Hafta sonu; Saysiad’ın (Samsunlu Yönetici Sanayici ve İşadamları Derneği), konuğu olan 26. Genel Kurmay Başkanımız sayın Orgeneral İlker Başbuğ’u dinledik. Didem ARSLAN YILMAZ moderatörlüğünde; Beşiktaş- Conrad otelde, etkisi çapından çok daha büyük; güzide, entelektüel bir topluluğun izlediği söyleşi; anlatılan konular ve yapılan tespitlerle son derece doyurucu oldu. Medarı iftiharımız Orhan Gencebay’ın onur konuğu olduğu söyleşide, Saysiad Başkanı Av. Ayşe ÜSTÜNEL DAĞDELEN’in eksiksiz organizasyonu ve misafirperverliği bütün katılımcılar tarafından taktirle karşılandı.
Aydınlarımız halkı tanımıyor…
“Cumhuriyetimizin 96. Yıldönümü ve Atatürk” konulu söyleşide Orgeneral İlker Başbuğ olabildiğince gerçekçi tespitler yaptı. Başlangıçtan bu güne Cumhuriyet dönemi aydınlarının insanımızı yeterince tanımadığının üzerinde durdu. Aydın kişilerin; yalnızca okumuş insanlar olmadığını, toplum için, memleket için çözümler ortaya koyabilen donanımlı kimseler olduğunu belirten Başbuğ, not alabildiğimiz kadarı ile şöyle devam etti:
Genel olarak aydınlar; bulunduğu memleketin insanlarının değerlerine, inançlarına saygılı, bilgili ve bu özden hareketle çözümler ortaya koyar, toplumu yönlendirme görevi yaparlar. Ancak, bugünkü Türk Aydınları genelde halktan, halkın inanç ve değerlerinden uzak oldukları için yeterinde topluma yol gösterme, yönlendirme görevi yapamamaktadırlar.
Atatürk, liberal ekonomi görüşüne sahipti
Atatürk, Cumhuriyeti dört esas üzere temellendirmiş idi. Eğitim, sanat, ekonomi ve imar… Bugün de bu dört konu en önemli konularımızdır. Yoğunlaşmamız ve çözüm üretmemiz gereken bu konular geleceğimiz için de çok önemli olmaktadır. Şöyle bir düşündüğümüzde; ne eğitim, ne sanat, ne ekonomi ve ne de şehirlerimizin imar edilmesi, göz ardı edilebilecek konular değildir. Aksine; devletimizin, milletimizin ebed müddet devamı için, selameti için olmazsa olmazlardır.
Atatürk, memleketin kalkınması için çeşitli çalışmalar yapmış; İzmir’de ekonomi kongresi toplamış ve öncelikleri belirlemiştir. Atatürk devletçilikten ziyade liberal bir ekonomi görüşüne sahipti. Yabancı sermayeye karşı değildi. Yeterince sermayemizin olmadığını, kanuni düzenlemelerle yabancı sermayeden yararlanmamız gerektiğini belirtmiştir.
Ulaşım, sağlık ve tarım; öncelikli yatırımlar
Atatürk, Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğunu ve özellikle bu konuda mesafe alınmasının yerinde olacağını söylemiştir. Öncelikli yatırım alanları olarak; ulaşım, sağlık ve tarım şeklinde sıralamıştır. Kendisinin bir siyasetçi olmadığını ve bir siyasi destek ortaya koymaktan ziyade gerçekleri söylemek noktasında olduğunu belirten Başbuğ, bugünkü iktidarın ulaşım ve sağlık konusuna ağırlık vermiş olmasının isabet olduğunu, ancak tarımda yeterli olunamadığını söyledi.
Örneklemeler de yapan Başbuğ; yapılan hava alanları ile düşük gelir gurubundaki vatandaşlarında uçağa binebildiğini, kapıcısının kendisine “randevu alıp Sizin gittiğiniz hastaneye ben de gidebiliyorum” dediğini ifade etti.