Atakum, güzel, cennet Atakum.
Samsun'un parlayan yıldızıydı; Atakum bir zamanlar.
Kurucu Belediye Başkanı CHP'li Metin Burma dönemlerinde çok fazla borcu olmayan ancak 'kazanılmış mal varlıklarıyla' öne çıkan, sürekli gelişen bir ilçeydi.
İki döneminde de Atakum geleceğe, umutla bakıyordu.
Sonrasında göreve gelen ve o dönemde AK Partili olan Belediye Başkanı Adem Bektaş döneminde de ticaret ve yaşam merkezine dönüştürüldü, kendi kendine yeten bir ilçe oldu Atakum.
Şimdi ki hizmet binası o zaman yapılmıştı. Daha sonra Başkan Burma üzerine ekleme kat yaptı.
AK Partili İshak Taşçı döneminde belki biraz borçlandı belediye ama hizmet açısından çok iyi bir dönem geçirdi.
Atakum'un kentsel ve konutsal olarak gelişim süreci o dönemdir.
Hatta bugünkü belediye dönemi tarafından ihalede 58 milyon 400 bin TL'ye satılan Osmanlı Hamamı da onun eseridir.
CHP'li Başkan Cemil Deveci döneminde de borçlar vardı ama bir çok yeni yatırımlar yapıldı.
Yarım kalmış bazı yatırımlar tamamlandı.
Belediye temsilinde sorun yoktu.
Bir yandan borçlandı belki ama 'işçi çıkarmak gibi' bir girişimi olmadı, son 3 aya kadar da maaşlarda sorun olmadı.
Zaten o maaş geciktirmesi 'aday olamadığıyla ilgili bir tepki olarak' kamuoyunda algılandı.
O da haraç mezat bazı belediye mallarının satılmasıyla karşı karşıya kaldı ama "El öpmekle dudak aşınmaz" diye bir söz söylediğini duymadım.
Dik durdu, yapabildiğince işini yaptı.
Şimdi 'el öpmekle dudak aşınmaz' diyen bir belediye başkanı dönemine geldik.
Samsun siyasi tarihine ‘bu sözün geçtiği’ bir dönemdeyiz.
Aynı zamanda Cumhur İttifakı meclis üyelerinin de işçi fazlalılığıyla ilgili tespitlerini gündemine alarak bir işçi kıyımına gideceği olan bir başkan dönemi.
Diğer belediyelerde ‘yaşanmayan’ bir dönemden geçiyoruz.
Hatta Büyükşehir Belediyesi'nin, Atakum’da maaş ödemesine katkı vereceği iddialarının da olduğu bir dönem.
İbretle izlenen, şaşırttıkça şaşırtan bir süreç.
Samsun'un parlayan yıldızı Atakum'dan; 'Maaşları ödeyemiyoruz, işçi çıkaracağız' denilen döneme hızlı bir geçiş yapan CHP'li Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel, her geçen gün seçmenlerini, belediye çalışanlarını şok şaşırtmalara devam ediyor.
Partisinin İl Danışma Kurulu’nda ailesinin ‘sağcı olduğunu’ anlatırken, söylediklerine girmiyorum bile.
Mesela; ben şahsi fikrim 'Bugün ne gelecek, yarın ne yapabilir' acaba diye beklemeye başladım.
Mikrofonu eline alınca; ne diyeceği belirsiz.
Bir bakmışsın bazen ansızın sahneye çıkıp türkü söylüyor, bazen de bir bakmışsın 'el öpmekle dudak aşınmaz' diyebiliyor.
Ya da hayat şartlarının böyle zor olduğu bir durumda, 'İşçi çıkaracağız' diyebiliyor.
Şimdi işçi çıkaracağız dedikten sonra siz düşünün belediyede çalışan personellerin psikolojisini.
Ailesinin durumunu.
Gelecek kaygısını.
İyi de kim almış bu işçileri?
Geçmiş yönetimden elbette kalanlar vardır, olabilir de.
Bilmiyor muydu, göreve talip olmadan önce belediyenin işçi sayısını, bütçe durumunu?
Bilmiyordum derse, sıkıntı büyük. Araştırmadan talip olmuş.
Biliyordum derse, daha da büyük sıkıntı.
Yönetemeyecektin neden aday oldun diye sormazlar mı adama?
Ama asıl soru bu değil tabi ki.
Mesela kendi döneminde kaç kişi aldı Başkan Türkel.
Tanıdık eş dost, partili, partili yakınları falan filan.
Özel kalemden sınavsız, mülakatsız memur yapılanlar kimler?
Mesela işçi çıkarmaya kendi aldıklarından mı başlayacak?
Özel kalem müdürü bile Sağlık Müdürlüğü'nde işçi kadrosunda çalışıyordu.
Örnek olarak ondan mı başlayacak?
Partili olanlardan kaç kişi var belediyede?
Seçimde kendine yardım edenleri işe aldıysa, seçim bitti, bütçe sıkıntılı, güle güle mi diyecek?
Öyle ya; siyaset yapmadan, eş, dost, bize yakın demeden, haksızlık yapmadan mı işçi çıkarmaları yapılacak?
Elbette takipçisi olmak gerek. Ekmek davası bu, görmemezlik olmaz.
Kötü yönetimin, yeni kaynaklar üretememenin faturası çalışana, evine ekmek götürmek için çırpınan işçiye kesilmesi yanlış.
Kendisi seçimin hemen sonrasında lüks villaya taşınan bir başkanın, zor durumdayız diyerek işçi çıkarması 'iyi bir örnekleme de değil zaten'.
Kaldı ki; 2024 ağırlama giderleri ortadayken.
CHP'li eski Belediye Meclis üyesi yayınlamış;
Tam olarak; 29 milyon 123 bin 630 lira!
Dudak uçuklatan bir rakam.
Kimi ağırladılar, nerede ağırladılar, olmayan makam odasının masrafları mı bunlar, hepsinin açıklanması gerekir.
Ama Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin 10 kat bütçesi olmasına rağmen toplan 2024 yılı ağırlama ve tanıtım gideri;
Atakum'un yarısı kadar.
15 milyon 665 bin 818 lira.
Nasıl oluyor bu?
Atakum Belediyesi'nin 2024 yılı bütçesi 1 milyar 69 milyon lira.
Büyükşehir Belediyesi'nin 2024 bütçesi ise 9 milyar 797 milyon lira.
Atakum'un bütçesi Büyükşehir'in neredeyse 10'da biri, ama temsili ağırlama gideri Büyükşehir'in iki misli ve 30 milyon liraya dayanmış.
Olacak iş mi?
Bir de 60 milyon lira tasarruf ettik falan filan diye açıklamalar yapılıyor.
CHP'li Mustafa Tüfek hesap adamı.
Sosyal medyasında yayınlamış tüm bu rakamları dün.
2024'ün ilk 3 ayındaki 15 milyon liralık harcamaya da dikkat çekmiş, sonrasındaki rakamlara da.
Vatandaşa; bilgilerinize sunulur diye de altına not eklemiş.
Yani neyin tasarrufu?
Neyin temsili ağırlama ve tanıtım gideri?
Paralar nereye gitti?
İşçiye para yok ama ağırlamaya var öyle mi, dedirten rakamlar?
Hem de 10 katı olan bütçeye sahip Samsun Büyükşehir'in giderinin üzerinde; misliyle.
Yani şimdi Atakum'un geldiği noktaya bakın.
Neresinden tutsan elinde kalır.
Akşam lüks villasına giden, bir yılda 30 milyon liraya yakın ağırlama gideri olan belediyenin başkanı tutmuş, bütçenin yetersiz olduğundan, işçi çıkarmaktan söz ediyor.
El öpmekle dudak aşınmaz diyor.
Ana binadaki koridorlardaki odalarda onlarca kişinin oturduğunu söylüyor.
İyi de kim yönetiyor o belediyeyi?
Kendiliğinden mi gelmiş oturmuşlar?
Nereden maaş alıyorlar?
Koltuğa oturduktan sonra, yeni işçiler almadan denk bütçe için hakkaniyetle 'düzenleme yapsan, işe yaramayanı çıkarsan' kim ne derdi ki size?
Hatta adaletli davranmanız halinde, iş yapmak kaydıyla takdir de ederdi.
Şimdi aradan bir yıl geçti, belediye bütçesi hiç yönetilemedi, kazanımlar satılmaya başlandı, ama ağırlama ve tanıtım giderleri uçtu, yeni kaynaklar oluşturulamadı, bütçeye yeni girişlerde beceri gösterilemedi, sonra da faturası 'işçiye öyle mi'?
Her belediyede benzer durum var ama Atakum'da bir de yönetim zafiyeti olması oldukça düşündürücü.
Başkan olduktan sonra villaya taşınan bir belediye başkanın 'işçi çıkarmak zorundayım' demesi ise 'Bizim belediyelerimizde işçiler şöyle, böyle mutlu diyen CHP' açısından tam fiyasko.
Ben bir daha mikrofonu eline aldığı zaman ne söyleyeceğini şimdiden çok merak ediyorum.
Aklımda bir şey var ama 'şimdi zamanı değil'.
Söylerse de şaşırmam!
Sanki diğer belediyelerde durum farklımı dahada kötü onları niye yazmıyon
Başkana sormak lazım, siz bu adamlardan para talep ettiniz ve size reklam, tanıtım ücreti adı altında ödeme yapmayı ret mi ettiler. Tekkeköy belediyesinde de benzer sorunlar ama hiç sesi çıkmıyor gazetenizin. Bu adamın oturduğu ev kiraymış, olsa olsa 60-70 arası bir şeydir en fazla. maaşıyla ödeniyor. temsil harcamaları konusunda da bir açıklama yapması lazım başkanlığın. Artık sizin yatıp kalkıp Atakum Belediyesiyle uğraşmanız komik olmaya başladı.