Son dönemde katılım bankacılığı adı altında Türkiye’de yaygınlaşmaya başlayan İslam bankacılığı yapan kuruluşların zaman zaman konut finansmanında da kullanılan üç farklı kredilendirme şekli de bulunmaktadır.
Faizsiz kazanç elde etmek isteyen mevduat sahipleri ile faiz ödemeksizin finansman ihtiyacını karşılamak isteyen iş sahiplerinin arz talep çerçevesinde buluştuğu önemli bir yer olarak önümüze çıkmaktadır Katılım Bankacılığı
Hatırı sayılır oranda katılım bankacılığı hayata geçirilmiş olmakla birlikte daha önemli miktarda büyümeye açık bir pozisyon bulunmaktadır
Özellikle körfez sermayesinin Türkiye’ye çekilmesi acısından katılım bankacılığının geliştirilmesi önem arz etmektedir
Mudarebe :
Bir tarafın para, diğer tarafın ise emeğini koyarak ortak ticari faaliyet yapılmasına mudarebe denir. Emek – sermaye ortaklığıdır. Zarar edilirse sermaye koyan parasını, emek koyan ise zaman ve emeğini kaybetmiş olur. Bugünkü İslam bankacılığında çok kullanılır.
Müşareke:
İki tarafın ortaklık kurmasına müşareke denir. Sermaye sahibi ve emek sahibi işi birlikte kurar, geliştirir. Sermaye sahibi işin gerçekleştirilmesi aşamasında söz sahibi olur. Emek sahibi de bir miktar sermaye koyar. İşletmenin başındaki kişi yönetime katkısından dolayı bir pay alır. Ve geri kalan kar sermayenin oranına göre dağıtılır. Eğer zarar olursa sermayeye göre önceden kararlaştırılan şekilde bölüştürülür.
Murabaha:
Alış fiyatı veya maliyet üzerine bir miktar kar ilavesiyle yapılan satış muamelesi murabahadır. İslam hukukunda murabahalı satış akdi güven esasına dayalı akitlerdendir. Bu tür akitlerde alıcı, satıcının beyanın doğruluğuna itimat ve akdi buna bina eder. Murabaha işlemi için alış fiyatı veya maliyetinin belli olması gerekmektedir. Murabahalı satışta müşterinin malın ilk fiyatını veya maliyeti bilmesi akdin sıhhat şartıdır. İslam hukuku, alışverişlerde belli bir kar sınırı koymamakla birlikte, karın miktarı belli olmalıdır. Çünkü kar, satış bedelinin bir kısmını teşkil etmektedir.