Uzun sayılabilecek bir süredir Vezirköprü'de önemli bir sağlık sorunu yaşanıyor.
Çare Milletvekilleri.......!
Ve fakat
Bizim Milletvekilleri bu günlerde çok daha özel bir konuyla ilgileniyorlar.
Onlar için varsa yoksa seçim.
Ak Partide dört vekil, ilk genel seçimde liste dışı kalacak biliyorsunuz, bazıları yerel seçimleri bekliyorlar.
Favori tabii ki Büyükşehir Belediye Başkanlığının o koltuğu.
İlçe belediye başkanlığı ise plase.
Büyükşehir olmazsa bile ilçelerle yetinecek olanlar da var.
Bir de İmam Hatip Lisesi yaptırarak seçmen tabanına şirin görünme gayreti.
Bizim vekillerden Cemal Yılmaz Demir tarafından medyaya servis edilen her beş haberinden neredeyse dördü imam hatip liseleriyle ilgili bir konuyu içeriyor.
Be muhterem!
Başka sorunları da var bu milletin.
Biliniyordur belki ama ben buradan bir kere daha hatırlatayım. Uzun bir süredir Vezirköprü Devlet Hastanesinde önemli hastalıklara ilgili uzman doktor açığı var.
Bir uzman doktor hastaneye Başhekim yapılmış. Bu nedenle günün hemen hemen tamamında idari konularla uğraşmak durumunda kalan doktor, hasta bakamaz hale gelmiş. Sorun, o uzman doktorun Başhekim yapılması değil. Duyup öğrendiğimiz kadarıyla çok başarılı bir yönetici kendisi. Anasının ak sütü gibi helal yani kendisine o makam.
Ama başhekimin uzmanı olduğu hastalıklara bakacak ve tedavi hizmeti verecek doktor yok şimdi hastanede.
Kulak Burun Boğaz uzmanı olmadığı gibi, Psikiyatri ve göğüs hastalıkları uzmanı da yok. Üroloji uzmanı da kalmamış Vezirköprü Devlet Hastanesinde.
Bu hastanede kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olarak tek doktorun görev yapıyor bu hastanede.
Samsun'un en büyük ilçelerinden birisidir Vezirköprü. Kadın hastalıkları ve doğum kliniğinde tek başına hasta bakan ve tedavi yapan bu hekimin varın halini siz düşünün.
Senenin 365 günü hicapçı garibim.
Anası, babası ya da bir başka yakını hastalansa ziyaretine gidemez yani, o derece.
Bazı hekimler böylesi bir durumda hasta olmadıkları halde rapor almak durumunda kalıyorlar. Yalana başvuruyorlar bir anlamda. Hipokrat yemini etmiş bu mübarekleri düşürdüğümüz duruma bakın.
Samsun, sağlık hizmetleri bakımından birinci sınıftan sayılıyor. Doktor açığı olduğu kabul edilmiyor bu nedenle.
Eş durumu bakımından da il içi atama yapılamıyor. Bu konudaki yönetmelik, il içi atamada 80 km uzaklık kıstasına takılıyor. Çarşamba'ya il içi atama yapan Sağlık Hizmetleri Genel Sekreterliği, 80 km'den daha uzak olduğu için, Vezirköprü'deki hastaneye Samsun'dan doktor atayamıyor.
Sorun, Gazi Devlet Hastanesi'nin yanı sıra Samsun Araştırma Hastanesi ile Bafra Devlet Hastanesinde görev yapmakta olan uzman hekimlerin haftanın belli günlerinde bu ilçeye geçici görevle gönderilmesiyle çözülmeye çalışılıyor
Sabah Vezirköprü'ye giden uzman doktor, akşam mesaisi bitince Samsun'a geri dönüyor.
Bu nedenle, gerekli olduğu halde bazı ameliyatlar yapılamıyor.
Ki; yapılması da beklenemez.
Bu konuda bir örnek verecek olursak eğer, şöyle bir durum oluşuyor.
Bir ameliyata karar verildiğini ve operasyonun Vezirköprü hastanesinde yapıldığını var sayalım. Hekimler, ameliyat sonrasında hastasını kime ve nasıl emanet edecek. Mesai sonrası Samsun'daki evine döndüğünde beklenmedik bir komplikasyon oluşursa ki; kuvvetle muhtemel bir durumdur. Böyle bir durumda hastalara müdahale şansı da ortadan kalkmış olacaktır.
Bu sorunun bir başka boyutu da şudur:
Poliklinikte her gün doktorların değişmesi nedeniyle hastaların doktorlara ve hastaneye güveni yok oluyor.
Genel sekreterliğin yürürlükteki bir mevzuat bakımından eli kolu bağlandığı için soruna çözüm bulaması beklenmiyor. Çözüm, ancak siyaset kurumunun duruma müdahalesiyle mümkündür.
Ey hat!
Ne mümkün!
Bizim iktidar vekilleri şu sıralar başka bir boyuttalar onu biliyoruz da. Muhalefetteki üç vekilin ise vatandaşla ilgilendikleri zaten söylenemez.
Onlar günlerini Ankara'da geçirirler çoklukla.
Samsun'da olduklarında da siyaseti partilerinin il ve ilçe binalarında yapmak olarak algılıyorlar ve onunla yetiniyorlar.
Maşallah.
Nazar değmez inşallah.
Ortada bir sorun var. Çözüm yoksa bir boşluğun oluşması ve birilerinin bu boşluğu doldurmak için çare ve yöntem geliştirmeleri de çok olağan bir durumdur. Bu durumu fırsat bilen bir özel hastanemiz, şu sıralar Vezirköprü-Samsun arasında ücretsiz sağlık servisi başlatmış bulunuyor. Mesela, sabah bu ilçeden topladıkları hastaları, Samsun'daki kendi hastanelerine taşıyorlar. Tedavisi tamamlanmış olanları da akşam saatlerinde Vezirköprü'ye geri götürüyorlar.
Ben ihtimal vermem ama bu meseledeki çözümün, özel hastanelere avantaj oluşturması için bilerek ötelendiğini konuşuluyor.
Ağız bu, torba değil ki büzülsün, konuşuyor insanlar.
Çözüm bulunmazsa bu konudaki homurtular ayyuka çıkacaktır bilesiniz.
Benim için sizin ne düşündüğünüz önemli aslında.
Sahi siz ne düşünüyorsunuz.
Ama sizi bir hususta uyarmak isterim.
Şu sıralar akşam saatlerinde bir özel hastanemizin önünden geçerken "Vezirköprü hastası kalmasın" diye bir anons duyarsanız.
Sakın şaşırmayın.
* * *
Bugün Cumhuriyetimizin 90. yılını kutluyoruz coşkuyla.
Gururluyuz ve mutluyuz.
Bayramınız kutlu olsun.