding'e ait Eti Bakır işletmesinde bir iş kazası yaşandı ve vinç devrildi.
Büyük bir faciadan dönüldüğü bir gerçek.
Koca vinç devriliyor ve çevresinde işçiler, görevli ekipler olmaması önemli.
Oksijen kazanını taşıyan vincin devrilmesi, hepimizin aklına 12 yıl önce yaşanan ve 7 işçinin hayatını kaybettiği 12'sinin de yaralandığı 'kapak faciasını' akıllara getirmişti.
Kapasite artırımı yapan Cengiz Holding, fabrikada 220 tonluk bir bakır kazanını yerleştirirken yaşanan kazada, Allah korudu ve vinç operatörü ayağından yaralandı.
Vinç ezmesi değil, vinç devrilirken, kontrol edemeyeceğini anladığında atladığı için bacağından yaralandı.
İşte bu konuyla ilgili ilginç detaylara ulaştım.
Yapılan incelemeleri de, çıkarılacak raporu da yakından takip ediyorum ve detayları da öğrendikçe sizlerle paylaşacağım.
Şu ana kadar öğrendiklerim ilginç ve önemli.
Öncelikle, vinç devrilmesi sırasında çevresinde kimse olmamasının tesadüf olmadığını söylemek isterim.
Çünkü günler öncesinden 'riskli alanlar belirlenmiş' ve tedbir alınmış.
Şöyle ki;
1) Eti Bakır İşletmesi'nin yönetimi, teknik ekibi ve güvenlik şefleri günler öncesinden tedbir alarak olası bir iş kazası senaryosu düşünerek, yüzde 1 ihtimali değerlendirip, vinç alanının 150 metre çevresini boşaltarak işe başlamış.
2) Cengiz Holding, Türkiye'de sayılı bir vinç firmasına işi ihale ederek, 12 yıl önce yaşanan faciadaki zemin sıkıntısını da yere güçlü ve vinç ağırlığını taşıyabilecek perde beton dökerek bu riski de bertaraf etmeyi de ihmal etmemişler.
Yani bu iki tedbir alınmamış olsaydı, şu an çok farklı şeyleri konuşuyor olabilirdik.
Yine yuvalar babasız kalabilirdi.
Yaşanan olaya bu yönden bakınca;
12 yıl önce yaşanan kapak faciasından 'ders çıkarmışlar' diyebilir miyiz?
Evet diyebiliriz.
O tedbirler 12 yıl öncesinde alınması gereken tedbirlerdi ve alınmadığı için canlar gitti, sakat kalanlar oldu.
Ama asıl soru şu?
O kadar tedbire rağmen 'vincin devrilmesi, iş kazası yaşanması' nasıl oldu?
Tüm tedbirler alındığına ve devrilen vinç 800 ton kaldırma kapasiteli olduğuna göre;
220 tonluk bir kazanı neden taşıyamadı?
İşte burası ilginç.
Herkes zaten bu sorunun yanıtının peşinde.
Bu konuyu da yapılan incelemelerden bir şeyler öğrendikçe, siz okurlarımla paylaşacağım merak etmeyin.
Ama asıl, Cengiz Holding yönetiminin bu sorunun yanıtını bulması şart.
Çünkü iki kez benzer şekilde kapasite artırımı yapılırken, ikisinde de iş kazası yaşanması hiç normal değil.
Hatta ürkütücü.
Geçmişteki kazadan ders çıkarıp o konularda tedbir aldıkları için bu kez ucuz atlatıldı denilebilir ama her zaman böyle şanslı olunmayabilir.
Çünkü vinç hesaplananın dışında farklı bir noktaya düşseydi bugün neyi konuşuyor olurduk hepimiz tahmin ediyoruz.
Bu konuda da hem adli hem de Cengiz Holding kendi içinde araştırma sürdürülürken, incelemeyle ilgili bilgi aldığım kaynaklardan öğrendiğim önemli 2 notu da paylaşmak isterim.
Vincin devrilmesiyle ilgili yapılan incelemelerde akıllara gelen iki şey olduğu tahmin ediliyor.
1) Vinç arıza yaptı, kazanı 1 saat kadar havada askıda bekletirken, güç kaybı yaşadı.
2) Vinç operatörü hatası.
İşte şimdi bu olay bu iki sorunun yanıtını arıyor.
Büyük bir faciadan dönüldü.
Bu bir gerçek.
Ama yapılacak soruşturmalar sonrası bir ihmal olup olmadığı da ortaya çıkacak.
Aynı zamanda vincin kara kutusu da inceleniyor.
Asıl soruların yanıtları da oradan çıkabilir.
Yerdeki görevliler ile vinçteki görevliler arasındaki konuşmalar önemli.
Hesap edilmeyen, tedbir dışında bir sorun olduğu ortaya çıktı ve vinç devrildi.
O nedenle;
7 Kasım'daki kazadan da sonuç olarak şu çıkıyor;
*Vincin olası devrilme mesafesinin boşaltılması iyi düşünülmüş çok önemli bir tedbir.
*Zeminin sağlamlaştırılması, 12 yıl önceki kazaya yol açması nedeniyle olmazsa, olmaz gerekli bir çalışma.
Ama demek ki, yine bir yerlerde eksik kalan bir şeyler vardı.
Hesap edilmeyen bir durum, belki de insan hatası, makine hatası.
Bu da yeni bir tecrübe, yeni bir tedbir alınacak durum.
Yani bundan da yeni bir ders çıkarılıp, tüm tedbirlerin tekrar gözden geçirilmesi ve her şeyden emin olunması gerekiyor.
Anlaşılan bu.
Vincin kara tusunun çözümünden iş kazasıyla ilgili bir bilgi çıkması halinde öğrenip sizlerle paylaşacağımdan emin olabilirsiniz.
Bu arada;
Böylesine büyük kapasite artırımı gibi benzer operasyonlardan Samsun'un yetkilileri de ders çıkarmalı.
Samsun Valiliği'nin bu tip operasyonlarda, kesinlikle Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, İş ve İşçi Güvenliği ile ilgili kurumlarını da görevlendirmesi gerekiyor.
Gerekirse; Samsun'daki teknik insanların üyesi olduğu STK'lardan görüş ve destek alınmalı.
Tüm tedbirler alınmalı ve denetimler yapılmalı ki;
Bir daha canlar yanmasın.
Ateş düştüğü yeri yakıyor.
2'de 2, büyük bir risk.