Sadece sahadaki futbolcular değil, neredeyse Samsunspor’a gönül verenlerin tamamı inanıyordu İnönü’den bir zaferle dönüleceğine.
Kalede Ertuğrul’un devleşmesi yetmiyordu karşılaşmayı kazanmak için. Beşiktaş kalesine de meşin yuvarlağın bir türlü girmesi gerekiyordu. Gerekiyordu da bir türlü olmuyordu bu.
Samsunspor olmak veya olmamak karşılaşmasına çıkmıştı. Galibiyet yetmiyordu kendisine, Antalyaspor’un da yenilmesi gerekiyordu umutların bir hafta sonraya taşınması için.
Bunun adına mucize de deniliyordu.
Ancak bu mucize gerçekleşti.
Hem Samsunspor İstanbul’dan üç puanla döndü hem de Antalyaspor kendi evinde kaybetti.
İzlerken taraftarın stresten ne hale geldiğini anlayanlar, futbolculara “O goller de kaçar mı” diye asla çıkışmamalılar. Bu nedenle de karşılaşmada oyun öyleydi böyleydi diye eleştiri yapmak zırvalığın daniskasıdır.
Samsunspor her iki yarıda da mükemmele yakın oynadı. Gol bölgelerindeki başarısızlık dışında savunmada ve orta alanda çok çok iyiydi.
Hele kaleci Ertuğrul belki de haftanın en iyi kalecisi seçilmeye hak kazandı.
Hele Murat Yıldırım.
Sadece golde değil, 90 dakikanın tamamında arkadaşlarına örnek oldu.
Mucizenin gerçekleşmesine bir hafta daha kaldı.
Sivas karşılaşmasında ne olur tüm kent olarak sinirlerimize hakim olalım…