Türkiye’nin yeni turizm merkezlerinin neresi olduğunu okudunuz mu?
Okumadıysanız tekrarlayalım. Bakanlar Kurulu’nun bazı turizm merkezlerine ait kararı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Maalesef bu yerler arasında Samsun yok.
Yani Samsun’un gelişimini Turizm’de arayanlara bir darbe vuruldu sanırım.
Ancak pes etmemek gerekir.
Bugün olmadıysa seçim zamanı “Sizi de turizm merkezi yapacağız” dediklerinde nasıl olsa inanırız.
Peki, Samsun’un Havza ilçesi “Termal Turizm Merkezi” haline getirildi mi bu kararla?
????
Ladik’in Akdağ’ı “Kış Turizm Merkezi” olarak ilan edildi mi?
????
Samsun’un haklı istekleri yerine getirilmedi.
Bugün olmadıysa yarın olur dedik ya.
Bekleyin, görürsünüz bunların da olduğunu.
Hem Samsun gelişmiş bir il, dün “Teşvik kapsamına alınması” istenmemişti, bugün de sanırım turizm merkezi olmasını istemeyenler olabilir değil mi?
KARARDA MEAL VE BİR ANI
Yıllar öncesinde Trabzon’da bir duruşma izliyordum. Davacılar bir gurup polis ve amirleri, davalılar ise adları terör olayına karıştığı iddia edilen öğrencilerdi.
Davada polis memurları tanık olarak dinleniyordu, - o gün o davanın hakimi, Allah rahmet eylesin, şimdi yaşamıyor – karar verildi, birkaç polis ve bir amir suçlu bulundu.
Sonrasında tanık polisler salondan çıkarken“Böyle mahkemenin ve hakimin” diyerek sinkaflı cümleler kullandıkları iddiasıyla bir üst mahkemede yargılanmaya başlanmıştı.
Bu yargılama da bir gün sonra yapılmıştı.
Bir önceki gün yapılan mahkemenin Savcısı o gün tanık olarak dinleniyordu.
Hakim sormuştu soruyu ve tanık Savcı cevap veriyordu:
“Mealen o anlama da gelebilir, bu anlamada gelebilir.”
İşte o cümle bir türlü aklımdan çıkmamıştı.
Samsun’da Gazi Devlet Hastanesi’nde işçilerin işlerine son verilmişti. Uzun bir süredir bu işçiler hastanenin bahçesinde kurdukları çadırda kalıyor ve haklarını arıyorlardı.
Nihayet bu konuda yargı kararını verdi.
Karar’da “Davacının işvereninin davalı bakanlık olduğu anlaşılmıştır” deniliyor.
Deniliyor da ne oluyor?
İşçiler bu karar yerine getirilmediği, yani işverenleri Sağlık Bakanlığı olmadığı için yine işe başlamıyor.
Hastane yöneticileri konuyla ilgili bir açıklama yapıp, işçilere “İşe başlamaları” konusunda duyuru yapıldığını, işverenin ise yüklenici firma olduğunu ileri sürüyorlar.
Yani sizin anlayacağınız bu konu da“Mealen” iki anlama da gelebilir.
Bunu kim belirleyecek?
Bundan sonraki mahkemeler elbette.
Ha aklıma gelmişken yargı bir de neye karar verdi biliyor musunuz?
İşçilerin iddia ettikleri gibi “Sendikalı olduklarından işlerine son verildiği” iddiasına…
KOÇ, SAMSUN’A GELECEK Mİ?
İsteyenin yüzü bir kara, vermeyenin yüzü iki kara derler.
AK Parti Samsun milletvekillerinden Sayın Tülay Bakır da Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mustafa Koç’u arayıp “Yerli otomobil fabrikasını” Samsun’a kurmalarını istemiş.
Helal olsun vallahi.
Bu güne kadar böyle bir istekte bulunmak kimsenin aklının ucundan bile geçmemişti.
Koç Holding şimdi Samsun’a gelip fabrikayı kuracak, üretimini burada yapacak.
Samsun’dan Türkiye’nin her bir tarafına otomobil gönderilecek.
İçinde bir dolu işçi çalışacak.
Samsun’da işsiz sayısı azalacağı gibi, kişi başına düşen milli gelir de artacak.
Bütün bunlar neden olmasın?
Rüyada iken.
Uyanınca işler değişiyor tabiki…
Sayın Bakır’a bir soru sormak istiyorum:
Samsun’da kaç tane elektrik üretim tesisi var?
Neyle çalışıyorlar?
Ne kadar elektrik üretiyorlar?
Bu elektrik üretim tesisleri birinci sınıf tarım topraklarına herhangi bir zarar veriyor mu?
GÜNÜN FIKRASI
Vezirler huzura çıkmışlar:
— Padişahım, hazinede para kalmadı. Yeni vergilere ihtiyacımız var, diyerekten...
Padişah, kavuğunun altından kafasını kaşımış,
— Eeee! Ne vergisi koyalım?, demiş...
— Köprülere adam koyalım, geçenden bir akçe alsınlar!
Padişah,
— Tamam, demiş.
Aradan bir süre geçtikten sonra sormuş vezirlerine:
— Tepki var mı?
— Hiç bir tepki yok!
— İyi o zaman köprünün diğer tarafına adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın!
Aradan bir süre geçmiş, Padişah:
— Var mı şikayet?
— Yok!
Halkının tepkisizliğine kızan Padişah, gürlemiş:
— Köprülerin ortasına da adam koyun, gelip geçeni becersin!
Aradan birkaç gün geçmiş, halktan bir tepkinin olmamasına içerleyen Padişah, çağırmış vezirlerini,
—Halkı dinleyelim hele bir, demiş.
Gitmişler köye, Padişah sormuş:
— Var mı şikayet?
Ses yok.
Padişah tekrar:
—Var mı şikayet? Şikayeti olan söylesin! diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş:
—Padişahim, o köprünün ortasındaki adam var ya!..
— Eeee!, demiş Padişah bir umutla...
— Aksamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoz, bir adam daha koysanız...
GÜNÜN SÖZÜ
Başarının formülü yoktur. Ancak başarısızlığın formülü vardır. Herkesi birden hoşnut etmeye kalkmak. Nicholas Ray
DUVAR YAZISI
İnce bağırsak Sİ , kalın bağırsak DO olur..