Ertuğrul Sağlam, ligin ilk devresinde en çok forma şansı verdiği isimlerden Vukan ve Burak’ı sürpriz bir şekilde yedeğe çekti.
Çok radikal bir karardı, beklemiyordum.
Zorluk derecesi böylesine yüksek bir karşılaşmaya Samsunspor adına yakışır bir şekilde, cesaretli başladık.
Deplasmanda oynayan bir takım gibi değil,
3. bölgede pres yaparak, top bizdeyken tüm oyuncularımızla rakip sahaya yerleşip, gol arayarak.
Bunun meyvesini erken aldık.
Akhisar’da ilk 18’de olmayan Guido, İstanbul’da 13. dakikada takımını 1-0 öne geçirdi.
Öne geçmemize rağmen aynı sistemle, aynı disiplinle oynamaya devam ettik.
Mathias’ın savunma arkasına yaptığı koşu ile ciddi bir pozisyon yakaladık.
Açısı çok daraldı ama yine de iyi vurdu.
İlk yarının sonlarına doğru ev sahibi ekip baskı kurmaya başladı.
Aynı dakikalarda bizim futbolcularda “aman devre arasına 1-0 önde girelim” düşüncesine girmiş gibi, geriye yaslandılar.
İstanbulspor kalemize çok yaklaşmasına rağmen, ilk devre istediğimiz gibi tamamlandı.
Ertuğrul hoca, Oğuz - Savicevic değişikliğini topa daha fazla hakim olmak için yaptı heralde ama fayda etmedi.
İkinci yarıya İstanbulspor daha istekli ve arzulu başladı.
Pozisyonda buldular, ama Nurullah iyi günündeydi...
Bence takımın en iyisiydi!
Ertuğrul hoca, sonradan oyuna aldığı hiçbir futbolcusundan istediği katkıyı alamadı.
Buna rağmen Samsunspor bu zorlu deplasmandan 3 puan çıkarmasını bildi.
Rakibe gelince, bazı pozisyonlarda şanssız olduklarını söyleyebiliriz ama onlar şans haklarının zaten Samsun’da fazlasıyla kullanmışlardı.
Şimdi bu galibiyet, bizi hem puan durumunda aşağıdan kopardı, hem de mental anlamda rahatlattı.
Son iki deplasman, 6 puan, büyük iş.
Ama bitmedi, daha zor olan zirvede kalıcı olmak.
Rehavete kapılmadan, “Sağlam” adımlarla yola devam...