12 Nisan 2015 tarihinde yayınlanmış bir yazımı sizlerle tekrar paylaşmak istiyorum
( Hizmet hareketi gönüllülerine soruyorum? )
Evet durum sondan sonra durumudur. Mesele devleti kuşatma,ele geçirme meselesidir. Bunu anlamak için alim olmaya gerek yoktur yada başka bir deyişle bunları görmemek için ya büyülenmiş olmak yada hoca efendiyi ilah edinmiş olmak gerekir. Devlet içinde devlet kabul edilemez. Ülkeyi yönetmek isteyen herkes parti kurup neyi nasıl yapacağını anlatarak milletin isteğiyle, milletin desteğiyle iktidara gelmelidir; aksi kabul edilemez.
İnsan hata yapabilir, insan yanılabilir, insan yanıltılabilir ama yanlıştan dönmekte bir erdemdir. Soracağım soruların cevabını kendiniz verin ona göre kendinize bir yol çizin.
Bu ülkeyi yönetenler acziyet içinde olabilir, ki gördük biz ülkeyi yönetemiyoruz deyip ithal bakan getirmediler mi? O duruma bu günkü gibi muhalefet edildi mi?
Bu ülkeyi yönetenler yolsuzluk yapmış olabilir ki çok sık karşılaştığımız bir durumdur ama bunları kaydedip üç beş yıl sonra suç duyurusu yapmak hangi insafa, hangi adalete sığar? Bu dosyalar bir amaç için bekletilmemiş midir? Öyleyse bu sizce normal midir?
Bu ülkeyi yönetenler defalarca güç odaklarının isteği doğrultusunda hareket etmişlerdir ki (ilk iki yazımda bahsettiğim gibi ülkenin kalkınması bu yüzden engellenmiştir) bunlarıda sıkça yaşadık hükümet tam kalkınma hamlesi başlatıp büyük projelere yönelip bölgede oyun kuran olmak isteyince
bunlar başlarına gelmemiş midir? Yapılanlar, geçmişteki engellemeler gibi değil midir?
Geçmişte çok tuzaklar kurulmuştu ama hiç bu süreçteki gibi bir partinin genel başkanına gizli kamera ile gayri ahlaki görüntüler çekilip şantaj yapıldı mı?
Başka bir partinin üst düzey yöneticilerinin tamamına yakınına aynı senaryo uygulandı mı?
Bir ülkenin başbakanının, bakanlarınının hangi maksatla dinlendiğinin izahını nasıl yapacaksınız?
Hadi diyelim suçlananlar bu işleri yaptı maksatlarıda kişisel çıkar sağlamaktı peki sizler bu dinlemelerin neden yapıldığını nasıl izah edeceksiniz?
Bu ülke hukuk devletidir, gayrimeşru işi olamaz diye MİT’in tırlarını durdururken (kaldıki bölgemizden çıkarı olan birçok ülke ajanları ülkemizde ve bölgemizde kendi ülke çıkarları doğrultusunda operasyonlar yapıyorlar) basının orda olmasının bir maksatı yok mu?
Taksim’de 20 ağaç kesilmesin diye bütün dünya aynı anda eylem yapıyorken yeryüzünün çeşitli bölgelerinde hergün yüzlerce insanın öldürülmesine ne sizden nede onlardan bir ses çıkmaması bir amacın bir organizasyonun ürünü değil mi? Mavi Marmara gemisine açık denizde yapılan saldırıyı bütün dünya kınarken hoca efendinin İsrail’in yanında yer alıp otoriteden izin almalıydılar demesi neye işaretdir? Peygamber Efendimiz (S.A.V) dinini yaymak için, zulmü ortadan kaldırmak için otariteden izin mi aldı? Dinler arası diyologlar yapılırken müslümanları temsil ettiğini düşündüğümüz hoca efendi neden bildirilerin hiçbirinde insan canı kutsaldır haksız yere bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir gibi bir söz eklemedi yada neden sürekli müslümanları öldürüyorsunuz diye sormadı? Ve bu cinayetlere sessiz kaldı? Bunları çoğaltabiliriz gerek yok şimdi ise dünyadaki sömürü düzeninin sürmesini isteyen yapı, taşeronları aracılığıyla ülkemizi karıştırmaya çalışıyor. Son olaylarda bu senaryonun bir parçası, bu oyuna alet olacak mısınız? Olacağınızın göstergesi bir yayın organınız Fenerbahçeye yapılan saldırıyı kastederek ülkemizle Ukrayna’daki durumu eşdeğer görüp Lucesku’ya yağmurdan kaçarken doluya tutulma diye uyarı yapmış olmasıdır. Yıllardır yayın organlarınızı dikkatle takip ediyorum ve hala takip etmeye devam ediyorum, hükümetle ilişkiler iyiyken haber değeri olan önemli sorunlar haber yapılmazken şimdi o sorunların yüzde biri kadar küçük sorunlar nasıl manşetlerden haber oluyor üzülerek izliyorum. Yazıktır bunu bu millete yapmayın. Deniz bitti, herkes uyandı aynı uyanmayı sizden bekliyoruz çünkü durum SONDAN SONRASI durumudur. Ama şunuda belirteyim ki iddialar doğru ise idareciler kişisel çıkar sağlamışsa ALLAH C.C. onları islah etsin (öbür dünyada verilecek hesap birilerini korkutmuyor olabilir). Kimse millete hizmet etmek için oturduğu makamı kazanç kapısı olarak görmemeli. Asırlardır yerinde sayan medeniyetimizin yeniden yükselmesinin sorumluluğu hepimizin omuzlarında. Asırlardır beklenen bu imkanı kimsenin heba etmesine müsade etmemek gerekiyor.Yine söylüyorum bende Hüseyin gülerce gibi düşünüyorum bu operasyonların yolsuzluk operasyonu olmadığı gün gibi açık bu ülkede her kesimden insanlar kullanılmıştı ama anlı secde görenler kullanılmamıştı malesef bu da oldu tekrar sizleri düşünmeye davet ediyorum yoksa bundan sonra işlenecek günahlara ortak olursunuz.