Başlıkta saydığımız kuruluşlara güvenebilir miyiz? Bize göre güvenemeyiz çünkü bu birliktelikler hiçbir zaman Müslümanların ya da Türkiye’nin lehine bir karar almadılar.
Somut durumda bile, sözleşmeyle sabit olduğu halde, parası ödenmiş anlaşmalara rağmen bize karşı gereğini yapmayanlar sadece “Söz verdik.” diye yaparlar mı?
Yapmazlar emin olun yapmazlar. Geçmişte bir sürü tecrübe edilmiş olay var. Ne BM ne AB ne de NATO iş bize gelince, bizim lehimize hiçbir şey yapmazlar.
Batı insan haklarını savunur gibi görünür fakat kara kıtayı sömürüp insanların açlıktan ölmesini önemsemez. Emek ve kan sömürücülüğü yaparak refah sürerler. Yaptıkları soykırımlar ortadayken adalet, demokrasi ve insan hakları savunucusu gibi davranırken yüzleri bile kızarmaz.
Bunların neyine güveneceğiz?
Lozan’da Musul meselesi karara bağlanamayınca çözümü o zamanki adıyla Milletler Cemiyeti’ne havale etmişler. Peki sonra ne olmuş? Musul ve Kerkük Misak-ı Milli’de olmasına rağmen İngiltere güdümündeki Irak’a bırakılmış.
Filistin’de yaptığı zulümler ve toprak gaspları nedeniyle BM’de İsrail aleyhine defalarca karar alınmış ama hiçbir yaptırım uygulanmamış.
“Bir NATO üyesine yapılmış saldırı bütün üyelere yapılmış gibidir.” maddesi gereği 11 Eylül saldırısı gerekçe gösterilerek bütün NATO üyesi ülkeler seferber edilmiş ve Afganistan ile Irak işgal edilmişti.
Peki yıllardır NATO üyesi Türkiye’yi tehdit eden ve on binlerce vatan evladımızın şehit olmasına sebep olan PKK ve türevleri terör örgütlerine karşı ne yapılmış? Hiçbir şey yapılmadığı gibi teröristleri kollayıp gözettiler bile.
Daha dün gibi Bosna da soykırım yapılırken bu kuruluşlar neredeydi? Hiç müdahale etmediler fakat ne zaman Mücahitler cepheleri birer birer kazanmaya başladı hemen müdahale edip Dayton Anlaşmasını dayattılar.
Türkiye, AB’ye girmek için 62 yıldır uğraş veriyor. Elde ne var? Koca bir sıfır. Türkiye için, “Kapıya bağlayalım ne gidebilsin ne de içeri girebilsin.” bile demediler mi?
Şimdi İsveç bizim Avrupa Birliğine girişimize “Evet” diyecekmiş. Ne büyük bir lütuf değil mi? Bu birliği biraz bilen AB’nin asıl gücünün Fransa ve Almanya olduğunu, diğer ülkelerin sözünün bir hükmünün olmadığını bilir.
İslam ve Türkiye düşmanı faaliyetleri aleni destekleyen İsveç, NATO’ya girince bu tavrından vaz mı geçecek?
İsveç’in NATO’ya alınmasına Cumhurbaşkanımız onay vermiş ve meclise havale etmiş. Başta ABD’liler olmak üzere Batılılar başarımızı yere göğe sığdıramıyor! Ne aldık, ne verdik? Bize uzak bilemiyoruz. Bunu zaman gösterecek fakat bildiğimiz bir şey var o da bu işte bizi övüyorlarsa kesinlikle onlar kazançlıdır ve biz kaybetmişizdir!
Biz çok üretmeliyiz ki güçlü olabilelim. Güçlü olalım ki dik durabilelim. Yoksa bu cari açık, bu ekonomi ile ne dik durabilir ne de aynısı ile mukabele edebiliriz ve maalesef rakiplerimizin yalancı övgüsüyle övünür dururuz.