GİZLİ AJANDA..

Nerde olursa olsun, hangi alanda yaşanırsa yaşansın, görünen ve görünmeyen ajandalar önemlidir. 
Özellikle gizli ajandalardan hep ürkmüşümdür. 
Takip etmekten, o ajandanın ne zaman devreye gireceğini izlemekten yorulur insan. 
Geçtiğimiz 5 yıllık dönemde mesela bununla ilgili çok mücadele verdik. 
Ortaya çıkanlar oldu, çıkamayanlar oldu. 
Ahbap çavuş ilişkilerinin sıklıkla yaşandığı gizli ajandada yazanlar aslına bakarsanız, kamuoyunun çok bilgisi olmadığı alanlarda farklı amaçlarla önümüze gelebiliyor.
Örneklemek o kadar kolay ki.
Mesela geçmiş dönemde 362 dönümlük Kürtün Vadisi'nde 'gizli ajanda devreye çok sokulmak istendi.'
Yatay mimari yapacağız, heyelanlı bölge ama yeni zemin etütleri hazırlatılıyor gibi hikayelerle birinci sınıf tarım arazisini, kentin oksijen deposunu, bir partidaşa kıyak için imara açacaklardı az daha. 
AK Partili eski bir yöneticinin tarım arazisi olarak aldığı Deveci armutlarının anavatanı, beton yığını olacaktı. 
Pandemi döneminden, tarımın öneminin o kadar ortaya çıkmasına rağmen ders almamış olan Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin Cumhur İttifakı üyeleri de 'el kaldırdılar üstelik'; imara açılsın diye. 
Samsunlular o gizli ajandayı gördü ve izin vermedi. 
Eylemler, şikayetler derken rafa kaldırıldı.
Sonra zaman zaman tekrar indirilmek istendi ama 'Bu kez de bürokratları aşamadılar, basını çok çabalasalar da susturamadılar.'
Yine SBB'nin önceki döneminde Atakum'daki İtfaiye Binası satılıyordu az daha. 
Eğer satılsaydı, sahile sıfır noktada özel mülkiyet döneminin de başlangıcı olabilirdi. 
Neyse ki, Samsun'un duyarlı iş insanları, yatırımcıları ihaleye bile girmedi. 
Gizli ajanda tehlikelidir.
Rant kokar.
Ahbap çavuş ilişkisi kokar. 
Bizim adamları iş başına getirelim, işi bitirelim mantığıyla da kamu yararı yoktur içinde. 
Adı üzerinde gizli ajanda. 
Bilinmeyen, kime yarar sağlayacağı çok sonra anlaşılan projeler. 
Kimi zaman, tarım arazisini imara açmak ve ranta dönüştürmek olarak ortaya çıkar;
Kimi zaman makamlarda köşe noktalara kendi adamlarını yerleştirmek için.
Kimi zaman da 'kendine çalışmak için.'
Hepsinin örneklerini gördük Samsun'da.
Eş, dost, yeğenlere verilen makamları da,
'Alma kefil değilim' denilen kişileri başka belediyeden getirip, akçeli makamların başına oturtup, cezaevinde noktalanan süreçleri de. 
Milyonlarca lira değerindeki altınlar afişe oldu SBB'deki rüşvet operasyonu sonrası. 
A takımı, B takımı derken, Türkiye'nin gündemine geldi Samsun. 
Samsun çevre kirliliğinin de, görsel kirliliklerin de faturasını ödeyen bir kent.
Türkiye'de hiç bir ilin kabul etmediği mobil santralin Samsun'a davet edilmesi, nasıl siyasette, siyasi beklentide gizli bir ajanda ise;
Dev kulelere verilen ruhsatlar, Seyir Terası diye kurulan tesisin çevresini 'beton binalarla ören zihniyette' aynı ve benzer gizli ajandanın ürünü.
Hatta aynı Seyir Terası'nın icra ile yarı fiyatına Samsun dışından bir yatırımcıya satılması da 'gizli ajandanın açığa çıktığı' bir sonuçtur. 
Her dönem gizli ajandalar vardır, gizli ajandalar kullananlar da. 
Bakın çevrenize;
Kimler ihale alıyor, kimler birdenbire Samsun'da yatırımlara başladı.
Geçtiğimiz günlerde Samsun'un vergi yüzsüzleri ile ilgili köşemi yazarken, gördüğüm bazı isimler vardı.
Vergilerini ödeyememiş.
Bazıları çoktan tarih olmuş iş insanları. 
Çünkü onlar bir dönem bazı belediye başkanlarının gizli ajandasındaki isimlerdi. 
Başkan gitti, iş bitti, yağlı işler son buldu. 
Geçmişe takılıp kalmaya gerek yok.
Şimdi belediyelere iyi bakın. 
Ben mesela gizli ajandaları olanları yavaş yavaş fark etmeye başladım, fark etmeye başlayanlar açısından da yalnız değiliim.
Seçim öncesi verilen yağlı alış verişlerde yazılmış o ajandalara, söz verilen makamlar da. 
İş bilene, işi hakkıyla daha uygun fiyata yapana sözümüz olmaz elbette. 
Kamu yararı olsun yeter ki.
Ama bazı konular var ki; önümüzdeki yıldan itibaren sanki, tek tek ajandadan çıkacak gibi. 
Hissediyorum. 
Şimdi yazımı okuyan takipçilerim dediklerimi anlasa da detay açısından çok şey fark edemese de, gizli ajandaları olanlar ne dediğimi çoktan anlamışlardır diye düşünüyorum. 
O nedenle uyanık olmak lazım.
Hayatı ve çevresindeki yakınları ile ahbap çavuş ilişkisinde olanların yaşam koşullarının değişmelerine dikkat kesilmek lazım. 
Kentte yapılması beklenen büyük ihalelerin adreslerine iyi bakmak gerekir. 
Çünkü gizli ajandalar sanırım çekmecelerden çıktı, yavaş yavaş da sayfaları açılmaya başlandı/başlanacak gibi.
Çünkü bugünlerde 'benim gibi düşünenler çoğaldı.'
Ve çok farklı kişilerden, farklı uyarılar almaya başladım.
Bu hiç hayra alamet değil.
Umarım yanılıyorumdur. 
Hadi hayırlısı.