31 Mart seçimlerinden sonra iş üretmemek için direnen Belediye Başkanları'nın 'para yok, borç çok' gibi mazeretleri var.
Hepsini söylemiyorum.
Bazıları para olmasa da üretmek için çabalıyor, yeni kaynaklar arıyor.
Ama bazıları ise para yok diye adeta 'hiç bir şey yapmamak' için bahane üretmiş durumda.
Hele bir de tasarruf tedbirleri de üzerine 'tuz biber oldu', tam yatış sürecine başladılar.
Şu içinde bulunduğumuz süreç 'vergi ödemelerinin olduğu' zaman ama yine de bazı belediyelerde 'vatandaşa hizmet adına' tek hamle yok.
Hatta bazı belediyeler biliyorsunuz, işçisine taksit taksit maaş ödüyor.
İşçisini mağdur ediyor.
İyi de seçim öncesi bilmiyor muydunuz belediyelerin durumlarını?
Bilmiyorsanız büyük bir eksiklik.
Biliyorsanız ve ona rağmen seçimi kazanmak için çabaladıysanız, 'çözüm ve hizmet üretmek zorundasınız'.
Ben bunları yazıyorum ama bu yazımı okuyan vatandaşların kafasında 'Hangi belediyeleri yazdığım' nettir.
Çalışanla, çalışmayanı, üretmeyeni vatandaş görüyor.
İnanın şu an 4 yıl sonra yeniden aday yapılmayacak, yapılsa bile kazanamayacak 5 belediye başkanını sayarım.
* Dağın fare doğurduğu isimler var.
* Vatandaşın umutlarını boşa çıkaranlar.
* Çalışanların hayal kırıklığı yaşadıkları başkanlar var.
Belediyecilik, sadece yol yapmak, çöp toplamak değildir ve olmamalı.
Belediyecilik günümüzde, parti tutmaksızın seçmenine iş sahaları üretmek, yaşadığı yerin cazibe merkezine dönüşmesiyle o nimetlerden yararlanması için imkan oluşturmaktır.
Koltukta boş boş oturmayı herkes bilir.
Kendine sağladığı konforu vatandaşına sağlayamayan Belediye yönetimi, 'gelip geçici olur'.
Bir dönemlik olur.
İlk seçimde evine gider.
İlçenin potansiyelini ortaya çıkarıp, yeni iş sahaları oluşturmak için çaba sarf etmeyen belediye başkanları şunu fark edemiyor olabilir diye düşünüyorum.
Bu dönem o dönem değil.
Bu dönem iyot gibi açığa çıkma dönemi.
Çünkü önümüzdeki olası erken bir genel seçimde, belediyelerin gösterdiği performanslar çok önemli olacak.
Başarısız belediye başkanı partisinin oyunu etkiler.
Seçmeni memnun eden kazandırır, seçmeninin beğenmediği ise oyunu düşürür.
Mesela bir belediyeyi çalışanlarının maaşını gününde ödemediği için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri inceleme başlatmış.
Yerinde teftiş yapmış.
Yok öyle bir şey demeyin.
Belgesi elimde.
İyi de işçinin maaşını veremeyen başkan, vatandaşa hizmeti nasıl üretecek?
Kimsenin 'para yok, borç çok' bahanesi arkasına gizlenmesi kabul edilemez.
İş, hizmet, katma değerli kazanımlar üretmek gerekir.
Seçmen sizlere daha iyi yönetir diye oy verdi, tercih etti.
Yazıktır, günahtır. Samsun'un hiç bir bölgesinin 5 yıl daha kaybetmeye tahammülü yok.
Yeni imar yerleri aç, katma değer oluşturacak işlere yönel, önceliklerini değiştir.
Belediyelerin bir yıllık dönemleri sonrası isim isim de bu tespitlerimi vereceğim ama şimdilik gören göz kılavuz istemiyor.
* İyi işler yapmak için çalışan, gelir üretmek için çabalayanlar var,
* Rutin işlerini yerine getirenler var,
* Rutin işini bile yapmakta zorlananlar var.
Çok değil Mart ayı sonu Nisan ayı başı;
1 yılda kim ne yaptı, hangi projelerini hayata geçirdi, hepsi tek tek dökülür ortaya.
Yani şurada 'Bir şeyler yapıyor' dedirtmenize sadece 4 ayınız kaldı.
Çok zaman değil.
5 yıl da çok zaman değil.
1'i gitti 4 kaldı.
Bu arada;
Yerine koymadan satma, taşınmazları elden çıkarmadan bahsetmiyorum.
Belediye üretmeden eskiden kalma taşınmazlarını satarsa, gelecek nesillerin kazanımlarını heba etmiş olur.
Örnekleri çok Samsun'da.
Satılmadık yer kalmadı.
Bir o kadar da borç kaldı geriye.
Evine gitse ne yazar;
Borcu sırtımıza bıraktı.