Samsun’da acil serviste görevli bir hekim, hasta tarafından geçenlerde darp edildi. Hekim iş göremez raporu aldı, hasta ise gözaltına alındı.
Hastanın veya hasta sahibinin psikolojisi ne olursa olsun orada görev yapan bir hekime saldırması çirkin bir davranıştır.
Yargıya gidilir, yargı konuyla ilgili kararını verir.
Hastanın veya hasta sahibinin hekime sözlü ya da fiili harekette bulunması ne kadar kötü ise, sonrasında alınan ve uygulamaya konulan karar da o kadar çirkindir.
Hekimler karar almışlar ve acilde kask giyerek görev yapacaklarmış.
Bu konudaki eylem de başlamış.
Gazetelerde resimleri görünce şok olmamak elde değil.
Motora binmek için hazırlanır gibi, kaskları başlarına geçiren hekimler hasta muayene ediyorlar.
Hasta sahibi ve hastaların hekimlere herhangi bir eylemde bulunmasını ne kadar ayıplıyorsam, karşılarına gelen her hastaya da “potansiyel suçlu” muamelesi yapmayı daha fazla ayıplıyorum.
Karşısındaki birine “potansiyel suçlu muamelesi yapmak kimsenin hakkı da değildir, haddi de değildir.
İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri bu uygulamaya dur diyeceklerdir umarım, ancak ne zaman?
CHP HASTA MI OLDU?
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Samsun Büyük Otel’de yapılan İlkadım İlçe Kongresi’nde Prof. Dr. Haluk Koç bir konuşma yaptı. Sayın Koç’un konuşmasının tamamlanmasıyla birlikte ara verildi.
Arada, raporunu çıkaranlar soluğu Haluk Hoca’nın yanında aldı.
Vatandaşın derdi sağlıkla ilgiliydi.
Sayın Koç, raporları inceledikten sonra vatandaşlara sonuçlarını da söyledi.
Rapor okutanların çokluğu “CHP hasta mı oldu?” sorusunun sorulmasına yol açtı.
Gerçi sadece Samsun’da değil, Ankara’da da Haluk Hoca’nın ziyaretçilerinin büyük bölümü sanırım sağlık için yanına gidiyorlar.
“Önce can, sonra canan” misali Samsun’un sorunlarını kendisine ileten pek fazla seçmen yok sanırım.
DEMİR’LER ORTADA DA…
AK Parti’nin milletvekili seçimleri sonrası “Samsun’da Maden Buldular” dedirten milletvekilleri var.
Mustafa Demir, Cemal Yılmaz Demir ve Tülay Bakır bunlardan üçü.
Sayın Mustafa Demir ve Sayın Cemal Yılmaz Demir’i Samsun’un kentinde de köyünde de görmek mümkün.
Harıl harıl çalışıyorlar.
Neden çalışıyorlar?
Kimi vatandaşın derdini dinliyorlar diyor, kimi de Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için nabız yokluyorlar görüşünü savunuyorlar.
Ne için olursa olsun, vatandaşla haşır neşir oluyorlar ya…
Yani sizin anlayacağınız ‘Demir’ olanlar göz önünde.
Peki ya ‘Bakır’ nerede?
Belki zaman zaman Samsun’a geliyor da vatandaşa gidiyor mu?
Göreniniz var mı?
EVREN YARGILANIYOR YA…
Evet, Evren yargılanıyor. Bir taraftan da kafes içinde mahkeme salonuna getirilmesi isteniyor.
Evren tartışmaları artınca aklıma eski bir hikâyecik geldi.
12 Eylül döneminde Ali Baransel sadece TRT'nin değil, tüm basın yayından sorumlu olarak atanır. Bir gün gazetelerden birinde bir fıkra yayınlanır. Kenan Evren bu fıkrayı görünce çılgına döner. Fıkra şöyledir:
“Güney Amerika'da bir uzmana sorarlar:
Darbe yapmak mı daha kolaydır, yoksa hıyar turşusu yapmak mı?
Uzman soruyu cevaplar:
Darbe yapmak daha kolaydır: Çünkü hıyar turşusu yapmak için aynı boy taze hıyarları seçeceksin, onları uygun kıvamda tuz, limon, sirkeli suyun içinde uygun süre bekleteceksin, vs.vs, oldukça uzun iş. Ama darbe yapmak için üç hıyarı yan yana getirmek yeterlidir.”
Kenan Evren bu fıkrayı okuyunca, derhal Ali Baransel'i çağırır; başlar kızmaya;
Bu ne rezalet, böyle bir saçmalığın yayınlanmasına nasıl izin verirsin, neden kontrol etmiyorsun...
Ali Baransel ne olduğunu anlamak için gazetedeki fıkraya bir göz atar ve;
Sayın Paşam, boşuna üzülüyorsunuz, bakın burada üç hıyar diyor, beş hıyar demiyor ki..
Bunun üzerine Kenan Evren gazeteyi alıp fıkraya tekrar bakınca hak verir;
Evet ya, doğru diyorsun, bir an fark edememişim...
(Not: Ali Baransel’in anılarından alınmıştır)
GÜNÜN FIKRASI
Avcı Temel, evine gelen misafirlerine eski bir ayı postunu göstererek der ki:
"Bu ayıyı Zigana ormanlarında vurmuştum."
Misafirlerden biri, bu palavraya inanmayıp sorar:
"Nasıl olur? Bu kutup ayısıdır. Zigana’da bulunmaz."
Temel gülümseyerek cevap verir:
"Kardaşum ayı bu. Ha puranun kutup olmaduğunu, Zigana ormanları olduğunu nerden pilsun?"
GÜNÜN SÖZÜ
Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen kaçınılmaz sonuç, cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır. Eflatun
DUVAR YAZISI
Başarılı adam karısının harcayabileceğinden fazla kazanandır. Başarılı kadın ise böyle bir adam bulandır.