Samsun’a çıktığım gün genel durum ve görünüm;
1919 yılı Mayıs’ının 19. günü Samsun’a çıktım.
Genel durum ve görünüm:
Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu grup, Dünya Savaşı’nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, ağır şartları olan bir ateşkes anlaşması imzalanmış, Dünya Savaşı’nın uzun yılları boyunca yorgun ve fakir bir durumda.
Ulusu ve ülkeyi Dünya Savaşı2na sokanlar, kendi hayatlarının derdine düşerek, ülkeden kaçmışlar.
Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve yalnızca tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta.
Damat Ferit Paşa2nın başkanlığındaki hükümet zavallı, beceriksiz, onursuz ve korkak; yalnızca padişahın buyruğuna bağlı ve onunla beraber kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma razı.
Ordunun elinden silahları, cephanesi alınmış ve alınmakta…
Bu sözler Nutuk’tan alıntı.
Ulusal egemenliğin esası olan tam bağımsızlığa ulaşmasını sağlayan Kurtuluş Savaşımızın sonucu olarak kurulan Cumhuriyet’in önemli bir belgesidir Nutuk.
Atatürk 15 Ekim 1927 Cumartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisi salonunda toplanan Cumhuriyet Halk Partisi kongresinde konuşmaya başladı. Atatürk 20 Ekim’de, 6 gün boyunca 36 saat 36 dakika süren nutkunun son bölümünde, Lozan Barışı sonrası dönem üzerinde durdu.
Atatürk’ün nutku toplumun her kesimine yönelik çok değerli mesajlar içeriyordu. Bu bağlamda aydınların, devlet adamlarının, komutanların, eğitimcilerin ve Türk halkının söylevden çıkarabileceği büyük dersler vardı.
Atatürk Nutuk’un hedef kitlesi içinde gençliğe ayrı bir önem vererek, Nutuk’u “Gençliğe Hitabe”yle tamamladı.
Ey Türk Gençliği!
Birinci görevin, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve savunmaktır.
Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. Gelecekte bile seni bu hazineden yoksun bırakmak isteyecek iç ve dış düşmanların olacaktır. Bir gün, bağımsızlık ve cumhuriyeti savunmak zorunda kalırsan, göreve atılmak için içinde bulunacağın durumun olanak ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanak ve koşullar hiç uygun olmayan bir durumda kendini gösterebilir. Bağımsızlık ve cumhuriyetini yıkmak isteyecek düşmanlar, dünya tarihinde benzeri görülmemiş bir galibiyetin, bir gücün temsilcisi olabilirler. Zorla veya hile ile kutsal yurdun bütün şehirleri teslim alınmış, bütün işletmeleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesi işgal edilmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acıklı ve korkunç olanı ise, ülkede iktidara sahip olanlar gaflet, sapkınlık ve hatta ihanet içinde olabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, işgalcilerin siyasi amaçlarıyla birleştirerek düşmanla iş birliği yapabilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezik ve bitkin düşmüş olabilir.
Ey Türk geleceğinin evladı! İşte bu durum ve koşullar içinde bile görevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun güç, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
(Nutuk’u her gencin defalarca okuyup her bir kelimesini her bir cümlesini anlamak için çaba göstermesi gerekiyor. 19 Mayıs Atatürk’ün Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun)