Sendika...

Sendika ne işe yarar;
Memurlar ya da işçiler üye olur, sendika da üyesi işçi ya da memurun işveren karşısında ücret ve sosyal haklarını korur.
Sendikanın başlıca görevi üyelerinin maaş artışının günümüz koşullarına göre yapılması için işverenle müzakere, maaşlarını gününde alması ve diğer özlük haklarının korunması için vardır.
Sendika bu işi görevlerini yaptığı için de çalışandan belli bir miktarda 'üye aidat ücreti' alır.
Ama hepimiz biliyorsunuz ki; Samsun'da son zamanlarda hatta geçmiş dönemden de gelen bir maaş alamama sorunu var.
Atakum Belediyesi şirket işçileri, 'maaşlarını harçlık alır' gibi taksitle; hatta 'pazar parası' şeklinde alıyor.
Bu dar zamanda olacak iş değil.
Aslında bu sorun sadece şimdiki yönetimin sorunu da değil..
Daha önceki 'CHP'li yönetimde başlayan bu CHP'li yönetimde de devam eden bir sorun.'
Daha öncelerde de aynı şeyler yaşandı ve işçiler maaşını taksitle dahi alamadığı gibi; 'iki ay üç ay biriktiği' de olmuştu. 
Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel adaylık sürecinde seçim çalışmaları yaparken, bu sorunu 'kökten çözme sözü vermişti.'
Peki çözdü mü, tabi ki olmadı. Olsa böyle bir yazıya da gerek olmayacaktı zaten.
Hatta geçtiğimiz gün işçiler bizlere özelden sorunlarını yazdılar ve diyorlar ki; 'huzurumuz kalmadı.'
Peki DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası bu konuda ne yapıyor?
İşçiler maaşını gününde alamadığı için açıklama yaptı mı?
Siz bir açıklamasını gördünüz mü?
Ben şu ana kadar görmedim.
Ya da bir tepki oldu mu?
İşçilerle birlikte bir fotoğraf verdiler mi?
'İşçinin yanındayız' diye mesajları oldu mu?
Bir işçi aynen şöyle yazmış bana;
"DİSK Genel İş yetkili sendika 1 brüt yevmiye kesiliyor 1050 TL işçi başına. 15 Kasım'da 20 bin TL aldık, 20 küsür daha alacağımız var. 5 bin TL yatırdılar. Ama sendikanın aidatı kesilmiş."
Yazık değil mi?
Asıl şaşırtan ve sinir bozucu kısmı da bu.
İşçilerin üyesi olduğu sendika, maaşını taksitle alan işçiden aidat parasını peşinen alıyor.
Atakum Belediyesi'nde yaklaşık 1300 kişi sendika aidat aidatı ödüyor.
Hem de eksik alınan maaştan.
İşçi başına 1050 TL.
Yan gel yat, işçinin hakkını savunma ama aidatlar tıkır tıkır gelsin.
Yani işçinin cebinde pazara gidecek parası yok ama sendika parasını tıkır tıkır tahsil ediyor.
Ya olur mu böyle bir şey demeyin, işçiler aynen böyle anlatıyor.
İşçi maaşını alamıyor, maaşını alamayan işçiden sendika aidat kesintisi 'tık' diye yapılıyor.
İşçi ile ilgili görevini yapamayan yerine getiremeyen sendikaya neden 'para versin işçi anlaşılır' gibi değil.
Bana göre DİSK sendikasının bu sorunu anında çözmesi lazım. Hatta çözene kadar da işçilere karşı görevini yapamadığı için işçinin hakkını koruyamadığından 'işçi kesintilerini de' almamalı.
Geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili haber yaptığımızda Belediye İş Sendikası Samsun Şube Başkanı İlyas Yiğt, belediye başkanları için şöyle dedi;
"Boşuna enkaz edebiyatı yapmasınlar."
Ne kadar doğru bir söz, aynen altına imza mı atıyorum. Borç olduğunu 'bilmiyor muydu' da belediye başkanlığına soyundun?
Bunu tüm borçlu ve enkaz edebiyatı yapan belediyeler için söylüyorum.
İşçisine maaş ödemeyen tüm belediye başkanlarına söylüyorum.
Kaldı ki; Atakum'da sorun çok farklı. Yani işçi maaşını alamıyor ama özel kalem müdürü gidiyor Milano'dan resimler koyuyor sosyal medyasına.
Ya sen de daha düne kadar Sağlık Müdürlüğü'nde 'şirket işçisi' değil miydin?
Tamam başkan 'sana bir kıyak yaptı,' sınavsız, mülakatsız, liyakat var mı yok mu onu hiç bilmiyorum seni memur kadrosuna aldı özel kalemden.
İyi de işçilik günleri bu kadar çabuk mu unutuldu.
Bana göre zaten bu özel kalemden memur yapılması sınırlandırılmalı.
Yapılacaksa da bir kişi yapılmalı o da eğitim, liyakat esas olmalı.
'Arkadaş, eş dost, partili' diye kadro pay edilmemeli.
Neyse konumuz DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası'nın Atakum'da işçiler maaşını eksik alırken, tıkır tıkır sendika üye aidat parasını peşin alması.
Bence bu yanlış, bunun çözümlenmesi lazım.
Sendika temsilcilerine sesleniyorum; 'o işçiler maaşını tam ve eksiksiz olarak alana kadar kesinlikle o aidatların alınması etik değil.'
Çünkü işçinin haklarını koruma görevini yerine getirmediğiniz gibi, 'işçinin sesi de olamadınız.'
Sizden bir protesto görmedim, bir eylem görmedim, bir açıklama yok.
Örnek mi?
Daha yakında Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı SAMULAŞ'ta yaşandı.
Demiryol-İş'e bağlı üyeler için sendika ayağa kalkmadı mı, kalktı.
Grev kararı almadı mı aldı.
İstediğini sonunda almadı mı, aldı.
DİSK'e bağlı Genel-İş, neden bu çalışmaları yapmıyor, işleri sorunu çözmek için işvereni sıkıştırmıyor.
Şimdi diyecekler ki; 'işte bütçemiz çok kötü, para yok, borç çok, geçmişten gelen yük var.'
İyi de bunlar bilmiyor muydunuz?
Bilmiyorsanız 'araştırma yapmamışsınız' demektir, bu çok kötü. 
Biliyorsunuz ve göreve geldiyseniz çözemediyseniz, bu daha büyük bir sorun.
Bu nedenle öncelikle Başkan Serhat Türkel'in işçilerin maaşını ödeyecek yeni kaynaklar oluşturması gerekiyor.
İkincisi Genel İş Sendikası'nın da en yakın zamanda işçilerin maaşını alabilmesi için çalışmalarını tamamlaması gerekiyor.
Ama o zamana kadar kesilmiş ya da kesilecek olan aidatlarının işçiye verilmesi gerekir.
İşçiler o aidat paralarıyla pazara gider, çoluğuna çocuğuna yiyecek alır.
Yazıktır günahtır.
İnsanlar 'pazar harçlığı alır' gibi maaş alıyor, olur mu böyle bir şey kendinize gelin.
Bu arada belediye başkanlarının sürekli özel kalem müdürlüğünden memur kadrosu vermesi ile ilgili şikayetler çok çoğaldı.
Gerçekten bu büyük bir haksızlık, liyakat olmadan, eş dost, arkadaşa, 'yok seçimde bana çalıştı, yok samimi arkadaşım, yok eski iş yerimde benim elemanımdı' gibi gerekçelerle 100 binlerce insan sınavlarda KPSS'lerde mülakatlarda sürünürken, böyle 'bedava memurluk olmamalı.'
Bu konuya kısıtlama getirilmeli.
Bir ya da en fazla iki o da liyakat ve eğitim durumuna göre olmalı.
Bu konuyu ayrıca ele alacağım.
Tüm belediyelerin şu ana kadar özel kalemden memur kadrosu verdiklerini araştırıyorum.
Net bilgi sahibi olanlar yazsın.
Kimler belediyelerdeki bu 'kıyak kadrodan' yararlandı.