CHP Milli Mücadelenin 100. Yılında 19 Mayıs Programını açıklamıştı.
Programa göre Atakum Yalı Kafe’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında CHP MYK Toplantısı yapılacaktı.
“100. Yıl Bildirgesi” okunacaktı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu da Samsun’a gelecekti.
19 Mayıs Pazar günü Kılıçdaroğlu’nu ve en çok da Ekrem İmamoğlu’nu görmek, konuşmalarını dinlemek isteyen vatandaşlar Atakum Yalı Kafe’yi vatandaşlar tıka basa doldurdu.
Sahil yolu trafiğe kapatıldı.
Büyük bir izdiham yaşandı.
Atakum Belediyesi CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile kurmayları ile Ekrem İmamoğlu’nu Atakumlularla buluşturdu.
Ancak hiç kimse Yalı Kafe’nin olduğu yere bir platform kuralım diye düşünmedi.
Bu nedenle Yalı Kafe önünde sıcak havada saatlerce bekleyenler platform olmaması nedeniyle büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar.
Çünkü Yalı Kafe’yi ve kafenin bulunduğu sahili hınca hınç dolduranlar ne Kılıçdaroğlu’nu ne de İmamoğlu’nu doğru dürüst göremediler.
Çünkü bir platform yoktu.
Saat 14.00’de vatandaşlarla buluşmak, kucaklaşmak için Yalı Kafe’ye gelen Ekrem İmamoğlu, kafenin önünde konuşma yaparken platform eksikliği nedeniyle konuşmasını bir sandalyenin üzerine çıkarak yapmak zorunda kaldı!
Gün boyu anons yapanında ne demek istediğini ne kendisi anladı, ne de dinleyenler anladı!
Kısacası Yalı Kafe’de “Platform” en büyük eksiklikti.
100. Yıl Bildirgesi’nin okunduğu kafenin önünde de aynı sıkıntılar yaşandı.
Ya Atakum Belediyesi’nden basına servis edilen ve bazı yerel gazeteler ile birçok haber sitesinin kontrol etmeden geldiği gibi yayınladığı “Atakum’da İmamoğlu coşkusu” başlıklı habere ne demeli!
Kısa haberde tam üç kez “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu” şeklinde bir ifadeye yer verilmişti.
Haberdeki hataları fark eden yerel medya ile internet medyası haberi düzeltme yaparak yayımladı.
Halbuki Ekrem İmamoğlu belediye başkanı değil, belediye başkan adayı olarak Samsun’a gelmişti.
Yaptığı konuşmalarında 23 Haziran’da yenilenecek seçime nasıl hazırlandığını anlatmış, Samsunlulardan da İstanbul’daki yakınlarına telefon ederek kendisine oy vermelerini söylemelerini istemişti.