- Fatih Sultan Mehmet'in fethiyle birlikte İstanbul'a yönelme başladı. O yıllarda İstanbul'un nüfusu 50 bin kadardı ve ilk olarak Samsun-Çarşamba Bölgesi'nden getirilen yerleşimciler, geldikleri yerin adıyla anılan Fatih-Çarşamba'ya yerleştirilmişler; böylece Türkleşen İstanbul'un ilk semti meydana gelmişti.
- 15. Yüzyılın sonunda Osmanlı Padişahı 2. Mehmet'in, Haliç bölgesindeki yatırımlarla iş kapasitesini genişletmesiyle 16. Yüzyılda ilk göç dalgası gelmeye başladı.
- O tarihlerde İstanbul'un nüfusu 400 bine vardığında dünyanın en büyük kenti ünvanını almıştı. Deprem sonrasını dikkate almazsak, 400 bin son dönemlerde, İstanbul'a yılda gelen göç rakamıdır.
- O tarihlerde İstanbul'a göç edenlerin, iş yerlerinin bulunduğu, Haliç bölgesindeki tarlalara kulübeler yapıp yerleştikleri sanılmaktadır. Bu kulübeler, İstanbul'un ilk gecekonduları kabul edilebilir.
- İlk gecekondu semtleri; Haliç, Zeytinburnu ve Kağıthane'de oluştu.
- Bugün İstanbul'da 2.5 milyon civarında bina bulunmaktadır. Bunun yaklaşık 1.3-1.4 milyonu imara aykırı, yani kaçak binalardır.
İstatistik bilgiler
- Türkiye'de, 1953'te kaçak yapı 80 bin civarında iken, 1960'da 240 bin, 1970'te 600 bin, 1980'de ise 850 bini buldu. Bugün bu sayının 3-4 milyon dolayında olduğunu söyleyebiliriz.
- Türkiye genelinde nüfusun %30 kadarı kaçak inşa edilmiş binalarda yaşıyor. Bu oran; Ankara'da %70, İstanbul'da %60-65, İzmir ve Adana'da %50, Samsun ve Erzurum'da %40, Bursa ve Diyarbakır'da %30 dolaylarındadır. Ancak, Güneydoğu'daki göçün direkt etkilediği Diyarbakır ve Adana'da belirtilen oranlar yukarılara doğru çekilmektedir.
- Türkiye'deki kaçak yapıların; %33'ü İstanbul'da, %30'u Ankara'da, %12'si İzmir'de, %5'i Adana'da, %4'ü Bursa'da, %3'ü Samsun'da bulunuyor.
Gecekondulaşmanın nedenleri
Gecekondulaşmanın başlıca nedenlerini şu ana başlıklarla sıralayabiliriz:
- Kontrolsüz göç.
- Hızlı nüfus artışı
- Hızlı kentleşme
- Planlama ve alt yapı yetersizliği
- Kaynak yetersizliği
- Siyasetçi ve yöneticilerin yanlış yaklaşımları
Gecekondulaşmanın sonuçları
- Sağlıksız yerleşim bölgeleri ve kentler oluşur.
- Plan yapmak zordur.
- Devlet arazileri haksız bir şekilde ele geçirilmiştir.
Ülkemizde yaşayan bütün insanların malı olan devlet arazileri, bir takım açıkgözler tarafından ele geçirilerek, gecekondu yapmak isteyenlere pazarlanmış ve bu yoldan haksız büyük kazançlar elde edilmiştir. Vurgun derecesinde kazanılan bu paralar, ortamdan yararlanan mafyanın gelişmesini ve güçlenmesini sağlamıştır. Aynı zamanda anarşist örgütlerin de bu ortamdan fazlasıyla fayda sağladığını söylemeliyiz.
- Kayıt dışı ekonomiye kaynak sağlamaktadır.
- Güvenliği olumsuz etkilemektedir.