Çağdaş şehirleri, çağın gereklerine göre yapılandırılan ve yönetilen şehirler olarak tanımlayabiliriz. Bir şehrin çağdaş olup olmadığını gösteren üç ana kriter bulunmaktadır.
Bu kriterler; ulaşım, atıklar(çöpler) ve şehrin genel görünümü konularını içermektedir.
Bu kriterlere, son dönemlerde şehir ve insan hayatına giren “otomasyonla yönetilen akıllı şehir” olma özelliğini eklemek gerekmektedir.
Bu üç temel kriter; yalnızca İstanbul gibi bir megopol için değil, küçük bir taşra kasabası için de geçerlidir.
Çağdaş şehirler nasıl yönetilir
Teknolojik gelişmeler baş döndürücü bir hızla devam ediyor. Hayal dahi edemediğimiz yenilikler, günlük hayatımızda sıradan şeylermiş gibi yerlerini alıyor. Günlük hayatımıza akıllı binaların girmesi ile birlikte; artık elimizin altındaki bir düğme ile evimizde bulunan bütün aletleri, çok uzaklardan kontrol edebilme; çalıştırma-durdurma gibi imkanlara sahip bulunuyoruz.
Şehirlerin otomasyonu ve akıllı şehirler, günlük hayatımızda da yerini almış bulunuyor. Teknolojik gelişmeler ışığında, bütün şehircilik hizmetlerini otomasyona bağlayıp belli merkezlerden kontrol ve idare etmek konusunda ciddi adımlar atıldı ve atılmaya da devam ediyor.
Şehir hayatına; ilk olarak, güvenlik ve trafik konrolleri yapmak amacıyla giren otomasyon sistemleri; kentleşmenin ayrılmaz bir parcası olarak yerini almış bulunuyor.
Bütün bu gelişmelere gözlerimizi kapayarak, günümüz şehirlerini kurmak ve yönetmek mümkün olamaz. Büyük şehirlerimizde olduğu gibi en küçük kasabalara kadar , otomasyon sistemini içeren akıllı şehir olgusunu taşımak, yaygınlaştırmak zorundayız.
Ulaşım; çağdaş bir şehirde yaşayan insanları, hergün evlerinden işlerine-işlerinden evlerine otobüslerde, minübüslerde balık istifi gibi saatlerce yolculuk yaptırarak değil; metro gibi çağdaş toplu ulaşım araçlarını kullanarak, rahat bir ortamda, süratle gidecekleri yere ulaştırmak gerekmektedir.
Trafiğe çıkan birçok araç yerine, çağdaş toplu ulaşımın gereği olarak raylı sistemler düşünülmelidir. Bu hem çağdaşlığın gereğidir ve hem de zaman, yakıt ve diğer konularda büyük tasarruflar sağlayacaktır. Gürültü kirliliği, çevre kirliliği, yol yetersizliği, trafik sıkışıklığı ortadan kalkarken; insanlar yorulmadan kısa sürelerde varacakları yerlere ulaşabileceklerdir. Çağdaş bir şehirde yaşamanın keyfine varacak, tadını çıkaracaklardır.
Atıklar (çöpler); çağdaş bir şehirde atıklar, alelade bir şekilde toplanıp çevreye kirlilik verecek yerlere atılmamalıdır. Atıklar; tekrar geri kazanılacak tarzda toplanmalı, ayrıştırılarak bir gramını dahi atmadan, geri kazanmalı ve çevre kirliliğine sebebiyet vermeden, ekonomiye katkı sağlayacak şekilde değerlendirilmelidir. Atıklar (çöpler) ekonomiye kazandırılacak çok önemli bir hammadde olarak görülmelidir.
Şehrin görünümü; çağdaş bir kentte, çarpık-çurpuk binalar, daracık –itfaiye aracı dahi giremeyen sokaklar- olmamalı. Sıvasız, boyasız, demir filizleri bırakılmış çatısız, bitmemiş ve öylece bırakılmış binalar olmamalı. Eskimiş, metruk hale gelmiş ve terk edilmiş bakımsız binalar olmamalı. Şehir; sokakları, caddeleri, meydanları, yeşil alanları, sosyal donatıları ve binaları ile bir bütünlük - ahenk içerisinde olmalıdır.
Çağdaş şehirler; planlanmış ve planlar çerçevesinde yapılaşmış, çağdaş bir insanın her türlü ihtiyacını rahatlıkla karşılayabileceği bir ortamı sunmalıdır.