Hüseyin Eroğlu maçın ardından '3'lü oynadık, 5'li oynadık, yerine geldi 4'lü oynadık' gibi detaylar verdi.
Amacı 'Bakın ben deniyorum ama takım bu kadar' demek miydi?
Bence öyleydi.
Kendisine gelen ve gelecek eleştirilerin önünü kesmek için kısacası 'Malzeme bu' dedi Eroğlu.
Ancak eldeki kadrodan doğru faydalanmak diye bir durum var.
Hoca, geriden oyun kurma becerisi olmayan oyuncularla, bunu yapmak istiyor, olmuyor.
İnatla 3 stoperli bir anlayışla oynamak istiyor, olmuyor.
Hala takım içi lideri bulamadı.
Silik Taylan ve Emre ile ısrarla devam ediyor, olmuyor.
Maç sıkışınca amatördeki hocalar gibi stoperi ileri gönderip top şişiriyor, olmuyor.
Hücum zenginliği yaratamıyor.
Yumruğunu masaya vurup 'Hani transfer' diyemiyor.
Devlet memuru gibi davranıyor.
Samsunspor'un kadrosu lig için, hedef olan ilk 10 için yeterli değil ama artık takımın bir de yavaş yavaş teknik adam sorunu hortluyor.
Hoca kendine çeki düzen vermezse Süper Lig macerası maç kazanamadan biter.
Benden uyarması...
***
Gelelim Nisan'dan bu yana bitmeyen transfer görüşmelerine...
Yüksel Yıldırım, kulübü profesyonellere emanet etmediği müddetçe bitmez o görüşmeler. Yanındaki ekibi güçlendirmezse bitmez o görüşmeler.
Doğru isimlere yönelmezse, bitmez o görüşmeler.
Futbolun doğrularına yanlış deyip, kendince doğruları öne sürerse, bitmez o görüşmeler.
Takımın kaderini gelecek isimler belirleyecek.
Ya ilk 10, ya da hüsran...
Gelen isimlere bakıp göreceğiz...