Büyükşehir Belediyesi'nde 'bayrak değişimi yaşandıktan kısa bir süre sonra', kentin dokusuna uygun işler yapılmaya başlandığını sürekli yazıyorum.
Aksi olunca da uyarıyorum elbette.
Mesela Çiftlik Caddesi'nde ışıklandırma çalışmaları çok güzel oldu.
Işıl ışıl bir ortam oluştu.
Mağazaların olması, araçların geçmesi ve cadde formatında olduğu için beyaz ışıklandırma gerekliydi ve güzel de oldu.
Ama bazen her yapılan başka bir yere uymuyor.
Mesela Atakum sahilindeki aydınlatmaları gün ışığından, beyaza çevirince yakışmamış olacak ki;
Vatandaşlar bana da yazdı.
Sosyal medyada da paylaşımları görünce, bir akşam gidip baktım.
Atakum sahilinin gerçekten eski ışıkları doğayla bütünleşmiş, ne fazla aydınlık, ne de karanlık oluşturmayacak şekilde oldukça güzeldi.
Yani estetik bir tasarım vardı.
Vatandaşlar 'doğallığı bozuldu' diyor; haklılar,
'Düğün salonu gibi oldu' diyorlar, evet haklılar,
Çok beyaz oldu, doğayla ahengi bozuldu diyorlar, evet haklılar.
Sonuçta kent estetiği çok önemli.
Kimin aklına geldi, niye böyle bir şey yaptı bilmiyorum.
Ama Atakum sahili, Çiftlik Caddesi ile aynı yer değil.
Birinde beyaz aydınlatma evet işe yarıyor ve hareketlilik getiriyor ama;
Sahildeki doğal görülen ışıklandırma gerçekten bozulmuş çevredeki ağaçlar gizemli duruşunu 'kaybetmiş'.
Kaldı ki; sahildeki ağaçların dibinden geceye uygun renklendirmeler çok yakışırdı diye de düşünmeden geçemiyorum.
Başkan Halit Doğan, elbette iyi niyetli olarak bir ışıklandırma yapıyor ancak sahil ile Çiftlik Caddesi'ndeki ışıklandırma benzer renkte olursa;
Zaten estetik olarak uymayacağı, konum açısından da ortada.
Şimdi vatandaşlar, tepkilerini dile getirirken, Başkan Doğan duyarlı olup, 'acaba' der mi bilmem.
Ama gördüğüm kadarıyla, memnun olan da yok.
Sahilde bakmakta zorlandığımız ışıklar konuluyor. Estetik tasarım açısından sahil o doğal görünümünü kaybetti, diyorlar.
Belki bu kadar sorun varken, bu konu çok mu önemli diye soranlar olabilir.
Ama hayatın zorlukları karşısında nefes almak için sahile gidip, iki çay içmek isteyenler de 'beyaz ışıkların altında kalmak zorunda değil'.
Sahilin sakinliğiyle ters orantılı gibi duruyor.
Belki alışırız zamanla ama bence de vatandaşlar haklı.
Eski hali daha iyiydi.
Sakin ve sıcak bir ışıklama sistemi vardı.
Sonuçta; Samsun'un sahilleri hepimizin.
Vatandaş fikrini söylemekte özgür.
Bir daha gözden geçirilebilir.
Turistik bir bölge olduğu da dikkate alınarak.
Cadde değil, sahil orası.