Yakmak, yıkmak, yok etmek tüm bunlar çok kolay bir yaklaşım. Ama onarmak, destek vermek, omuz vermek, kötü gününde yanında olmak tabi ki zor bir yaklaşım.
Hani derler ya,"Kötü günümde yanımda ol, onu hissedeyim yeter"
Umudu tükenmiş, ölümü bekleyen kanser hastasının bile morale, desteğe ihtiyacı vardır kötü gününde...
Samsunsporumuz’un da öyle...
Kütü günler geçiriyoruz. Bu doğru...
Eleştiriyoruz, tabi ki eleştireceğiz...
Ama eleştiri yapıcı olmalı, eleştirirken üsluba, nereye gittiğine ve nelere zarar verdiğine de dikkat etmemiz gerek.
Bu takım kim ne derse desin bu şehrin takımı, yani markası...
Tarihini satın almaya da kimsenin gücü yetmez, ki öyle bir durumda söz konusu değil.
Hepimizin tek amacı 19 Mayıs şehrinin takımını nasıl daha iyi bir yere getirebilirizin hesabıdır.
Kötü günde birisi çıkmış, hem de tüm şehrin sırt çevirdiği bir dönemde, tarihin karanlıklarına gömülmek üzere olan takımı almış, ayağa dikmiş ve layık olduğu yere getirmiş. Hem de tek başına...
Evet başkan Yüksel Yıldırım’dan bahsediyorum.
Tabi ki başarısızlığın hesabını ona soralım, ama kırmadan, dökmeden, küstürmeden...
Sadece ondan değil, diğerlerinden de, futbolcusundan da, teknik heyetinden de soralım. Ama lütfen kırmadan, küstürmeden...
İcra kurulu üyesi Soner Soykan'ın istifa etmesi neyi değiştirir, kime yarar getirir.
İstifa etmediği halde etmiş gibi gösterilen Suat Çakır'ın istifa etmesi neyi değiştirir, kime yarar getirir ki.
Türkiye'de tek örneği olan ve taraftarları bir çatı altında toplayan, ağabeyi konumundaki Taraftar Grupları Birliği Başkanı Tonguç Ali Anıl'ın "Artık ben yokum" diyerek ayrılması kime fayda getirir ki.
Tüm bunlara elleri ovuşturarak alkış tutmak, kaos yaratmak değil mi sizce.
Doğrusu; o insanlara destek verip, sahip çıkıp takımı yeniden ayağa kaldırmada pay sahibi olmaktır.
Sonuç olarak; Tren kaçmış değil. Son vagona kadar binme şansımız var.
Kim ne derse desin, kim çomak sokarsa soksun, kim kötü niyetli olursa olsun, bu takım ayağa kalkacaktır.
Başkan Yüksel Yıldırım'ın,"Bu takım küllerinden yeniden doğacak" sözüne de yürekten katılıyorum.
Her zamankinden daha çok birlikteliğe ihtiyacımız var...
Gün köstek değil, destek olma zamanıdır...