Muzaffer Altuntaş ve Özlem Yeşilyurt tanıştırdı beni onlarla .
Bir hafta Herkes onu konuşuyor da Melek Yüzleri konuk ettim sayfalarımızda.
Down Sendromlu çocuklarımızdan söz ediyorum.
Röportajım sırasında beni öylesi etkilediler ki ara sıra onları görmek için derneklerine uğruyorum.
Karşılıksız seviyorlar.
Bağlılıkları içten.
Bi kere görmesinder sizi. Bağlanıveriyorlar. Sizi de kendilerine bağlıyorlar.
Şunu söyleyeyim sizlere. Onları görünce tazelendiğimi hissediyorum.
Size de öneririm. Kız Meslek Lisesinin karşısında eskiden Olgunlaşma Enstitüsü olarak kullanılan binada Down Sendromlular Derneği.
Bi kere giderseniz sizde bağımlılık yaratacaklardır o kadar eminim bundan.
Niye bundan eminim.
Özlem Yeşilyurt ve Muzaffer Altuntaş’ ta onları belki hayatlarında ilk defa görmüşler. Ama bi daha kopamamışlar. Bi nevi yaşamlarını onlara göre planlar olmuşlar. Muzaffer Altuntaş özellikle hem zamanını hem de parasını harcıyor onlar için. Üstelik çocuklarında veya yakınlarında Down Sendromlu biriisi bulunmamasına rağmen yapıyor bunu.
Özlem Yeşilyurt zaden bekar. Yeni nişanlandı geçenlerde bi genç adamla. Mutluk dileriz bu yolculukta kendisine. Ana olamamış henüz, bilmiyor yani analık nedir. Ama bi ana şefkatiyle bakıyor Melek Yüzlere.
Dün bizim gazetenin manşetiydi.
Melekler Şehri
Muzaffer Altuntaş ve Özlem Yeşilyurt hayata hazırlıyor Melek Yüzleri. Okuma yazma öğretiyorlar onlara. Bi de meslek kursu veriyorlar. Garsonluk eğitimi de bunlardan biri. Canik Belediye Başkanı Osman Genç duymuş ve okumuş bu haberleri bi yerlerden. Meclisinden bir karar çıkarttırarak Toki ile anlaşma bile yapmış. Melek Yüzler için bir Kafe yaptırma hazırlığına başlamış.
Muzaffer Altuntaş ve Özlem Yeşilyurt’ da söylememiş bütün bunları. Bütün hazırlıkları ve bitirince söylemiş her şeyi.
İyi ve güzel bir proje bu.
Bir Yurttaş olarak Osman Genç’e teşekkür”ü borç bilirim.
Büyük bir merakla bekliyorum kafeteryanın tamamlanmasını. Melek Yüzlerin ellerinden bir çay içmek bana büyük bir mutluluk ve keyif verecek. .
******* ******* *******
Baba acısı
Babamın ayağına taş deyse. Canım acır benim. Onun için iyi ve sağlıklı olması için gözünün içine bakarım. Elimden geleni de yaparım onun için.
Yusuf Yılmaz’ın babası Bahri Yılmaz’ın hastalığı nedeniyle bi süredir Fatsa’da bir özel hastanede olduğunu öğrendiğimde. Yener Cabbar’ a “Gitsek iyi olur” demiştim.
Yener “Haklısın yarın gidelim” dedi.
Önceki gün Fatsa’daydık. İyilik ve sağlık diledik Yusuf Yılmaz’a.Dün sabah kaybettiğini öğrendik Yusuf Bey’in babasını.
Ciğeri yanmıştır. Biliyorum.
Ateş düştüğü yeri yakar onu da biliyorum.
Dostum Yusuf Yılmaz’a sabır, Bahri Yılmaz’a da rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olur inşallah.