Evanjelizm ve Siyonizm birlikteliği, Ortadoğu odak olmak üzere yeryüzünde gerçek barışa yönelik çalışmaları maalesef boşa çıkarmakta ve adeta bölgeyi bir kan gölüne çevirmektedir. Göstermelik olarak atılan bazı adımların dışında zaten barıştan yana bir yaklaşımları, düşünceleri de yoktur. Özellikle son dönemde bölgemizde, ülkemizde vuku bulan gelişmeleri değerlendirmeden önce mutlaka bilmemiz gereken bazı temel bilgiler bulunmaktadır. Konuyu daha net anlatabilmek için aşağıdaki derlemeyi paylaşmak istiyorum.
Evanjelik inanca göre; (Hıristiyan Evanjelizm-Yahudi Siyonizm ittifakı)
Tanrı’nın Evanjelik Protestan Hıristiyanlar için olan uhrevi (cennetle ilgili) ve Yahudiler için de dünyevi (yeryüzüyle ilgili) olmak üzere iki planı vardır. Öteki dinlere mensup insanlar ise Tanrı için önem taşımazlar. Tanrı’nın Yahudilerle ilgili planı gereği Yahudiler, vaat edilmiş topraklara dönüp Büyük İsrail’i kuracak ve dünyaya egemen olacaklar. Evanjelikler ise bu plana destek olacaklar ve kendileri için kurtuluş ahrette gerçekleşecektir. Eski Ahit(Tevrat ve Zebur) ve Yeni Ahit(İncil)’ten oluşan Kitabı Mukaddes’e göre, İsa Mesih’in yeryüzüne yeniden inebilmesi için Yahudilerin, “Kenan Diyarı” olarak da adlandırılan ve kendilerine Tanrı tarafından vaat edildiğini iddia ettikleri topraklarda toplanmış olması gerekmektedir. Evanjelist Hıristiyanların Yahudilere ve İsrail’e duydukları muazzam sempatinin ve Evanjelizm-Siyonizm ittifakının kaynağı işte bu inanıştır. Mesih geldiğinde Yahudiler ve Evanjelikler bir yanda, bunların haricindeki diğerleri ise bir yanda olacak ve iki taraf arasında büyük bir savaş, yani “Armageddon Savaşı” yaşanacak ve Hz. İsa önderliğindeki Yahudiler ve Evanjelikler savaşı kazanarak dünya egemenliğine ulaşacaklardır. Neresinden tutsanız sapkınca ve tutarsız olan bu inanışa göre; İsa, yeniden yeryüzüne geldikten sonra Armageddon(İbranicede Megiddo Tepesi anlamına gelir ve İsrail’de Kudüs’ün güneyinde Megiddo Ovası vardır) Savaşı’nda Deccal’ı ve ordusunu yenecektir. Ancak İsa’nın yeryüzüne dönebilmesi için gelişini tamamlayacak alametlerin tamamlanması gerekmektedir. Vuku bulacağına inanılan yedi aşama şunlardır:
1. Yahudilerin Filistin’e geri dönmeleri (Hitler’in zulmünden kaçarak Filistin’e dönen Yahudilerin, 1948 yılında İsrail Devletini kurmaları ve ardından 1967 yılında Kudüs’ün tamamını ele geçirmeleri, Evanjelik Protestanlar tarafından Mesih’in gelişinin yaklaştığına dair güçlü ipuçları olarak değerlendirilmektedir.)
2. Büyük İsrail’in kurulması (“Büyük Ortadoğu” veya “Genişletilmiş Ortadoğu” olarak adlandırılan proje çerçevesinde Irak ve Afganistan’ın işgal edilmesi, İran ve Suriye’yi de işgal etme planları ve Irak’ın kuzeyi ile Güneydoğu Anadolu bölgemizi içine alan bir kürt devleti kurma hazırlıklarını da bu çerçevede değerlendirebiliriz.)
3. Yahudiler de dahil olmak üzere tüm dünya uluslarına İncil’in “müjde” olarak vaaz edilmesi (Misyonerlik faaliyetleri bununla bağlantılıdır.Rice Üniversitesi sosyoloji profesörü William Martin’e göre, “yabancı memleketlerde faaliyette bulunan Protestan misyonerlerin yaklaşık yüzde 90’ını Fundamentalistler ve Evanjelikler oluşturmaktadır.”)
4. Yedi yıl sürecek olan felaket dönemi(Türbülasyon veya Kaos olarak da adlandırılan bu dönemde Yecüc Mecüc Orduları tarafından İsrail işgal edilecek ve ABD ile İngiltere İsrail’in yardımına geleceklerdir. Acaba bu inanıştan yola çıkarak ABD ve İngiltere, İsrail’in yardımına kolayca koşabilmek için Kıbrıs’ı üs olarak kullanıyor olabilir mi?..)
5. Hz.İsa’nın ikinci kez dünyaya gelişi
6. Armageddon Savaşı
7. Kıyametin kopması ve İncil’e ve İsa Mesih’e iman edenlerin cennete yükseltilmeleri. Evanjelistlere göre, insanlığın kaderi ilahi bir senaryo ile önceden belirlenmiştir ve herkes gibi Yahudiler de bu kozmik tiyatroda kendilerine biçilmiş rolü (Büyük İsrail’i kurmak) oynamaktadırlar.