Milli Eğitim Bakanı (MEB) yeni öğretmen atamalarını ancak 3 Ekim’e yetiştirebileceğini belirtti. Bu açıklamaya göre; değişik haber siteleri okulların açılışının ertelendiğini duyururken, Başbakan Yıldırım ertelemenin söz konusu olmadığını açıkladı.
FETÖ operasyonlarında açığa alınıp henüz görevine iade edilmeyen ve meslekten ihraç edilen öğretmenlerin yerine yenilerinin atanması işlemleri tamamlanmadan okulların açılması ciddi sorunlar yaratacaktır. Kaldı ki açığa alınan öğretmenlerin durumunun ne olacağını bugünden öngörmek mümkün değil. FETÖ ile ilgisi olmadığı halde açığa alınanların göreve iade edilmesi söz konusuyken, yerlerine atama yapılması da yeni sorunlar ve mağduriyetler yaratacağından okulların açılışının ertelenmesi zorunlu görülüyor.
’15 Temmuz Darbe Girişimi’nin yaralarını henüz saramayan milletin okulların açılışına hazır olmaması da erteleme sebebidir. Özellikle turizm sezonunun verimsiz geçmesi, izinlerin kaldırılıp kamu çalışanlarının programlanan tatilinin yarıda kalması da göz önüne alındığında tatil için de iyi bir fırsat yaratacağından okulların 3 Ekimde açılması en doğru karar olacaktır.
Eğitim ve öğretimde öğrenci ve öğretmenlerin konsantrasyonu süreden daha önemlidir. Nihayetinde insan makine değil; öğretmeye konsantre olmuş öğretmen ve öğrenmeye konsantre olmuş öğrenciyle az zamanda çok şey başarılabilirken, aksi durumda uzun sürede aynı başarı elde edilemeyebilir. Bu açıdan bakıldığında öğretmen ve öğrencilerin eğitim ve öğretime hazır olması süreden daha önemli olup, iki haftalık erteleme telafi edilebilecek bir süredir.
Şenocak’ın seveni de çok
Dünkü yazımda FETÖ operasyonlarında tutuklanan avukatların banka ve Telekom davalarında 10 binlerce kişiye icra uyguladıklarını, icra müdürlükleri ve mahkemelerinin katkılarıyla üstün başarı elde ederek, çok kişinin canını yaktıklarını yazmıştım.
Görünen o ki F.C. Şenocak’ın gazeteciden, internetçiye kadar seveni de çok.
‘Eskiden zenginin parası züğürdün çenesini yorardı’. Bugün Avukatın derdi Samsun’u gerdi; farklı kesimlerden birçok kişiyi yoruyor. Soruşturma aşamasındaki davada Şenocak’ın parasının olmadığını ispatlamak için gecesini gündüzüne katanlar var. Yüzlerce haberi atlayıp da bu habere dört elle sarılma tarafsız habercilikle izah edilemez. Amacın üzüm yemek değil; bağcıyı dövmek olduğu açık ve seçik görülüyor.
Tutuklanma nedeni sözü edilen para olmayan şüphelinin yüksek miktarda parasının olduğunu söylemek değil; varsa zaten öyle veya böyle bulunur, ama olmadığını söylemek soruşturmanın sonucunu etkiler. Paranın varlığı haberi sadece yargı mensuplarını ilgilendirirken ki ister değerlendirir ister değerlendirmez, yokluğu haberi davadan yargılanan herkesi ilgilendirir ve soruşturmanın gizliliğine gölge düşürür.