Dikkat ediyor musunuz üretmeyi bilmeyenler, büyüklerinden kalma yerleri nasıl eritip, tüm kazanımlarını yok ediyorsa;
Belediyeler de geçmişten gelen kazanımlarını satışa çıkararak, hazırı hızlı hızlı tüketiyorlar.
Hazıra dağ dayanmaz diye boşuna dememişler.
Bunlar gibi örneklerle dolu geçmiş.
Altını örneklerle doldura doldura bugünlere gelmiş o söz.
Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin geçmiş dönemi mesela.
Geçmiş dönem sata sata bitiremediler arazileri.
Sürekli satış izni aldı meclisten eski başkan.
Bizim her gelen teklife el kaldıran yandaş meclis üyeleri de 'verdik gitti' diyerek, yetkiyi verdi ve dönemlerini kapatıp evlerine gittiler.
Satılanlar gitti onların bir kaybı yok.
Ama Büyükşehir'in dağ gibi borcu var.
Atakum Belediyesi de geçmiş dönem çok arazi sattı.
Hatta esnaflara, müteahhitlere, hizmet aldığı firmalara bile borçlarını bu yolla kapatmaya çalıştı.
Olmadı icra müdürlüğünce satıldı, gitti seyir terası gibi güzelim yerler haraç mezat.
Yeni kaynaklar üretmek, yeni kazanımlar sağlamak için başkanlık koltuğuna oturanlar; önce kredilerle borçlanıyor, sonra da işin içinden çıkamayınca para edecek neresi varsa, satmaya başlıyorlar.
Yazıktır günahtır.
Geçmiş dönem İlkadım Belediye Başkanı olan Necattin Demirtaş, kapatılan Gazi Belediyesi'nden kalma belediye arsasını akaryakıt yeri olarak satmak için ne kadar uğraştı hatırlarsınız.
Neyse ki satamadı da, yerinde kaldı o değerli arsa.
Bu satış işleri de zaten, çok normal olmuyor.
Bir bakmışsın, tanıdıklar alıyor, biraz eşele, yerin satıldığı ilçenin belediye başkanının köylüsü çıkanlar bile var.
Yok pahasına satılıyor güzelim yerler.
Satıp da parayı da doğru dürüst halk hizmetine harcasalar.
Ya da devlete olan vergi ve SSK borçlarını ödeseler.
Tam tersi, ya araç kiralama, ya acil koduyla bir kafe yapımı için ya da farklı yöntemle, yine bildik birilerine 'kıyaklar yapılıyor'.
Neler gördük, neler duyduk, o duyumları da doğrulattık.
Bu satma işleri o nedenle hep midemi bulandırmıştır.
Hep şaibeli olarak yorumlamışımdır.
Atakum'un eski Beldiye Başkanı kurucu Başkanı Metin Burma yakın zaman önce büromu ziyaret ettiğinde;
'Ne yerler ürettik, ama hepsi yok pahasına satıldı. Yazık ettiler Atakum'a' diyerek, 'satan başkanları işaret etti'.
Şimdi de Ladik'te Belediye Başkanı Adnan Topal, satış işleri için yetki istiyor.
Şu ana kadar ne üretti Ladik için de satış için paraya ihtiyaç duymuş, hiç bir fikrim yok. Duymadım bir eserini.
Ortada yapılan bir şey de yok. Varsa söylesinler düzeltirim.
Zaten eski başkan hayatını kaybetti, onun yerine seçildiği dönemde emanetçiydi.
Bravo denilecek bir iş ürettiklerini de sanmıyorum.
Sonra aday oldu ve Yeniden Refah Partisi'nden seçildi.
Şimdi daha koltuğuna oturmasının üzerinden altı ay geçmiş, hadi biraz satalım, modaya uyalım diyerek piyasaya çıktı.
Ne yapacak?
Mega projeleri mi var?
Anlattı mı, açıkladı mı?
İyi de o zaman neyin satışı var?
AK Parti ve CHP'li meclis üyeleri örnek bir hareket yaptı Başkan Topal'ın yetki isteyeceği toplantı öncesi.
Başkana bu satışların yetkisini vermemek için meclis toplanısına katılmadılar ve çoğunluk olmadığından oturum başlayamadan tatil oldu.
Samsun'da geçmiş dönem her ne teklif gelirse gelsin el kaldıran meclis üyeleri örnek alsın.
Kamuoyunun menfaati söz konusu olunca ortak karar almışlar katılmamışlar.
Oldukça demokratik bir eylem.
Halkın menfaatlerini korumak için birlikte hareket etmeleri de örnek oldu.
Başkanın menfaatini korumak isteyenler fotoğrafta görülüyor.
Katılmışlar toplantıya, ellerini kaldırmak için sabırsızlanıyorlar ama...
Olay budur!
Söz konusu halk ise, vatandaşın kazanımlarıysa;
Başkan isterse biz de el kaldırır satma yetkisini veririz diye koşa koşa meclise gelmişler ama nafile.
Vatandaştan yana oldular, kazanımlarını korudular.
Belediyenin geleceğinin menfaati için AK Parti'li ve CHP'li meclis üyeleri 'protesto etmiş Başkan Topal'ı.
Ama nerede var ki böylesine uyum.
Gel Büyükşehir Belediyesi'ne AK Parti ve MHP'li meclis üyeleri büyülenmiş gibi ne geliyorsa önlerine okumadan teklife evet deyip, çayını yudumlayıp, oluru da çakıyorlar.
İşin doğrusu milletin meclis yerel üyesi olmayı bırakıp, başkanın adamı oluveriyorlar.
Şimdi bazı borçlu belediyelerdeki kıpırdanmaları görebiliyorum.
Nereyi satalım diye planlar var, istişareler yapılıyor.
Kim alır kim alsın diye öncelikli isimler de dolaşıyor.
Bir işe dedikodu girdiyse o işten hayır gelmez.
Ladik Beledye Başkanı'nın taşınmazların satışı için yetki talep etmesi de şaşırtıcı.
Daha dur bakalım, 6 ayda ne yaptın da neyi neden elden çıkarıyorsun demişler adeta.
İnandıramamış meclis üyelerini.
Ladik'te AK Parti ve CHP'li meclis üyeleri toplantıya katılmamakla en doğrusunu yapmış.
Vatandaşın malına mülküne sahip çıktıkları için hepsini kutluyorum.
Ve bu yaptığınız inşallah diğer belediyelerde de sorgulanır ve;
İlçe belediyeleri fakirleşmekten kurtulur.
Bakalım, Ladik'te meclis üyelerinden çoğunluğunun başkana karşı tavır alması diğer belediyeleri ve Büyükşehir'i satma huyundan vazgeçirecek mi?..
Kendi özel malı mı da satıyor, çok garip.
Halk gereğini yapacaktır, inanıyorum.
Bazılarına geçmiş dönem seçimde yaptılar, bazıları da bir dahaki seçimde 'payına düşeni alacaktır' hiç kuşkunuz olmasın.
Bu arada dünkü meclis toplantısında başkana satış yetkisi verildi.
Niye verdiler merak konusu?