Bazıları, istatistiği tarif ederken “Yanlış rakamların doğru toplanması” ifadesini kullanır.
Bu gerçek midir değil midir düşünüp bulursunuz.
Geçenlerde Samsun’un “En zengin illerden” olduğu vurgulanan bir haber yer almıştı yerel medyada.
Bu ifadeye eleştiriler de geldi tabi.
Bir eleştiride şu ifadeler yer aldı:
“En zengin il Samsun’muş. Ya kardeşim yalan atıyorsunuz, bari insaflı atın. Şu esnafları bir dolaşın bakalım, kredi kartı borcu olmayan esnaf var mı? Adamlar bir karttan çekip diğer karta yatırıyorlar. Dua edin ki kartlar var. Yoksa Ecevit’in yediği yazar kasayı siz de yerdiniz. Zannetmeyin ki her şey tozpembe gidiyor.”
Bu eleştiriler özellikle dar gelirliler ile esnafın gerçekten zoru durumda olduğunun kanıtıdır.
İnsanların, pazardan alış veriş yapmaya sabah saatlerinde değil de havanın kararmasına yakın gittiklerine tanık olmuyor musunuz siz de?
Bu insanlar neden pazara akşamüzeri gidiyorlar biliyor musunuz?
Fiyatların düşmesini bekliyorlar da ondan.
İstatistikî olarak Samsun’daki bankalarda çok para olduğu görülebilir belki.
Ancak bu para piyasaya yansımıyorsa vatandaşa ne bundan?
Vatandaş bankadaki paralara değil cebinde ve cüzdanındakine bakıyor, onu da göremeyince, bazı esnafların aklına da ‘Yazar kasa fırlatmak’ geliyor sanırım.
Ben hakkın bu yolla aranması taraftarı olanlardan değilim.
Değilim de şu piyasayı düzenleyenler biraz vatandaşı dinleseler ne iyi olur değil mi?
OMÜ VE SAMSUN
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan Halk Gazetesi’ndeki kahvaltı sırasında anlatıyor ben de kelimenin tam anlamıyla aval aval dinliyordum.
Meğer OMÜ Tıp Fakültesi’nde ne ameliyatlar yapılıyormuş da haberimiz yokmuş.
Tabi bizim haberimiz olmayınca haliyle Samsun’un ve de bölgenin haberi olmamış.
Bu bölgede insanlar OMÜ’de gerçekleştirilen ameliyatlardan haberdar olmadıklarından Ankara ve İstanbul gibi illeri gözlerine kestirmiş.
Bu konuda suçlu aranırsa ben üstüme düşen kadarını alırım.
Ancak kurum kendi içinde de bu suçtan birazını aramalı sanırım.
Her neyse…
Kahvaltıda sohbet derinleştikçe, Sayın Akan’a malum soru da soruldu tabi…
Prof. Dr. Akan Rektörlük konusunda ne düşünüyordu ve bir kez daha aday olacak mıydı?
O Malum cevap geldi:
Aday olmam, ancak arkadaşların isterlerse görevime devam etmek isterim.
Bu cevap her yerde moda oldu artık, “Ben olmam ancak istenirsem görevden de kaçmam” deniliyor ne hikmetse.
1980’li yıllardan beri söylenen bir söz var:
OMÜ ile Samsun bütünleşmeli…
Bu sözü Rektör Sayın Prof. Dr. Hüseyin Akan’dan da duydum.
Samsun’la OMÜ’nün bütünleşmesi işini sıraya almışlar.
Kaçıncı sıraya aldıklarını sormadım da ister misiniz bu bütünleşme bir otuz yıl daha sürsün ha…
SAMSUN TURİZM KENTİ Mİ?
Pazar günü hava soğuk, Samsunspor’un maçı da yok. Evde uzun oturup TV izlemek istedi canım.
Haber kanallarından birisinde hava durumu vardı.
Kayak Merkezlerindeki kar kalınlıkları dile getiriliyordu.
Dört veya beş nokta… Tabi Uludağ, Kartalkaya, Palandöken başta geliyordu.
Ancak Samsun Lâdik Kayak Merkezi yoktu…
Acaba neden diye geçti aklımdan, neden Lâdik yoktu bu kayak merkezlerinin içinde?
Lâdik’te kar mı yoktu?
Kayak Merkezi mi yoktu?
İl yöneticileri Samsun’un Lâdik İlçesi’ndeki kayak merkezini mi anlatamamıştı Türkiye’ye, o nedenle mi kar kalınlığı verilmiyordu?
Yoksa birileri “Samsun Turizm Kenti” diyerek Samsunluları acayip bir şekilde kandırıyor muydu?
GÜNÜN FIKRASI
Yargıç, Temel'e:
— Bu adamdan borç para almışsın, diyerek Dursun'u gösterdi. Neden ödemiyorsun borcunu?
— Ben bu adamı tanımayrum. Ondan borç almuş da değilim.
Dursun sinirlerdi:
— Ula Temel, doğru söyle, beni tanimay musun?
— Tanimayrum.
— Ula sen beni tanimaduğuna göre ben de seni tanımayrum!
GÜNÜN SÖZÜ
Tohum ek, vermezse toprak utansın.
DUVAR YAZISIY
es abicim, Türkçe eğitime benden de okey!!!