Hepimizn bir defosu var.
Yalan dolan gırla bizde.
Riya desen sık rastlanır bir özelliktir insanoğlunda.
"Bende olmaz bu saydıkların" demeyin. Her birimizde az biraz vardır bu saydığım özelliklerden.
Ve fakat
Bir tek onlarda yok.
Onlar tertemiz.
Allah nasıl yarattıysa öyle kalabiliyorlar.
Onları noksan ve özürlü görmek gibi bir yanılgıya sahibiz aslında ama onlar bizden farklılar.
Fazlaları var eksikleri yok.
Down Sendromlu kardeşlerimizden söz ediyorum.
Onların Samsun'daki hamisi Muzaffer Altuntaş ve yardımcısı Özlem Yeşiyurt' un birkaçını bizim gazeteye getirdiklerinde tanıdım onları.
Yener Cabbar'ın önerisi ile bir Pazar Sohpeti yaptım aralarındaki bir ikisiyle.
Mislina'yı mesela o gün tanıdım.
Müdür Mustafa ve İmam Semih'i de.
Cuma günüydü, Muzaffer Altuntaş aradı. "Gazeteye davetiye de gönderdim ama bu akşam birlikte iftar açalım, gelirmisin" dedi.
Toplu verilen İftar yemeklerine katılmama gibi bir karar almıştım ve bunu da bir yazımda sizinle paylaşmıştım biliyorsunuz.
Bu kararımı söyledim Muzaffer Altuntaş' a ve "Beni bağışlasan olmaz mı" dedim.
"Ama bu farklı" dedi ve katılmam için israr etti.
İyi ki katılmışım.
İmam Semih'i göremedim aralarında ama bütün 'Melek Yüzler' oradaydılar. Aileleriyle birlikte gelmişler. Birlikte iftar sofradına oturduk.
O gün her birinde farklı bir heyecan vardı.
Melek Yüzler sertifika aldılar o akşam.
İş-Kur desteğiyle düzenlenen bir kursa katılan Melek Yüzler sertifikalı birer garson oldular o akşam.
Bu güne değin ailelerinin desteğine ve bakımına muhtaç bu güzel kardeşlerimiz bundan böyle kendi ayakları üzerinde hayata tutunabilecekler.
Ne güzel.
İstanbul'da Şişli' de varmış.
Mustafa Sarıgül, Melek Yüzler için bir kafe yaptırıp onların hizmetine vermiş.
Bizim farklı projeere imza atan Canik Belediye Başkanı Osman Genç de geri durur mu ki; aksine şaşardım.
Melek Yüzler için bir kafe projesi hazırlayacağını duyurmuştu.
Daha fazla şaşırmayalım diye de iftar sofrası da zaten Canik Belediyesinin Meşe tesielerinde kurulmuştu.
Melek Yüzlerin her biri sertifikalı garson şimdi.
Kendileriyle ne kadar gurur duysalar haklarıdır.
Her biri gururluydu ama en çok da Harun seviniyordu.
Harun, en gelişkin olanı ve onların en neşelisi.
Toplu fotoğraf çekilirken gururla gösteriyordu sahibi olduğu setifikayı.
Mislina her zamanki gibi mağrur.
Henüz 12 -13 yaşında bir çocuk Mislina ama "En güzeliniz bu akşam da benim" der gibi geziniyordu salonda.
Şu Osman Genç'in kafe projesinin gerçekleşmesini bekliyorum sabırsızlıkla.
Mislina ile diğer Melek Yüzlerin elinden bir bardak çay içmenin mutluluğunu yaşamak istiyorum zira.