Altınordu’daki başarısı ile kendini Türk futboluna kanıtlamış birinin Samsunspor gibi köklü bir camiada başarılı olur mu endişelerini boşa çıkardı Hüseyin Eroğlu.
Geldiği günden itibaren verdiği mesajlar, saha içindeki performansı, takıma kazandırdığı birlik ve beraberlik, arkadaşlık daha sayabileceğimiz birçok olumlu gelişme bugünkü başarının ortaya çıkmasını sağladı.
Tabi ki elinde sihirli bir değnek yoktu.
Ama inanmışlık, çalışma, özveri, oyunculara inanma, onları bir hedef etrafında toplama vardı. Bu başarı bir teknik adam başarısıdır.
Sezon başında yapılan transferler ile yola devam eden bir teknik adamın sonradan ortaya çıkardığı bu tablo ona aittir.
Oyuncu potansiyelinin gerçek manada sahaya yansıtılmasını sağladı Hüseyin Eroğlu.
Kolay değil.
14 maçta sadece 1 mağlubiyet.
Kazanma alışkanlığı oluşturdu.
Son olarak lider Eyüpspor karşısında alınan galibiyet bir tesadüf veya şans eseri değil. İnanmışlık, kazanma arzusu, istek ve coşku.
Bunun için başta Hüseyin Eroğlu olmak üzere futbolcuları ve tüm takımı tebrik ederim.
Elbette hocanın da dediği gibi sadece bir maç kazandık. Henüz her şey bitmiş değil.
Rehavete kapılmadan önümüzdeki maçlara odaklanmamız lazım.
Ligde her takımın birbirini yenebileceğini görüyoruz.
Aynı duygu ve konsantrasyonla önümüzdeki maçlara da odaklanmamız gerekiyor.
Şimdi sıra taraftarda.
Tribünleri tıklım tıklım doldurmalıyız.
Bu coşkuyu bu heyecanı hep birlikte yaşamalıyız.
Şehrin dört bir yanı bayraklarla süslenmeli.
Bu şehre gelen takımlar, Samsunspor’un şampiyonluk havasını burada hissetmeli ve yaşamalı. Tribünler o coşkuyu rakiplere hissettirmeli.
Bu süreçte takımın en büyük destekçisi her zaman olduğu gibi yine taraftar olacaktır. Şampiyonluğun ayak seslerini tüm Türkiye’ye hissettirelim…