-1-
50'li yıllarda Demokrat Parti'yle hayata gözlerini açanlar.
Tahta beşiklerde ninnilerle uyuyup,60 ihtilâlinin ayak sesleriyle uyananlar.
Çocukluğunu bu kargaşayla geçirip,68'de 18 yaşın heyecanıyla68 kuşağının çilesini çekenler.
Bu hikâye bizlerin….
Bizim o yıllarda çocukluğumuz hep sıkıntılarla geçmedi.
Biz nedense ergenliğe geç girdik.
Çocukluğumuzu uzun yaşadık.
Bizim oyun alanlarımız çoktu.
Yemyeşil çayırlarda, bahçelerde, evimiz kadar güvenli sokağımızda, çeşit çeşit oyunlar oynardık.
Biz küçük şeylerden mutlu olmasını iyi bilirdik.
Uzun kış gecelerinde içilen semaver çaylarıyla, aile toplantılarının sıcaklığını hep hissettik.
O yıllarda komşuluk bağlarımızda güçlüydü.
"Bir maniniz yoksa akşam annemler size gelecek".sözü bizi çok mutlu ederdi.
Karanlık günlerde önlüklerimiz karaydı ama, karanlıkları aydınlatan beyaz yakalarımız gibi umutlarımız, mutlu günlerimiz de vardı.
Kitaplarımızı, defterlerimizi itinayla kaplardık.
Tahtadan,telden,ağaçtan oyuncaklar yapardık.
Yaratıcı, yetenekli,paylaşımcı çocuklardık.
Biz,yuvarlak,köşeli kurşun kalemlerimizle düz,eğik,süslü italikokunaklı yazılar yazardık.
Biz halk kütüphanelerine,Halk Evlerine giderdik.
Ne omuza asmalı deri, renkli çantalarımız ne 0,5 uçlarımız,ne kokulu silgilerimiz vardı.
Tahta sıralı, varil sobalı sınıflarımızda kara tahta başı heyecanlar yaşardık.
Nohutlu, fasulyeli matematik derslerimiz.
Cin Ali serisi okuma saatlerimizAndımız,Gençlik Marşımız,Cumhuriyet şiirlerimiz sapanla kuş avımız,derede yüzme yarışlarımızÖmer Seyfettin, Dede Korkut hikayeleri, Kafdağı arkasına uzanan masallarımız.
Battalgazi, Köroğlu Destanları, uzun kış gecelerinde uyuklayarak dinlediğimiz babaların, dedelerin askerlik anıları.
Amerikan yardımı süt tozundan hazırlanmış beslenme saatlerimizi unutmak mümkün mü?
Ya sabahları üzerine ''tereyağı'' sürülmüş taze yumurtalı, pekmezli sabah kahvaltılarımız.
Tarhana Çorbası'nın lezzetini nasıl unuturuz?
Pazar sabahları sıcak ekmek kuyruğunda buharı kokusuna karışmış pidelerden, somunlardan elimiz yana yana yediğimiz lokmalar...
Bizim Amerika'dan ithâl herkesin okuduğu:
Teksas, Tommiks'imiz, Zagor'umuz da vardı.
Hayat,Ses Mecmuaları,Hürriyet'in ilâveleri,radyoda Enosis-Makarios,Vietnam haberleri, Arkası Yarınlarımız, Liselerarası bilgi yarışmaları,Bizimkiler,Kaynanalar,RadyoTiyatrolarımız, Erkan Yolaç'la Evet-Hayır yarışmalarımız, Orhan Boran'ımızla Yuki'miz.hayatımızın bir parçasıydı.
Soğuk kış günlerinde,buzlu yollarda, tahta okul çantalarımızı kızak yapar kayardık.
Bizim mahalle bakkalımız Haydar Amca'mız, yolunu hasretle beklediğimiz postacımız
Bekçi Hasan'ımız,kasabımız,manavımız aile fertlerinden biri sayılırdı.
Lâstik ayakkabıdan naylon ayakkabıya, bez toplardannaylon toplara, batarya pilli radyodan ağır,iri,sandukalı dantel örtülü siyah-beyaz televizyona biz kavuştuk.
Gazocağından ''Aygaz''lı ocaklara biz geçtik.
''Vita'' yağı tenekelerinden su kapları yapardık.
60'lı sıkıntılı yılların sonundaAmerika Apollo 11'i Ay'a gönderirken bizim ilk yerli otomobilimiz Anadol'umuz, arkasından 124 Hacı Murat'ımız.
O yıllarda bizim ne emniyet kemerimiz ne otomatik klimamız,Cd çalarımız ne uzaktan kumandamızne oto alârmımız
Ne hava yastığımız ne otoyollarımız vardı.
(Sürecek)