AK Parti, bundan bir ay önce seçim açısından gerçekten çok rahat gözüküyordu.
Genel seçimlerden sonra muhalefetteki 'psikolojik çöküntü' seçim sonuçlarını AK Parti'den yana döndürmüştü.
Bana göre Büyükşehir Belediyesi ve Atakum hariç tüm seçim bölgelerinde 'rahat bir seçim süreci bekleniyordu'.
O nedenle de bir anda aday patlaması yaşandı.
Büyükşehir Belediyesi için AK Parti'de aday adayı çokluğu bahsettiğim konuyla ilişkili değil.
Başkan Mustafa Demir'in, yeniden aday yapılmayacağı, seçmenle barışık olmadığı yönündeki kanaat, aday adayları sayısını artırdı.
Demir'in 4,5 yılda bir çok projesinin yargılık olması, projelerinin kentin öncelikleri arasında yer almaması gibi serzenişler üst üste gelince, yıpranmış bir aday profili ortaya çıkması normal elbette.
O nedenle Büyükşehir Belediyesi'ne AK Parti'den görünen 9, görünmeyenlerle birlikte 12'ye yakın aday adayı talip oldu.
Hatta Samsun'da bir kaç yıl Valilik görevinde bulunan Osman Kaymak da, yıllar sonra belediye başkan adayı olmak için 'yola koyuldu'.
Aday adaylığını açıkladı.
Bir bakıma 'Büyükşehir' de değişim beklentisi' nedeniyle diğer aday adayları gibi şansını denemek istedi.
Herkesin de aday adayı olmak hakkı elbette.
Örnekleri de var.
ERDOĞAN'IN UYARISI DİKKAT ÇEKİCİ
Ancak bu arada AK Parti'nin beklemediği şeyler de yaşanmıyor değil.
Genel seçimler öncesi yaşanan 6'lı Masa gibi bir birliktelik olmasa da, tabanda ittifak bekleyişleri arttı.
Bu istek ve talepler Ankara'da yankı bulmuş olacak ki; CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener 'kazan kazan' formülü ile ortak aday görüşmelerine başladı.
Açık söylüyorum.
Çok etkili olabilir.
Bir sinerji oluşturabilir.
Tabanda ittifakların artmasına yol açabilir.
Hele ki MHP'nin de bir çok ilçede ve hatta Büyükşehir'de aday adayı çıkarması 'beklenilen ilçelerde MHP'li adayların Cumhur İttifakı adayı olmaması halinde' hayal kırıklığı ve küskünlüklere yol açabilir.
Mesela sürekli gelişmelerini takip ettiğim Bafra'dan çok aranıyorum.
Bafra'da MHP ısrarlı.
Rahmetli MHP'li Belediye Başkanı benim de başkanlık dışında iyi arkadaşım olan Hasan Arslan'ın herkese eşit mesafede olmasını örnek gösteriyorlar.
Allah rahmet eylesin. Herkesin başkanıydı.
Mevcut AK Partili Belediye Başkanı Hamit Kılıç ile MHP İlçe yönetimi anlaşamadıklarını açık açık dile getiriyorlar.
Bu Cumhur İttifakı'nda 'sandıkta küskünlüklere yol açar mı bilmem.'
Ama MHP'li seçmen bu kez istediği ilçeleri almak istiyor ve direnç gösterecek gibi.
Kaldı ki muhalefet 'kazan kazan formülüyle' bir çok ilçede seçimi bıçak sırtına getirebilir.
Büyükşehir Belediyesi için muhalefetten tanıdık isimlerden bazı uyarılar da almıyor değilim.
'Başkan Demir'in aday yapılması' konusunda olumlu neden yazmıyorsun diye serzenişte bulunanlar da var.
O zaman kendimle, görüşümle çelişirim.
Yanıtım da öyle oluyor zaten.
Şimdi bugün için yazıyorum.
AK Parti halen bazı ilçelerde çok güçlü.
Belki de 'dev gibi bir oy potansiyeline sahip'.
Seçim torbada keklik mi?
Asla değil.
Tabanda ittifak, azdan başlayıp yukarıya gidebilmek çok mümkün.
Atakum, İlkadım, doğru 'ortak adayla' ateş çemberi olur.
Sandık kolay diye bakılan bazı ilçelerde 'doğru adayla' bir anda 'dengeler değişir'.
Hele ki Büyükşehir seçimi.
KAZAN KAZAN FORMÜLÜ İŞLERSE; İŞLER DEĞİŞİR
Orası ateşten gömlek.
Peki nasıl?
Ancak ve ancak tek reçete var;O da ittifak.
Yani 'Kazan kazan formülü' ile.
Aksi halde;
Muhalefet için 'sandıkta hüsran çok şaşırtıcı olmaz'.
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Türkiye vizyonuna uymayan başkanlar değişecek' sözünü de AK Parti'nin iyi okuması gerekir.
Seçim torbada keklik olsa, Erdoğan bu uyarıları yapmazdı.
Hem iktidar, hem de muhalefet için 'doğru aday' şart.