Samsun Karadeniz'in en büyük ve coğrafik konum itibarıyla en avantajlı şehir olmasına rağmen;
Ne yazık ki, istediği, arzu edilen noktada gelişmişliğe sahip değil.
Yatırımlardan istenildiği ve potansiyeli kadar yararlanamadığı gibi, kamu kurum ve kuruluşlarında da, üst düzey bürokratlar açısından sıkıntı yaşıyor.
Samsun, bu kenti anlayamayanlara, Samsunluyu anlamakta zorlananlara teslim ediliyor çoğu kez.
Elbette kentin en üst noktalarında devletin işleyişi açısından farklı bürokratlar olacak ama;
Müdürlüklerden tutun da, şube müdürüne, daire başkanına kadar farklı illerden 'liyakate bakılmaksızın' atamalar olduğunu hepimiz görüyoruz.
Mesela Karadeniz'in en kirli yatırımları Samsun'a nokta atışı veriliyor.
İtirazı olan var mı?
Karadeniz'de tüm komşuları teşvikli yatırım alanlarına sahipken, Samsun alamamıştı.
İtirazı olan var mı?
İlk mobil santral Samsun'a kuruldu,
Buna itirazı olan var mı?
Samsun OMÜ'nün ya da SAMÜ'nün Samsunlu bir rektörü olabildi mi mesela.
Yıllarca Adli Tıp Kurumu yoktu Samsun'un, Trabzon'a gidiyordu, adli vakalarda yaşamını yitirenler.
Çok şükür bazı şeyleri aşmaya başladık.
Şimdilerde büyük yeni OSB'den söz ediyoruz.
Samsunlu yatırımcıların, üretim alanları genişletiliyor ve hatta Çin'in otomotiv devi Chery'nin yatırımından söz ediyoruz.
Hatta umutluyuz da.
Elbette bu son iki konudaki gelişmelerde başta Ticaret eski Bakanı, şimdi Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olan Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un pratik girişimciliğinin çok katkısı var.
Mehmet Muş ile bazı şeyler değişmeye başladı
Samsun Milletvekili Mehmet Muş ile birlikte pratik çözümler nedeniyle bazı şeyler değişmeye başladı. Samsun'da yatırım heyecanı başladı.
Ayrıca ilgili bakanlığın ve diğer bazı siyasilerin de katkıları var.
Yani siyasi bir lobi Milletvekili Muş'la birlikte oldukça hareketlendi.
Ama bir şey eksik.
Hem de büyük bir eksik var.
Samsunlu sivil toplum kuruluşlarının lobi faaliyetlerinin olmaması, yetersiz kalması, birlikteliği 'ortak paydamız Samsun' için maksimum seviyeye getirememesi.
O lobi, o birliktelik olmayınca olmuyor bazı şeyler.
Siyasiler arkasında o gücü göremiyor, bürokratlar farklı lobilerden çekiniyor ve sonuçta Samsun bir şeye sahip olacaksa, 'dişiyle, tırnağıyla, hakkıyla mücadele ederek almak zorunda kalıyor.'
Çoğu kez başaramıyor ama o damarlarında olan mücadeleci ruhuyla, bazen söke söke alıyor.
Ancak lobi faaliyetleri güçlü olsa, her türlü potansiyele sahip olduğu için, daha rahat yatırımlarını alacak, liyakatli bürokratları daha aktif olacak ve kazanan Samsun ve Samsunlu olacak.
Samsun bölgesinin ağabeyidir.
Bu kaçınılmaz tarihsel bir gerçek.
Ama lobi faaliyetlerinin zayıf olması, hatta STK'ların yönetim kademelerinin şahsi düşünceleri, menfaatleri, ne yazık ki gücümüze güç katmak yerine, lobi faaliyetini tersine çeviriyor.
Örnek mi?
Daha dün yaşandı.
SAMKON'dan güçlü bir birliktelik çıkmadı
SAMKON Genel Kurulu'nda delege listesine itiraz eden Sezgin Gümüş adaylıktan çekildi. Salondan ayrılanlar oldu. Kaya Aşcı yeniden başkan seçildi. Güçlü birliktelik, tartışmalarla sonlandı.
Samsun Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu yani kısa adı SAMKON'un dün genel kurulu vardı.
Mevcut Başkan Kaya Aşcı'nın karşına aday olarak Samsunlu iş insanı Sezgin Gümüş çıktı.
20'den fazla Samsunlu hemşehri gruplarının bulunduğu federasyondan delegeleri katıldı.
Dün resmen Samsun'un tüm ilçelerinin kalbi İstanbul'da attı.
Birlik olunsa müthiş bir lobi.
Sonuç hiç beklendiği gibi olmadı.
Çünkü, 74 delegenin hazirun listesinde olmadığı iddia edildi, kongrede tartışmalar yaşandı ve Başkan Adayı Sezgin Gümüş çekildi.
Onunla birlikte salondan ayrılanlar oldu.
İtirazlar, şikayetler, hatta basın bürolarını arayanlar.
Sonuçta Kaya Aşcı güven tazelemiş oldu ancak, birlik bütünlük açısından istenilen sonuç değil.
Sezgin Gümüş
Kim kazandı kim kaybetti değil mesele.
Samsunlular olarak hemşehri derneklerinin birliği açısından fotoğraf güzel değil.
Hal böyle olunca, Samsunlular işte bir konu gündeme gelince bastıramıyor.
Birlik beraberlik olmayınca, demokratik bir yarış sonrası kaybeden kazananın elini kaldırmayınca, bu işin kazananı da olmuyor.
Tek kaybeden oluyor o da Samsun.
Kaya Aşçı
Lobi olmadan nereye kadar diye sorarsanız;
İşte ancak buraya kadar.
Gönül isterdi ki;
Ya tüm federasyonlar tek bir aday etrafında birleştiğini göstersin tek aday çıksın, tartışmalar genel kurul öncesinde kalsın, ya da ikinci bir aday çıktıysa, başkan sandıktan çıksın.
Şimdi arkadaşlara soruyorum; genel kurulda olanlara soruyorum Başkan Aşcı kaç oyla kazandı diye. net bir yanıt yok.
El kaldırma yöntemiyle diyorlar.
Saat 19.30 halen de yanıt alamadım.
Oldu mu şimdi.
Böyle durumdan güçlü bir Samsun lobisi çıkar mı?
Şu haliyle oluşan lobi siyasette, bürokraside etkili olabilir mi?
Siz karar verin.
SAMKON genel kurulu hayırlı olsun.
Seçimleri diyemedim çünkü ortada bir seçim yok.
Tartışmayla, şikayetle ve adaylardan birinin yarıştan seçilmesiyle noktalandı.
Bakalım itiraz ve şikayetlerden bir sonuç çıkar mı?
Ama Samsun için güçlü bir lobi oluşturulacak bir genel kurul oldu mu, diye soranlara.
Son dönemlerde makus talihi dönmeye başlayan Samsun'a yakışmadı diyebilirim.
Kürsüden Samsun'un kazanımları açısından net mesajlar verilebilecek bir genel kurul, kaosa döndü.
Yazık oldu.
ORTALIK YENI DOGAN CETESI ILE YIKILIYOR.ama gel gor kı samsunda basta unv hastanesı olmak uzere ozel hastane vurgunlarına kımse ses cıkarmıyor.mesela atakumdakı ek poklınıge acıl olmaz dıyerek gece .... ozel hastanelere gıden hastaları kım koruyacak.ataakumda ek poklınıkte cıldıye,kardılojı,radloji vs hekım atamayrak ozele gıden hastaları ı kım savunacak .ha 112 ıle yonlendırme ha hekım atamayarak yon verme aynı sey
Genel kurulda 2021 yılında Sezgin Gümüş’ün hazırladığı ve divana sunduğu delege listesinin aynısı verildi . Federasyon başkanı genel kurul saatine kadar delege değiştirmek isterse, Başkan adayınızla kişi federasyonlara derneklerle uzak yakın alakası olmayanları kendi yazdırırsa, federasyonları benden, omdan diye bölerse, iddia sahibi iddiasını ıspata mecburdur, yoksa müfteridir. İtiraza konu yaptığı tüzük değişikliğinin genel kurul süreciyle tamamen alakasız olduğu, genel kurulu ve divanı tanımayan birinin, herşeyi ben bilirim edaları atarak kaybedeceği seçim sonucunu görmemek için çamur atıp, salandaki herkesi cahil kendini ise tek akıllı ilan edip, adaylıktan çekilecek çıkıp gitmiştir. Arkasından giden is e 25-30 kişidir. İşin aslını bilmeden, sadece birlerinin iddiası üzerinden haber yapmak basın mensubunun güvenirliliğini bitirir. Bugüne kadar STK’lar camiasına ne kazandırmıştır ki insaları birbirine düşürmek ve bölmekten başka .