İYİ Parti'de yaşanan istifalar sonrası İl Başkanı Hasan Aksoy, "Biz kaleyi hiç terk etmedik" demiş.
Aslında haklı ama eksikler var;
Kaleyi terk etmediler ama 'kaleyi de gerektiği gibi çok sahip çıktıkları söylenemez.'
Direkt olarak kendisinden söz etmiyorum tabi ki.
O kaleyi terk etmedi ama kaleye uğramayanlar da var.
Ankara'dakiler öncelikle.
Peki nasıl kaleye sahip çıkılacaktı ki denilebilir.
Ben kendisine de bir gün karşılaştık anlattım.
Daha aylar öncesinde Samsun'da tek belediyesi olan Yakakent'te bazı hareketlenmeler olduğunda bu konuda köşe bile yazdım.
Yakakent Belediye Başkanı Şerafettin Aydoğdu'nun bağımsız kalmak istediğini bilgi verdim.
Onun da haberi vardı.
Meclis üyeleri çoktan harekete geçti dedi, bana.
Başkanın da niyetini anlamıştı.
Ama Hasan Aksoy, istifa eden Başkan Aydoğdu, İlkadım Meclis üyeleri Davut Numanoğlu ve Adem Yıldırım'a kızıyor ve ‘ihanet ettiklerini söylüyor’ ancak;
Erime süreci onlarla başlamadı ki.
Erime süreci; aslında yerel seçimler öncesinde başladı, sonrasında hızlandı.
Mesela seçimden seçime Samsun'a gelen bir GİK üyesi var.
Kaleye ne kadar sahip çıktı ki diye sorulabilir.
Ya da seçim sonrası kaç kere kaleyi ziyaret etti.
Samsun halkıyla buluştu.
Seçim sürecinde istifa eden ilçe başkanları var.
Hem de hemen hepsi etkili kadın siyasetçilerdi.
Onlar elde tutulabilse, yeniden birlik içinde çalışabilselerdi, kaleye sahip çıkmaları için bireysel değil, topluca mücadele edilebilseydi şimdi durum böyle olur muydu?
Hepsi tek tek yuvadan ayrıldı.
Kurucu Genel Başkan Meral Akşener'in kaleyi terk etmesi zaten fitilin daha hızlı ateşlenmesine neden oldu?
Büyük hayal kırıklığı oldu.
Ama aslında Müsavat Dervişoğlu çok iyi bir muhalefet çizgisinde ama 'parti içindeki oyunlar, genel merkezde yaşananlar, milletvekili istifaları' derken o ana kalede yaşananlar;
Samsun'u da tetikledi.
İYİ Parti'nin oy oranı düşüyordu, evet.
Ama sanırım şu an için düşüş durdu, son anketlerde Genel Başkan Dervişoğlu'nun muhalefet olarak net duruşu etkili olmaya başladı.
İYİ Parti toparlanamaz mı?
Elbette toparlanır.
Ama sadece Hasan Aksoy ile olmaz.
GİK üyesinin hamleleri ile hiç olmaz; Samsun'da bu saatten sonra kabul görmesi çok zor.
Şahsi fikrim Samsun'u siyaset arenasına dahil etmemesi daha katkı verici olabilir.
Ama İYİ Parti'nin önemli isimlerinden olan Erhan Usta'ya önemli görevler düşüyor.
Samsun kalesinin sağlam olduğunu gösterebilmek için 'aktif hale gelmeli tüm parti. Birileri bunun bayraktarlığını yapmalı.'
Basında daha sık yer almalılar.
Grup olarak Samsun Belediye meclislerinde etkin rol oynamalılar.
Samsunlulara neye karşılar, neye destekler açık açık ilan etmeliler.
Yani aktif muhalefet, aktif siyaset yapmaları gerekiyor.
Peki şu an yapıyorlar mı?
Hasan Başkan kusura bakmasın ama ‘kalenin içinde oturuyorlar’ sadece.
Yani 'Kaleyi terk etmedik' demekle olmuyor.
Kaleye gelen giden yoksa;
Kalede hareket olmuyorsa,
'Bizim olsun küçük kale olsun mantığı devam ederse, küskünler ile barış sağlanmazsa';
İYİ Parti en azından Samsun'da bugünlerini de arar.
Samsun da İl başkanı olarak sadece ıyı parti değil ana muhalefet partiside aynı iktidar partisinin İl başkanı (benim cumhurbaşkanım var diyor) Erhan Ustanın millet ittifakına (HAYATİ TEKİNe) nasıl seçim kaybettirdiğini bu millet unutmaz Erhan Usta da 2.sıra adayının çok çalışmasıyla gitti