“Samsun’a çıktığım gün, genel görünüm ve durum” başlığı ile başlayan “Türk Gençliği’ne bıraktığım emanet” ile sona eren Nutuk, 1919/1927 döneminde, Atatürk’ün kendi kaleminden çıkmış, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın ve Türk Devrim Tarihi’nin ilk elden tutulmuş siyasal tarihidir.
Güç koşulların kasıp kavurduğu bir coğrafyada, Türkiye’nin bağımsızlığını ve özgürlüğünü hedef edinen, tutsak olmaktansa ölmeyi yeğleyen bir halkın destanıdır aynı zamanda.
Atatürk’ün iradesi, uzak görülülüğü, sabırlı ve yürekliliği, ilerici ve uygar bir dünyaya olan özlemi gelecek kuşaklara yol gösterecektir.
1927’de Osmanlıca harflerle basılan Nutuk’un, sonraki yıllarda birçok kurum ve kitapevi tarafından sayısız baskıları yapıldı.
HEPSİ SAKALLI
Herhangi bir konu hakkında sözünün dinlenmemesinin, hali hazırdaki konumundan kaynaklandığını düşünenler “Sakalım yok ki sözüm dinlensin” sözünü söylerler.
Bu söz ile ilgili bazı yorumlar şöyle:
“Söyledikleri kabul görmeyen, dikkate alınmayan insanların sabitlenmiş serzenişlerinden birisidir.”
“Eren, bilge sıfatındaki insanların aksakallı olduğu varsayımından yola çıkılarak ‘bilge/eren değiliz ki lafımız dinlensin’ manası ile söylenir.”
“Söyleyen kişi sakal sahibi bir baysa ‘Sakalımızda var ama hala sözümüz dinlenmiyor” gibi esprili bir kalıp içerisine sokularak kullanılır.”
2022’de Samsun’un ev sahibi olacağı ve Karadeniz Bölgesi’nin sahil kentlerinde organize edilecek dünyanın en büyük fuarı TEKNOFEST 2022 için saha çalışmaları ve hazırlıklar Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde sürdürülüyor.
Haber bültenleri ile birlikte servis edilen fotoğraflara göz gezdirince katılımcı bilim insanları ve diğer kişilerin tamamının sakallı olduğu (kadınlar hariç!) görülüyor.
Bundan şu anlaşılıyor.
Katılımcıların tamamı sakallı olduğu için “Sakalım yok ki sözüm dinlensin” diyemeyecekler.
TEKNOFEST 2022’ye ilişkin sözlerine itiraz eden olmayacak!
Çünkü hepsi sakallı!
Eren kişi, bilge kişi!