İnsana, insanların fikirlerine ve insanların inançlarına saygı duyulmalıdır.
Saygı duymak bir şeyi kabul etmektir onun için hadi saygı duyulmadı diyelim o zaman hiç olmazsa hoşgörülü olunmalı ve tahammül edilmelidir.
Müslüman bir ülkede yaşıyoruz ve Müslümanlar bütün inançlara ve insanların inancı gereği yaptığı uygulamalara hoşgörülü bakarken, hangi dine ya da neye mensup olduklarını bilemediğimiz bazı sözde meşhurlar! Müslümanların inançları gereği kestiği kurbanı “ zalimlik, zorbalık ve yobazlık” diye niteleyerek adeta insanların damarlarına basıyorlar.
İnanan bir insan neye ve hangi dine inanıyorsa o dinin inançlarının gereğini yerine getiriyor diye kınanır mı?
Sanki kurban bayramı olmasa ülkemizde hiç tavuk, kuzu, koç, koyun, inek ve deve kesilmiyormuş gibi eleştiri yapıyorlar.
İslam inancına göre kurban bir ibadettir. Kurban kesmek ibadettir ama kurbansadece kesilerek bu ibadet tamamlanmaz. İbadetin tamamlanması için kurban etininbuyrulduğu gibi ihtiyaç sahipleri ile paylaşılması gerekir.
Paylaşmak güzelliktir, her insan hısım akrabası ve etrafındakilerden mesuldür. Yani komşusu ya da akrabası kurban kesememiş ise onları tesbit etmeli ve onların hakkını vermelidir.
Belki bugün bazı aileler ekonomik sebeplerden dolayı etlerini dondurucuya koyarak kurban ibadetini sanki eksik yapıyor gibi görünüyor ama biz bu konuda söz söyleyecek salahiyette değiliz.
Ama bunu güzel bir uygulama ile bütün Türkiye’ye gösteren bazı köylerimizde var.
Bu köylerimiz ya da mahallelerimiz bütün ülkeye örnek olacak uygulamaları ile herkesin takdirini kazandılar.
Şöyle ki, kesilen kurbanlar bir alanda toplanıp kurban kesen kesmeyen her aileye eşit bir şekilde dağıtılmış. Yani her haneye aynı oranda pay girmiş.
Bu uygulama umarız halka, halka genişler ve Türkiye’de her yere, her beldeye yayılır.
Ve kurban ibadetinin maksadı hasıl olmuş olur.
Ne yani birileri rahatsız oluyor diye inanan insanlar inançlarından vaz mı geçecekler?
Kaldı ki onların dini bayramları! Olan yılbaşında kesilen hindilere kimse ses çıkarmıyor!