Samsunspor asla havaya girmemeli.
Samsunsporlu futbolcular da henüz hiçbir şey başarmış değil.
Ne zaman ateş hattından çıkarız o zaman nefes alırız…
Ne zaman ‘kefeni yırttık’ deriz işte o zaman zıplar oynarız.
Yani; rehavete gerek yok.
Aslında yeni kurulan takımın, oyuncuların bir adapte durumu olduğunu da herkes gibi kabul ediyorum.
Fakat; tez canlı olmak, sabırsız olmak ve taraftar gibi başarıya aç olmak bazen insana yanlış yaptırabiliyor.
Buna yönetimi de dahil ediyorum.
Buna futbolcuları da dahil ediyorum.
Buna futbolla hiç alakası olmayan yönetimde görev alanları da dahil ediyorum.
Buna Samsunspor’u yazan çizen basın mensuplarını da dahil ediyorum.
Herkes aslında aynı gemide yol alıyor.
Herkes aynı amacı güdüyor.
Herkesin başarısı aslında Samsunspor’un başarısı.
Herkesin kavgası Samsun için, herkesin kavgası Samsunspor için…
***
Bu meşakkatli yolda bu çileli yolda yöneten durumunda olanlar Mevlana gibi olmalı.
‘Gel ne olursan ol yine gel…’
Samsunsporu yönetenler, bu ilkeyle hareket etmeli.
Samsunsporu yönetenler, bu arma için ter akıtanlara karşı gereken hassasiyeti ve değeri vermeli.
Samsunsporu yönetenler, geçmişine karşı duyarlı olmalı.
Samsunsporu yönetenler, 20 Ocak 1989 için bu kadar aciz kalmamalıydı…
Samsunsporu yönetenler, 28 yılda bir anıt dikememenin ezikliğini keşke yaşamasalardı.
Bu konuda defalarca köşe yazısı yazdık.
Hatta Milliyet Gazetesi’nin Karadeniz ekindeki ilk yazımda ‘BU ACI NASIL UNUTULUR?’ yazısını kaleme aldım.
***
Gereken duyarlılığı Samsun’u 28 yıldır yönetenler maalesef gösteremedi.
Şimdi Canik Belediye Başkanı Osman Genç bu konuya el atmış durumda.
Bakalım yıllarca yazdığımız bu anıtın dikilmesini Osman Genç başarabilecek mi?
Bu arada başkan Genç’e olan güvenim ve inancım tam.
Güvensizliğim bu olayı 28 yıldır öteleyen, erteleyen ve görmezlikten gelenlere karşı.
Başkan Genç tuttuğunu koparan çok usta bir Belediye başkanı olmasının yanı sıra hem iyi bir siyasetçi hem de iyi bir eğitimci.
Başkan Genç, gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşünen zeki bir başkan!
Yani Genç, ‘kişi odur ki bırakır eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser!’ diyen bir başkan…
Bu anıt konusunda başkan Genç’e tüm şehir, tüm başkanlar, tüm siyasiler destek olmalı.
***
Bu anıt konusunda çok yazı kaleme almıştım.
Bir yazımda ‘ANIT SAMSUN’UN NAMUSUDUR!’ diye seslenmiştim Samsun’u yönetenlere karşı…
Sesimiz hiç kısılmadı.
Beş ayrı internet sitesinden, zaman zaman gazetelerin spor sayfalarından bu konuyu hep gündemde, hep sıcak tutmaya gayret ettik.
Ne zaman anıt dikilir, o zaman bu şehir için ter akıtanların yakınları bu şehre gerçek vefayı gösterirler.
Mete’ye, Tomiç’e, Muzaffer’e, Nuri Asan’a ve Asım Özkan’a bu şehrin bir anıt borcu yok mu?
Yavru vatan Kıbrıs kadar olamadık.
Yavru vatan ‘Mete Adanır Stadyumunu’ yaptı.
Ve Mete Adanır’ın adını yaşattı.
Bu anıt konusunda atılan her adımın takipçisi ve destekçisi olmak boynumuzun borcu olsun!
Yalnız değilsin Samsun!
Yalnız değilsin Samsunspor!
Yetti artık, silkelenin uyanın bu gaflet uykusundan...
Ayağa kalk Samsun!
***
Bu duygularla biten satırları yazarsan zaman zaman ferman-i isyan olunca, isyankar bir yazar oluveriyorsun.
Sert yazarsan deli’ye, akademik yazarsan veli’ye, adım gibi yürekten yazarsan ‘Tufan gibiye’ çıkar adın!...
Samsun basınının duayeni, ustaların ustası, Milliyet Gazetesine adını onurla yazdırmış, büyük gazeteci-yazar İsmail Başaran’ın çıraklarından olan usta gazeteci Ali Orhan abimiz de bir yazısında böyle seslenmişti okuyucularına…