Kısaca “çakar” olarak bilinen önde ve arkada yanıp sönen kırmızı-mavi renkli lamba taşıyan tüm araçların geçiş üstünlükleri iptal edilmişti.
Geçiş üstünlüğüne sahip olmayan araçlardan “çakar” sisteminin de çıkarılması istenmişti.
Hatta hiçbir çakarlı araç görev kağıdı olmadan trafikte üstünlük yani ayrıcalık kullanamayacaktı.
Ancak yayımlanan tüm genelgelere rağmen çakarlı araçlar trafikte istediği gibi cirit atmaya devam ediyor.
“Siren” zoruyla da trafikte istediğini yapıyor!
Trafikte seyrederken dikiz aynasından arkanda yanıp sönen lambalı araç gözüne iliştiği zaman geçiş üstünlüğüne sahip bir araç sanıyorsun.
Tam yol verme hazırlığı yaparken, çakarlının sabırsız sürücüsünün siren sesli uyarısıyla da durum herhalde vahim diyerek daha hızlı bir şekilde şerit değiştiriyorsun.
Merak bu ya yanından geçerken bakıyorsun.
İçinde şoförden başka kimse yok!
Ardından “çakarlı” resmi plakalı bir araç daha geçiyor.
Yine bakıyorsun, içinde bir ilçenin belediye başkanı!
Bazen arkasında ve önünde takip ettiği yada eskortluk ettiği araç olmuyor.
Sanıyorsun ki paşaya kelle götürüyor!
Altındaki araçta çakar var, siren var, direksiyon başındaki sürücü yolda havasını basıyor.
Bazı araçlar var çakarlı.
Renk simsiyah!
Marka ve modeli ile havalı!
Eh bakıyorsun “yakışır” diyorsun.
Sivil plakalı da olsa“önemli” bir kişiye aittir diye düşünüyorsun.
Büyük şehirlerdeçok sık görülüyor.
Araba arabalıktan çıkmış, rengi renk değil, plaka sivil, yana yana geldiğin zaman içindekilere bakıyorsun, kılık kıyafetten sınıfta kalırlar.
Ama bindikleri araçta, eski-küskü de olsa “çakar” var, o çok önemli olan “siren” de var.
Çakarlı lambasına, öttürdüğü sirenine rağmen yol vermediğin zaman sol yerine sağdan geçince içinde olanlara el kol hareketleri ile hava attıkları zaman küfrün binini ediyorsun ama duymadıkları için yola devam ediyorlar, yol vermeleri için bir başka araca hava atmaya başlıyorlar.
Bunlarla mücadele ediliyor mu?
Bilemiyorum.
Trafik polisleri sürücülere kırmızıda geçtin, emniyet kemeri takmadın, hatalı sollama yaptın, hız sınırını aştın gibi suçlarla ceza üstüne ceza yazarken, bu görev kağıdı olup olmadığı belli olmayan çakarlı (!), sirenli (!) araçlarla havasını atanları gördükleri zaman “geç” mi diyorlar?