CHP'nin 'işbirliği teklifine' İYİ Parti hayır dedi ya;
Siyasi partilerde durum şöyle;
AK Parti'de: 'İşimiz kolaylaştı.'
MHP'de: 'İyi olmadı, pazarlık şansımız düştü'.
CHP'de: 'Nasıl olacak, tek çare halkın iş birliği'.
İYİ Parti'de: 'Söz başımızla, işimiz zor'.
Gelecek, DEVA, SP, DP, YRP; "Bize şimdi daha çok ihtiyaç oldu',
Yani İYİ Parti'nin GİK'ten çıkan 'iş biriliğine hayır' kararı;
AK Parti'yi rahatlattı gibi gözükürken, diğer siyasi partileri, "Düşünceye itti'.
Peki tabanda, yani partililerin dışındaki seçmende nasıl yankılandı bu sonuç;
Halkın oyu kimsenin cebinde değil.
İyi bir aday çıkarsa, 'benim oyum bir şey değiştirmeyecek olsa da' ben tepki oyumu veririm.
Yani tepki oyları mevcut olacak bu seçimde.
Kime yönelecek, 'iyi adaylara.'
Tabanda ittifak mümkün mü, 'sandıkta ittifak olabilir'.
Hepsi diğer siyasi partilerin çıkaracakları adaya bağlı.
Gerçekten seçmenin beğendiği bir aday olması halinde, eğilim gerçekleşebilir mi?
AK Parti'nin düşündüğü kadar kolay bir seçim olmayacaktır.
Mesela 2 gündür konuşulan konulardan biri de bu.
Özellikle AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in adaylığının kolaylaştığı, 3'lü, 4'lü adaylı bir seçimde yüzde 37 bile alsa seçimi kazanıyor deniliyor.
Doğrudur, şu an için öyle görülüyor.
Ama 35 yıldır bu mesleğin içinde biri olarak ne seçimler, ne sürprizler, ne son dakika gelişmelerine şahit olduk sayısını bile bilmiyorum.
Sinop'un bir ilçesinde, yaklaşık 30 yıl önce parti adı vermeyeyim, 4 yetişkin çocuğu, eşi, gelinleri olan bir adaya sandıktan sadece bir oy, yani kendi oyunun çıktığını da gördük.
Haber yapmıştık. Eskiler hatırlar.
Yani seçim böyle bir şey.
Hele ki yerel seçim çok farklı.
Aday önemlidir.
Hiç kimse işbirliği yapmasa da halk gönlünde yapar.
Seçmen sandıkta 'iş birliğini yapar', herkesi şaşırtır.
Yani matematiksel hesaplarla seçim sonuçları çıkmaz.
Seçmenin 'tepkileri öyle farklı olabilir ki', bir bakmışsınız sandıkta aynı isim üzerinde uzlaşmışlar.
Bilmem dikkat ettiniz mi?
Hangi seçime bakarsanız bakın.
Vatandaş sandığa gider ve o sandıktan her seferinde, uzun bir mesaj çıkar.
Her siyasi partiye 'ayrı ayrı mesajlar vardır' o oy dağılımlarında.
Kimine kırmızı kart gösterir,
Kimine sarı kart.
Kimine 'uyarı çıkar'.
Ben gördüğüm kadarıyla bugüne kadar hiç kolay seçim olmadı.
Liderler 'zirvede kendi kendilerine ittifak kurup, ittifak dağıtmakla meşgul olsunlar'.
Seçmen hepsini izliyor.
İşyerlerinde, evlerde, kahvelerde, çay ocaklarında bunları, gelişmeleri konuşuyorlar.
Kendi oyları üzerinden 'yapılan pazarlıkları da görüyor'.
Ve o düşünceler sandığa yansıyor sonuçta.
Kimse bu halkın 'vatandaş olarak gösterdiği sabrı ve hoşgörüyü iş sandığa gelince ve vatandaş seçmen profiline girince, 'İş bitti tamamdır' diye düşünmesin.
Millet hakem olduğu zaman, 'o sandıktan çok iyi dersler çıkarmasını her zaman bilmiştir'.
İki gündür öyle senaryolar dinliyorum ki; büroya gelen konuklarımızla yaptığım konuşmalarda şunu gördüm;
"Şimdi bizim oylarımız üzerinden biz işbirliği yapmayız diyorlar, peki biz onların isteğini yapmak zorunda mıyız?"
Peki ne yaparsınız diye sorduğumda da..
"Ben vatandaşım kardeşim. AK Parti dahil hepsinin adaylarına bakarım, Samsun için hangisini yararlı görürsem ona oy veririm. Sandığa gitmezlik etmem, oyumu da boşa atmam".
Aslına bakarsanız İYİ Parti'de GİK'in verdiği kararı yerel yönetimlerdeki il ve ilçe başkalarına da sormalıydı.
Hepsinden görüş almalıydı.
GİK'e bu görüşler getirilmeliydi.
İllerden, ilçelerden gelen talebin doğrultusunda karar verilmeliydi.
Şimdi İYİ Parti'nin üst yönetimi gördüğüm kadarıyla, teşkilatların isteğinin tersi bir karar aldı.
Ve o teşkilatla şimdi çıkıp, seçim çalışması yapacak öyle mi?
İşi zor. Hem de çok zor.
Kaldı ki, İYİ Parti Samsun Milletvekili ve Grup Başkanvekili Erhan Usta da, "İşbirliğinden yana oy kullandı ve ısrarcı oldu'.
Toplumda beklentinin bu yönde olduğuyla ilgili görüşünü Genel İdare Kurulu'nun üyelerine anlattı.
Samsun ölçeğinde bakarsanız, ne olur?
İttifak olarak 2019 yerel seçimlerinde seçimin zor kazanıldığı ucu ucuna alındığı yerler var, ittifaka rağmen, Cumhur İttifakı'nın adayına karşı 'uçurum gibi fark yenilen yerler' var.
Şimdi nasıl olacak?
Ancak ve ancak çok öne çıkan isimler, çok iyi bir seçim kampanyası, vatandaşın gönlüne girmek gibi 'Bir çok detayı bir araya getirmek lazım.
Olmaz mı?
Olmalı ve olacaktır da.
Çünkü kolay seçim Türk siyaset tarihinde olmamış.
Kimse sandık açılmadan 'iş bitti diyememiş.'
Çünkü;
Zirvede ne yaparsan yap.
Nasıl kararlar alırsan al.
Sonuçta 'halk ne isterse onu yapar.'
Onu seçer.
Hem de öyle bir seçer ki;
"Bu nasıl oldu diye bakar bakar dururlar'.
Görün bakın.
Partilerin adayları çıksın, kim olduklarını görelim;
Nasıl seçmende kümeleşmeler başlayacak hep birlikte izleyeceğiz.